21 Ağustos 2004 21:00

'ABD seçimlerinden
   İsrail galip çıkar'

ABD seçimlerinden önceki aylar, İsrail için bir tür 'bereketli mevsimlerdir'. Temel düşünce, hiçbir Amerikan başkan adayının; Yahudi Amerikan seçmenleri provoke etmeyi göze alamayacağı.

Paylaş
Bir zamanlar bizim eski başbakanımız Levy Eshkol'un yardımcısı ona koştu ve şöyle yakındı: -Levy, felaket! Kıtlık var. -Nerede? Teksas'ta mı? -Hayır burada İsrail'de. -O zaman telaş edilecek bir şey yok. En başından beri İsrail Devleti ABD'deki olaylardan etkilendi. 'ABD hapşırsa İsrail hastalanır' sözü İsrail'de sıkça söylenir. Amerikan seçimleri yaklaşırken bu söz doğruluğunu tekrar kanıtlıyor. Seçimler kendi seçimimizmiş gibi bizi ilgilendiriyor, çünkü Beyaz Saray'da bulunanlar İsrail'in geleceğini etkileyecek kişiler.

Bereketli mevsimler Fakat başka önemleri de var: ABD seçimlerinden önceki aylar, İsrail için bir tür 'bereketli mevsimlerdir'. Temel düşünce, hiçbir Amerikan adayın Yahudi Amerikan seçmenleri provoke etmeyi göze alamayacağı. Yahudi seçmenler, çok iyi örgütlenmiş ve çuvalla bağış yapmaya hazır bir kitle. Bu onlara diğerlerinin üstünde 'politik' bir önem katıyor. Aslında şu durumda ABD'de, Yahudilerden çok Müslüman bulunuyor. Ama örgütlü değiller ve bağış yapma olasılıkları neredeyse sıfır. Dahası, Yahudilere son zamanlarda Hıristiyan evanjelistler de katıldı. İsrail hükümeti, en tartışmalı hamlelerini ABD seçimleri öncesine denk getirir. Seçimler yaklaştıkça İsrail mecaraperestleri ve plancıları için zaman daha da çekici hale gelir.

Kuruluştan bugüne İsrail bağımsızlığını tek yanlı olarak Mayıs 1948'te ilan etti. Truman'ın seçim kampanyasının en kritik anında. David Ben Gurion, bu kararı en yakınlarının karşı çıkmasına rağmen verdi. Gurion, ABD'nin buna karşı çıkacağı noktasında uyarılmıştı. O ise Amerikan sisteminin seçim öncesi yetersizliğine güvenmeyi seçti. O dönemde Truman'ın paraya ihtiyacı vardı. Bazı Yahudi milyonerler bu ihtiyacını karşıladı. O da minettarlığını göstermek için, dönemin yetkililerinin karşı çıkmasına rağmen İsrail'i fiili olak tanıdı. O tarihten bu yana bu, sürekli tekrarlanan bir örnek oldu. İsrail hükümeti Başkan Lyndon Johnson'dan onay aldıktan sonra 1967'de ordusuna saldırı emri verdi (6 gün savaşlarının başlangıcı). Lyndon, o tarihlerde 1968 seçimlerinde tekrar seçilmeyi umuyordu. Bu savaştan sonraki ilk kritik yıl, ABD'nin İsrail'i kuşattığı topraklardan çekmeye ikna edemediği yıl, yine bir seçim dönemine denk geldi. Bizim mevcut sorunlarımızın kökeninde bu yatar.

Şaron'un hesabı aynı Sadece tek bir kere hesap şaştı. 1956 yılında Fransa ve İngiltere ile birlikte Mısır'a karşı dolap çevirdi. Sina yarımadasını işgal eden Ben-Gurion, 'Üçüncü İsrail krallığını' ilan etti. Gurion, Amerikalıların seçimle meşgul olduğunu bu nedenle müdahale etmeyeceğine ikna olmuştu. Yanıldı. Başkan Dwight D. Eisenhower, ikinci seçim kampanyasına hazırlanıyordu ve kazanmayı garantilemişti. Yahudi oylarına ihtiyacı yoktu. Ben Gurion'a bir ültimatom gönderdi: Sina'yı boşalt. Krallığını ilan eden Ben Gurion yalnızca dört gün sonra krallığın sonunu ilan etti. Ama bu sadece bir istisna. Kendisini Ben Gurion'un havarisi ilan eden Ariel Şaron, politikasını aynı hesaba dayandırıyor. ABD Başkanı George Bush, siyasi hayatı için savaş veriyor. Şu durumda İsrail ile çatışmaya girmek işine gelmez. Böylece kasım ayına kadar Şaron istediği gibi at koşturabilir.

Kerry endişesi Bush'un meşhur 'Yol Haritası' öldü. (Onun şöyle söylediğini duyar gibiyim. Yol Haritası mı? Ne yol haritası, benim ihtiyacım olan tek harita Beyaz Saray'ınki.) Onun Yahudi yerleşimlerin genişlemesinin önlenmesi talebi bir şaka gibi. Şaron, Ma'aleh Adumim yerleşimine 600 ev yapılacağını ilan ederek bunu küçümsediğini gösterdi bile. Şaron birçok kez uzun vadeli yardım karşılığında yerleşimlerin yıkılması konusunda ABD'ye söz verdi. Bu sözü verirken yetkililerin suratlarına bir kahkaha patlamamak için kendini zor tutmuştur herhalde. Ama seçimler Şaron için daha da önemli, çünkü her ne kadar büyükbabasının ismi Cohen olan Kerry, İsrail konusunda Bush'tan bir farkı olmadığını söylese de Şaron, Kerry konusunda endişeli. Deneyimler seçimlerden önce söylenenlerle seçimlerden sonra yapılanların her zaman aynı olmadığını gösterdi. Bu nedenle, belki de kim bilir, seçimlerden bir hafta önce Batı Şeria'da birkaç tekerlekli ev yıkılabilir. Vay be! (gushshalom.org)

ÖNCEKİ HABER

El Sistani ayak sürüyor

SONRAKİ HABER

ABD yerleşimleri
   resmen destekleyecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...