19 Ağustos 2004 21:00

Kronikleşen sorun yoksulluk

Yoksulluk günümüzde kronikleşen ve giderek büyüyen bir sorun haline geldi. Evsizlik, işsizlik, açlık, eğitimsizlik, sağlıksızlık, güvenli bir gelecekten yoksun olma durumu ülkemizde ve diğer ülkelerde giderek yaygınlaşıyor.

Paylaş
İzmir'in en eski yerleşim birimlerinden Menemen'de de yoksulluk ve işsizlik bazı mahallelerde oldukça derinden yaşanıyor. Menemen'in yerlileri de, Roman'ları da Kürt'leri de aynı sorunlarla yüz yüze. Yaşanan işsizlik ve yoksulluğun boyutlarını görmek, üretilen çözümleri araştırmak üzere Menemen'in Kazımpaşa, Zeytinlik ve Atatürk mahallelerine gidiyoruz. İlk durağımız Menemen'in merkezindeki Kazımpaşa. Bütün bir mahalle işsiz neredeyse. Hurdacılık, tarlalarda yevmiyecilik, hamallık gibi gündelik işlerle geçimlerini sağlıyorlar. Mahallede sağlık ocağı yok. Sağlık sorunlarını emekli bir ebe hemşire olan muhtara giderek çözmeye çalışıyorlar. Kayıt parası yüzünden çocuklar okula gidemiyor. Mahallede Bağ-Kur ve işçi emeklisi olanlar parmakla gösteriliyor. Mahalleli bütün bu sorunlarla cebelleşirken resmi kurumlar ise kalıcı çözüm üretmekten uzak. Çözümler, birkaç eve gıda yardımı, 50 milyon lira para ve kömür yardımı düzeyini aşamıyor. Kaymakamlığa bağlı olarak çalışan Menemen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'ndan edindiğimiz bilgilere göre, yaz aylarında başvuruların azalmasına rağmen 3 ayda 200-250 dosya oluyor. Vakıf, başvuranlara gıda, ilaç ve bir miktar para yardımında bulunuyor.

"Günü kurtaran adam" İki çocuk sahibi Ramazan Şal bir göz evde oturuyor. Çoğunlukla hurda işiyle uğraşıyor arada sırada tarlalara çapa yapmaya, üzüm toplamaya gidiyor. Sıkıntılı bir yaşamlarının olduğunu, devletle hiçbir irtibatlarının olmadığını söylüyor. Kendisini, "Günü kurtaran adam" olarak tanımlayan Şal, "Sorunları dile getirmenin bir faydası olmayacağını düşünüyorum. Sorunları dile getirmek basit ama seni dinleyebilecek, sana yardımcı olabilecek birilerinin olması lazım o da yok" diyerek umutsuzluğunu dile getiriyor. Biraz ileride bir grup genç duvarın üzerinde oturmuş sohbet ediyor. 17-18 yaşlarında olan gençlerden bir tanesi ortaokul diğerleri ilkokul mezunu. Menemen Deri Organize Sanayi Bölgesi'ndeki deri fabrikalarında çalışırken sendikaya üye oldukları için işten atılmışlar. "İsmimizi listeye aldıkları için Organize'nin kapısından sokmuyorlar. Oturarak, sohbet ederek geçiriyoruz günlerimizi. Kahvede geçiriyoruz" diyorlar. Gençlerden Ali Rıza Çoku, "8 biraderiz biz. Bir babam çalışıyor. Belediyede çalışıyor ama maaş alamıyor. Aldığı ayda 100 milyon 50 milyon kaç kişiye bakacak" diyor. "Bu mahallede herkes işsiz. Hurdacılıkla geçiniyorlar. Böyle giderse insanlar parasızlıktan birbirini öldürmek zorunda kalacak. Bizim mahallemizde hırsızlık yapan bile var işsizlikten. İnsan mecbur kaldıktan sonra her şeyi yapar" diyerek işsizliğin tehlikelerine dikkat çekiyor gençler.

Kadınlar dertli Biraz daha ilerledikten sonra kaldırımlara oturmuş kadınları görüyoruz. Kendimizi tanıtmamızın ardından kadınlar hep bir ağızdan başlıyorlar anlatmaya: "Mahallemiz pislik içinde. Gelecek yok. İşyeri yok. Sigorta yok, sağlık karnesi yok. Hiçbir şey yok. Yeşil kartlarımız var, ilaç vermezler. Ancak tarlaya gidiyorsun karnını doyuruyorsun o da bazen oluyor bazen olmuyor. Yevmiye 6 milyon. Temizliğe, fal bakmaya gidiliyor. Mühim olan kocalarımız çalışsın. Gül satmaya gitsem bir hırsızlık olsa çiçekçi aldı diyorlar, adımız çıkmış." İçlerinden birisi bizi oğlunun evine götürüyor.

"Kışı düşünüyorum" Ev bir tek odadan ibaret, bütün duvarlar nem içinde, içeride ağır bir koku var. 3 küçük çocuk, anne ve baba bu evde yaşıyor. Evin sahibi 22 yaşındaki Elmas Kor kucağındaki 8 aylık bebeğini sadece pirinç unu ile beslediğini söylüyor. Eşini Maltepe'de deri fabrikasında çalışırken 2 yıl önce çıkarmışlar. Kor, "Çocuklarımın en büyüğü 7 yaşında. 3 yaşındaki kızımın kalbi delik. Paramız varken götürdük sigortaya. Sigorta da bitti, öyle kaldı" diyor. Bir çocuk yanımıza yaklaşıp ninesinin bizi çağırdığını söylüyor. Gidiyoruz. Kamuran Manay 48 yaşında. O da içinde bulunduğu durumu şöyle dile getiriyor: "Her şeye muhtacız. Eti kasapta görüyoruz. 3 tane elektrik faturamız var duruyor. Küçük oğlan nişanlı 2-3 sene oldu düğününü yapamıyoruz. Bugün pazar var, biz pazara çıkamıyoruz. Beyim hamallık yapıyor. Ev eşyası taşıyor 50 yaşında kendisi. Gelinim olsun çocuklarım olsun iş olsa çalışacaklar. Bunun okuması lazımdı gönderemedim. 20 milyon para istediler. Kömür için muhtara gidiyorum. Geçen kış muhtardan aldığım kömürlerle sobamı yakabildim. İşsizlik çok zor. Ben şimdiden kışı düşünüyorum." Kazımpaşa Mahallesi Muhtarı emekli ebe hemşire Azime Tekin, herhangi bir sağlık sorunları olduğunda mahalle sakinlerinin önce kendisine geldiğini anlatıyor. Ufak sorunlarda, iğne, pansiyon, hafif ağrı sancı gibi durumlarda yardımcı olduğunu söylüyor. Tekin, "İşsizlik çok. İşsizlikten kendilerini içkiye veriyorlar. Çoluk çocuk tinerci. Kötü şeylerle uğraşıyorlar" diyerek sorunları dile getiriyor. Tekin, okul müdürleriyle görüşerek kayıt parası alınmamasını sağlamış. kimilerine iş bulmuş. Bunların geçici çözümler olduğunu söyleyen Tekin şunları söylüyor: "Sorunları çözmeye çalışıyorum. İşverenler olsun belediye olsun bu mahallelere öncelik tanımalılar. Belediye, mesela bunlardan en zor durumda olanları işe almalı. En çok iş alanı istiyorum ben bu mahallede. Özellikle bayanlar için. Örneğin küçük bir işmerkezi kurulsa, çorap fabrikası ya da iç çamaşırı fabrikası gibi. Mahalledeki bayanlar oraya girse. Hem mahallenin ekonomik durumu iyi olur hem de o gencecik bayanlar dışarı gidip kötü olaylarla karşılaşmaz. Bana diyorlar ki kendi çabanla dışarıdan uğraşarak sorunlarını çöz. Ben kendi çabamla asfalt bile getirttim. Ben belediyeye bağlıyım. Belediye bana sadece günlük işler yaptı şimdiye kadar. Başka bir hizmet yok. Günlük işlerle olmuyor. Kalıcı bir şeyler yapmak lazım."


Belediye ne diyor? Konu ile ilgili olarak aradığımız Menemen Belediyesi Halkla İlişkiler Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada şöyle denildi: Bu konuda çalışma yapan özel bir birimimiz yok. Bize başvurular özellikle bayramlarda oluyor. Birer dilekçe yazdırıyoruz. Encümen toplantımıza sokuyoruz. Toplantıdan önce, zabıtalar mahalleye giderek dilekçe sahibini araştırıyor. Gerçekten ihtiyaç sahibiyseler, encümen toplantısından sonra 1 aylık ya da 2-3 aylık para yardımında bulunuyoruz. Durumuna göre 20 ile 50 milyon arasında değişiyor. Onun dışında askere gidenlerin eşlerine verilen asker aylığı vardı ama artık kaldırıldı. Bir de evlendirmeler var. Muamelelerden masraf alınmıyor.

ÖNCEKİ HABER

BURULAŞ'ta sıfır zam dayatması

SONRAKİ HABER

Silahsızlanma dayatması

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...