15 Ağustos 2004 21:00

'Savaşımız gerçek demokrasi için'

ABD, halkların bağımsızlığını ve kendi kaderlerini tayin hakkını hiçe sayıyor. ABD'nin planlarına karşı ilk yapılması gereken, Latin Amerika halklarının birliğini sağlamaktır.

Paylaş
Brezilya'da yayınlanan A Verdade dergisi, Kolombiyalı devrimci Francisco Caraballo ile bir söyleşi gerçekleştirdi. Haziran 1994'ten bu yana cezaevinde olan Caraballo, Kolombiya devrimci hareketinin en saygın isimlerinden biri. A Verdade: Neden hapistesiniz? Francisco Caraballo: 43 yıldır devrimci mücadelenin içindeyim. Kolombiya Komünist Partisi Marksist-Leninist (PCC/ML) ve Halk Kurtuluş Ordusu'nun (EPL) kuruluşunda yer aldım. Ülkede sosyal ve politik alanda etkili değişimler olması için mücadele ettim. Birçok kez öldüğüm haberleri yayıldı ve "Vahşi Batı" misali, beni ölü ya da diri yakalayana ödül verileceği açıklandı. 10 yıldır cezaevindeyim. Kolombiya aslında zengin bir ülke, ama halkı yoksulluk içinde yaşıyor. Yoksulluğun sebebi nedir? Kolombiya'da 44 milyon insan yaşıyor. Ana geçim kaynakları tarım ve hayvancılık. Ana ithalat malı ise kahve. Tarım, hayvancılık ve balıkçılık, ihracat uğruna hiçe sayılıyor. İhracatın yüzde 30'unu petrol oluşturuyor. Kolombiya, Latin Amerika kömürünün yüzde 40'ına sahip. Ayrıca doğalgaz, zümrüt, altın, gümüş, platinyum, demir, nikel, uranyum ve kobalt yönünden zengin. Tekstil, gıda, kimya ve metalurji sanayısı gayri safi milli hasılanın yüzde 20'sini oluşturuyor. Tüm bunlara rağmen çok küçük bir kesim tüm zenginliklerden faydalanırken, halkın çoğunluğu acı içinde yaşamaya zorlanıyor. Uluslararası sermayeye bağlı oligarşi, ülkenin geri kalmışlık ve yoksulluk gibi en önemli sorunlarından sorumludur. Çünkü iktidarı elinde tutanlar, IMF ve Dünya Bankası direktiflerini yerine getirmekte, tarımı ve hayvancılığı bitiren neoliberal modeli uygulamakta ısrarcı. Kolombiya için istediğiniz değişiklikler nelerdir? Partimiz, kendisine stratejik amaç olarak sosyalizmi ve bu yönde antiemperyalist bir devrimin gerçekleştirilmesini belirlemiştir. Sosyal gelişime, gerçek demokrasiye ve çoğunluğun yaşam koşullarının ilerlemesine karşı gelen engeller kaldırılmalıdır. Taktik düzeyde ise parti şunları öngörüyor:
  • Ulusal bağımsızlığı savunmak, Latin Amerika halklarının birliği ve işçiler arasında birliğin sağlanması için mücadele etmek.
  • Neoliberal politikaları reddetmek, işçi ve emekçilerin yaşam koşullarının geliştirilmesine katkıda bulunmak
  • Halkın savaşçılarının uğradığı devlet terörü, kontrgerilla/paramiliter baskısı ve diğer baskılara karşı gerçek demokrasi, yaşam hakkı, özgürlük ve saygınlık için mücadeleyi geliştirmek
  • Kolombiya'nın ihtiyaç duyduğu büyük geçişi gerçekleştirmek için farklı sosyal katmanların birliğini desteklemek Partinin tüm politik ve sosyal eylemleri, devrimin karaterine uygun değişimleri gerçekleştirmek için gerekli koşulları yaratma temelinde olacaktır. Alvaro Uribe hükümetine ilişkin değerlendirmeleriniz neler? 2002 seçimlerinin ardından medya tekelleri, bazı sosyal ve politik gruplar ve ekonomi çevreleri halkın Uribe'yi desteklediğini söyledi. Buna Uribe de inandı. Ama insanlar, ne devlet tarafından uygulanan şiddete, ne Bush'un müdahalelerine, ne de IMF'nin taleplerine boyun eğmeye destek veriyorlar. Halkımız, mevcut hükümetin açlık ve baskı politikalarına karşı duruyor. Bu Uribe'nin neden aylardır ardarda başarısızlığa uğradığını gösteriyor. Uribe önemli konularda başarı gösterememiştir: Kendisini destekleyecek bir parti örgütleyemedi ve başkanlık süresinin uzatılmasını sağlayacak erken seçimi gerçekleştiremedi. Sermaye medyasında da desteğini kaybetti. Tüm bu etmenler sonucu Uribe yönetiminin ana politikalarına karşı muhalefet gelişti, mücadele için yeni olasılıklar doğdu. Plan Kolombiya ve And Bölgesel Girişimi'ni nasıl değerlendiriyorsunuz? Plan Kolombiya, ABD'nin Latin Amerika'da üstünlük sağlama stratejisinin bir unsuru. Bu emperyalist plan, kökenini Soğuk Savaş ve 'ulusal güvenlik' politikalarından alıyor. Aralık 1998'de dönemin Devlet Başkanı Andres Pastrana, Plan Kolombiya'yı 'barış inşa etmek için bir fırsat' olarak göstererek kabul etti. İlk başlarda temel nokta uyuşturucu ticaretine karşı mücadele olarak lanse edildi, ama bir yıl sonra planın askeri boyutu açıklığa kavuştu. Askerlerin yeniden konuşlandırılması, güçlendirilmesi ve modernize edilmesi söz konusuydu. Böylece Kolombiya toprağında bulunacak seçkin Pentagon askeri, teknik kadro ve istihbarat servisi elemanı sayısı artırılıyordu. Ekonomik boyutta ise, ülkenin enerji kaynaklarının ele geçirilmesini amaçlayan plan ABD'li ve İngiliz petrol şirketlerine göbekten bağlı. Şirketler, Plan'ın hazırlanmasında yer aldılar ve paramiliter gruplarla kaynakların korunması için anlaşmalar imzaladılar. Politik boyutta ise, muhaliflere karşı saldırılar söz konusu. Hükümet son olarak 'Terörizm Karşıtı Yasa'yı onayladı. And Bölgesel Girişimi, Plan Kolombiya'nın ikinci aşamasıdır. Önceleri uyuşturucu kaçakçılığı için bir plan olarak gösterilen bu girişim, esasında halka ve ABD'nin dayatmalarına karşı olan muhalif hareketlere karşı bir plandır. Plan Kolombiya'nın askeri içeriğiyle ilgili olarak şu unutulmamalı: Uribe Bush'un politikalarına destek veriyor. Bu nedenle "Kolombiya'daki şiddet yanlısı grupların" tüm bölge demokrasileri için potansiyel tehlike olduğunu söyledi. Bunun bizim için anlamı şudur: Alcantara ve Brezilya'nın kuzeybatısındaki askeri üsler Pentagon tarafından askeri operasyonların merkezi haline getirilecektir. Ekvador'daki Manta üssüne ABD askerleri konuşlandırılacaktır. ABD Güney Kumandanlığı, gerilla karşıtı planlarına Kolombiya'nın komşularını da katmak isteyecektir. Bu planlara karşı ilk yapılması gereken şey Latin Amerika halklarının birliğini sağlamaktır. EPL ile diğer gerilla hareketleri olan FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) ve ELN'nin (Ulusal Kurtuluş Ordusu) bir program altında birleşmesi mümkün mü? Bence bu yalnız mümkün değil, aynı zamanda kaçınılmaz. Kolombiya'nın daha iyi bir geleceğe sahip olmasının tek yolu, devrimci dönüşüm için mücadele eden güçlerin bir araya gelmesinden geçiyor. Düşmanımızın aynı olduğunu, temel olarak aynı düşünceleri merkez alan ortak stratejik hedeflerimiz olduğunu hatırlarsak, tüm örgütlerin birlikten yana olduğuna eminim. Ama istekler ve pratik konusunda farklılıklar var, bu da bir gerçek. 40 yıldan fazla bir süre için hüküm giymiş biri olarak nasıl özgürlük için savaşacaksınız? Kişi ne tür engellerle karşılaşırsa karşılaşsın, özgürlük için savaşması mümkündür. Bana verilen ceza devletin öc alma tutumudur. Ben, politik gerçeklik veya devrimci pratiğin gerisine düşmeyi istemiyorum. Tabii bu da, bir dizi engelle mücadele etmeyi gerektiriyor. Eminim ki benim özgürlüğüm için verdiğim mücadele, dışarıda gerçek özgürlük için verilen mücadeleyle örtüşüyor.

  • ÖNCEKİ HABER

    Filistinli tutuklular açlık grevinde

    SONRAKİ HABER

    'Ulusal Konferans' fiyaskosu

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...