14 Ağustos 2004 21:00
LPG'ler her an patlayabilir
Makina Mühendisleri Odası, Ankara'da, her an patlamaya hazır, 80 civarında kaçak LPG istasyonu olduğunu açıkladı.
Makina Mühendisleri Odası (MMO), Ankara halkını, kaçak LPG istasyonları ve denetlenmeyen LPG'li araçlar konusunda uyardı. MMO, Ankara'da her an patlayabilecek durumda olan denetimsiz ve ruhsatsız 80 civarında kaçak dolum istasyonu olduğunu belirterek, her tür patlayıcı maddeyi taşıdıkları halde denetlenmeyen karayolu tankerlerini ise "canlı bomba" olarak nitelendirdi. LPG istasyonlarını, LPG'li araçları ve tankerleri denetlemeleri için yaptıkları girişimlerin engellenmemesini isteyen MMO, "Biz demiştik demek istemiyoruz" dedi. MMO Yönetim Kurulu Üyesi Sezai Uysal, önceki gün yaptığı yazılı açıklamada, 7 Ağustos Cumartesi günü Etimesgut'ta LPG istasyonunda dolum sırasındaki gaz kaçağının komşu istasyonun yanmasına neden olduğunu belirtti. Geçen yıl aynı şekilde Türközü'nde meydana gelen yangını hatırlatan Uysal, gaz kaçağı sırasında rüzgârın yönünün farklı olması durumunda büyük oranda can kaybı yaşanmış olacağına dikkat çekti.
Denetimsiz istasyonlar Uysal, 2002 yılında yayınlanan bir genelgeyle bu istasyonların ruhsatlandırılmasının hedeflendiğini hatırlatarak, ülkedeki yüzlerce LPG ikmal istasyonunun hâlâ ruhsatsız çalıştığı uyarısında bulundu. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin projelerinin MMO denetiminden geçmediğini bildiren Uysal, Ankara'da 80 civarında kaçak dolum istasyonu bulunduğunu ve hiçbir önlem alınmadığını açıkladı. Belediyenin bugüne kadar böyle önemli bir konuda odanın yaptığı başvurulara kulak tıkadığını belirten Uysal, Ankara'da trafiğe kayıtlı 120 bin civarındaki LPG'li araçtan 1 yıl içinde yalnızca 8 bininin Oda denetiminden geçtiğine dikkat çekti. Karayolları Genel Müdürlüğü'ne defalarca başvurduklarını kaydeden Uysal, istasyon ve tankerlerin denetimi için yapılan bu başvuruların dikkate alınmadığını ifade etti. Her türlü patlayıcı maddeyi taşıyan karayolu tankerlerinin "canlı bomba" gibi halkın can ve mal güvenliği için büyük tehdit oluşturduğunu belirten Uysal, tamamen denetimsiz olan tankerlerin MMO gibi tarafsız kuruluşlarca denetlenmesini istedi. Uysal, LPG istasyonlarında sorumlu müdürlük görevi üstlenen mühendislerin de odalarca eğitilmesi gerektiğini bildirerek, sertifikasız mühendislerin çalışmasının engellenmesini istedi. Benzer olayların tekrar yaşanmaması için yapılan uyarıların dikkate alınmasının önemine vurgu yapan Uysal, "Biz demiştik demek istemiyoruz" dedi.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön
'ABD'ye sığınarak
liderlik yapamazsın' Abdullah Öcalan, geçtiğimiz hafta avukatlarıyla yaptığı görüşmede Osman Öcalan'a sert suçlamalarda bulundu; "İşte bizim Osman. Birkaç kuruş para aldın; kadınları, kızları kaçırıyorsun. Götürdüğü kadınlar da güya partili! Liderliğe oynuyorsun. Ne liderliği? Felç olup gideceksin. Senin liderliğinin beş paralık bir değeri yok. Devlet de seni ciddiye almaz, kimse de ciddiye almaz. Talabani'ye, İran'a, ABD'ye sığınarak, kadın kaçırarak liderlik yapamazsın. Kaç para eder bu liderlik? Senin yaptığın her şeyi şu devlet odağına, şu koltuğa satmaktır." Osman Öcalan'ın ne yapmak istediğinin şimdi daha iyi anlaşıldığını belirten Öcalan şunları söyledi: "Osman, benim adıma, benim soyadımla beni ABD'ye satmak istiyor. Muhtemelen para da almışlardır. ABD niye para verdi? Radyoda Ercan Çitli'yi dinledim. Bu işleri bilen biridir. 'ABD PKK'ye bir çuval dolusu dolar vermişti' diyordu. Bunun araştırılması lazım. Bu paranın tümünün PKK'ye gittiğini sanmıyorum; muhtemelen Osman'a gitmiştir."
'Zanalar AB için çalışsın' Cezaevinden çıkan DEP'li milletvekillerinin Brüksel'de diplomasi çalışması yürütebileceğini belirten Öcalan şöyle devam etti: "AB'nin Türkiye ile müzakereleri başlarsa, Leyla Zana ve grubu önderliğinde Kürt çevreleri de AB ile paralel müzakere sürecini başlatırlar. Böyle olursa barış ve diyalog kazanır. Bundan AB de, Türkiye de güç kazanır. Müzakere tarihi için altı ay süre var. Paralel bir diplomasi süreci gelişirse barış gelişir. Bu çerçevede Zana'nın dile getirdiği altı aylık ateşkes çağrısını olumlu buluyorum. Kürt çevreleri ile paralel müzakere sürecinin başlayacağı izlenimi varsa, Leyla Zana'nın altı aylık ateşkes çağrısı tekrar ele alınıp değerlendirilir. Benim on maddelik çerçevem vardı, yol haritaları vardı. Onlar esas alınır."
Af çağrısı 15 Ağustos vesilesiyle af çağrısında bulunan Öcalan, "Kaçanlar dahil, Avrupa'da olanlar, Can Yüce ve diğerleri Kongra-Gel çizgisi temelinde gelir ve özeleştirilerini yaparlarsa affedilebilirler. Ama halkımızın temel değerlerine saldırıları devam ederse bu suçtur. Af esprisi ile gelirlerse kabul edilebilir; yoksa direniş sonuna kadar devam eder. Bunun hesabını halkın önünde vermek zorunda kalırlar. Tekrar ediyorum: Af çağrımızı anlayanlar gelsinler. Yoksa yok olup giderler. Sonuna kadar demokrasiyi dayatmalıyız. Doğru olan budur. Devletle bir anlaşmam yok, bir diyalog yoktur. Ama devlet ölçüp biçiyor. Demokratik toplum hareketi gelişirse devlet çözüm zeminine girer. Büyük bir birlik ve özveri ile demokratik uzlaşıyı sağlamak gerekiyor" dedi.
Denetimsiz istasyonlar Uysal, 2002 yılında yayınlanan bir genelgeyle bu istasyonların ruhsatlandırılmasının hedeflendiğini hatırlatarak, ülkedeki yüzlerce LPG ikmal istasyonunun hâlâ ruhsatsız çalıştığı uyarısında bulundu. Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin projelerinin MMO denetiminden geçmediğini bildiren Uysal, Ankara'da 80 civarında kaçak dolum istasyonu bulunduğunu ve hiçbir önlem alınmadığını açıkladı. Belediyenin bugüne kadar böyle önemli bir konuda odanın yaptığı başvurulara kulak tıkadığını belirten Uysal, Ankara'da trafiğe kayıtlı 120 bin civarındaki LPG'li araçtan 1 yıl içinde yalnızca 8 bininin Oda denetiminden geçtiğine dikkat çekti. Karayolları Genel Müdürlüğü'ne defalarca başvurduklarını kaydeden Uysal, istasyon ve tankerlerin denetimi için yapılan bu başvuruların dikkate alınmadığını ifade etti. Her türlü patlayıcı maddeyi taşıyan karayolu tankerlerinin "canlı bomba" gibi halkın can ve mal güvenliği için büyük tehdit oluşturduğunu belirten Uysal, tamamen denetimsiz olan tankerlerin MMO gibi tarafsız kuruluşlarca denetlenmesini istedi. Uysal, LPG istasyonlarında sorumlu müdürlük görevi üstlenen mühendislerin de odalarca eğitilmesi gerektiğini bildirerek, sertifikasız mühendislerin çalışmasının engellenmesini istedi. Benzer olayların tekrar yaşanmaması için yapılan uyarıların dikkate alınmasının önemine vurgu yapan Uysal, "Biz demiştik demek istemiyoruz" dedi.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön'ABD'ye sığınarak
liderlik yapamazsın' Abdullah Öcalan, geçtiğimiz hafta avukatlarıyla yaptığı görüşmede Osman Öcalan'a sert suçlamalarda bulundu; "İşte bizim Osman. Birkaç kuruş para aldın; kadınları, kızları kaçırıyorsun. Götürdüğü kadınlar da güya partili! Liderliğe oynuyorsun. Ne liderliği? Felç olup gideceksin. Senin liderliğinin beş paralık bir değeri yok. Devlet de seni ciddiye almaz, kimse de ciddiye almaz. Talabani'ye, İran'a, ABD'ye sığınarak, kadın kaçırarak liderlik yapamazsın. Kaç para eder bu liderlik? Senin yaptığın her şeyi şu devlet odağına, şu koltuğa satmaktır." Osman Öcalan'ın ne yapmak istediğinin şimdi daha iyi anlaşıldığını belirten Öcalan şunları söyledi: "Osman, benim adıma, benim soyadımla beni ABD'ye satmak istiyor. Muhtemelen para da almışlardır. ABD niye para verdi? Radyoda Ercan Çitli'yi dinledim. Bu işleri bilen biridir. 'ABD PKK'ye bir çuval dolusu dolar vermişti' diyordu. Bunun araştırılması lazım. Bu paranın tümünün PKK'ye gittiğini sanmıyorum; muhtemelen Osman'a gitmiştir."
'Zanalar AB için çalışsın' Cezaevinden çıkan DEP'li milletvekillerinin Brüksel'de diplomasi çalışması yürütebileceğini belirten Öcalan şöyle devam etti: "AB'nin Türkiye ile müzakereleri başlarsa, Leyla Zana ve grubu önderliğinde Kürt çevreleri de AB ile paralel müzakere sürecini başlatırlar. Böyle olursa barış ve diyalog kazanır. Bundan AB de, Türkiye de güç kazanır. Müzakere tarihi için altı ay süre var. Paralel bir diplomasi süreci gelişirse barış gelişir. Bu çerçevede Zana'nın dile getirdiği altı aylık ateşkes çağrısını olumlu buluyorum. Kürt çevreleri ile paralel müzakere sürecinin başlayacağı izlenimi varsa, Leyla Zana'nın altı aylık ateşkes çağrısı tekrar ele alınıp değerlendirilir. Benim on maddelik çerçevem vardı, yol haritaları vardı. Onlar esas alınır."
Af çağrısı 15 Ağustos vesilesiyle af çağrısında bulunan Öcalan, "Kaçanlar dahil, Avrupa'da olanlar, Can Yüce ve diğerleri Kongra-Gel çizgisi temelinde gelir ve özeleştirilerini yaparlarsa affedilebilirler. Ama halkımızın temel değerlerine saldırıları devam ederse bu suçtur. Af esprisi ile gelirlerse kabul edilebilir; yoksa direniş sonuna kadar devam eder. Bunun hesabını halkın önünde vermek zorunda kalırlar. Tekrar ediyorum: Af çağrımızı anlayanlar gelsinler. Yoksa yok olup giderler. Sonuna kadar demokrasiyi dayatmalıyız. Doğru olan budur. Devletle bir anlaşmam yok, bir diyalog yoktur. Ama devlet ölçüp biçiyor. Demokratik toplum hareketi gelişirse devlet çözüm zeminine girer. Büyük bir birlik ve özveri ile demokratik uzlaşıyı sağlamak gerekiyor" dedi.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
