13 Ağustos 2004 21:00
İşkenceyle alınan ifade
geçerli sayılacak!
"Terörle mücadele", Batılı devletlerin insan haklarını ayaklar altına almasına vesile oluyor. Son olarak, İngiltere'de Temyiz Mahkemesi, skandal nitelikte bir karar aldı.
"Terörle mücadele", Batılı devletlerin insan haklarını ayaklar altına almasına vesile oluyor. Son olarak, İngiltere'de Temyiz Mahkemesi, skandal nitelikte bir karar aldı. Mahkeme, 11 Ağustos tarihli kararında, işkenceli sorgular ile elde edilen bilgilerin, "işkenceyi İngilizler gerçekleştirmediği sürece" kanıt olabileceğine hükmetti. İçişleri Bakanı David Blunkett, kararın, hükümetin "terörizmle mücadele politikasına verilen bir onay" olduğunu dile getirdi. İngiliz yargıçlar ise, kararın ardından ikiye bölündü. Bazı yargıçlar, "ulusal güvenlik için hayati nitelikteki bilginin nasıl elde edildiğinin önemli olmadığını" söylerken, diğerleri, özgürlükler konusundaki endişelerini dile getirdi.
'Sapkın' bir karar Uluslararası Af Örgütü de, kararın hukuk devleti ilkeleriyle çeliştiğini açıkladı. Örgütün açıklamasında, "11 Eylül 2001 sonrası alınan önlemler, hukuk düzeni ve insan haklarını kurban etti. Bu karar; hukuki ve ahlaki olarak sapkınlıktır" denildi. Temyiz Mahkemesi, iki yıldan uzun bir süredir, haklarında hiçbir suçlama yapılmadan Guantanamo Kampı'nda tutulan İngiliz vatandaşlarının, durumlarının düzeltilmesi yönündeki talebini de reddetti. Üç İngiliz vatandaşı, işkence altında "Usame Bin Ladin ile buluştuklarını" söylemeye zorlanmıştı. Ancak daha sonra, görüşmenin yapıldığı öne sürülen tarihte İngiltere'de olduklarına dair kanıtlar ortaya çıktı.
İşkenceci doktorlar Diğer yandan, Irak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan kaynaklar, Amerikalı doktorların Ebu Garib Cezaevi'ndeki işkencelere karıştığına dair deliller olduğunu belirtti. Bazı Arap gazetelerine konuşan adı açıklanmayan kaynaklar, sağlık görevlilerinin, işkenceli sorguya alınan Iraklılar hakkında dosyalar tuttuklarını, böylece Amerikalıların, her bir Iraklının fiziksel rahatsızlıklarını işkence sırasında kullandığını belirtti. Hazırlanan sağlık raporlarında işkence izlerine değinilmedi. İşkence sırasında bir Iraklının kolunun kesildiği, bunun üzerine iki ABD'li doktorun bu tutsağa ağrı kesici verdiği raporlarda belirtiliyor. İki doktor da, işkenceden veya tutsağın kolunu neden kaybettiğinden bahsetmiyor. Bir başka raporda, Amerikalı bir hemşirenin, ruh sağlığını yitiren bir Iraklıyı tedavi ettiği belirtiliyor. Ama hemşire, Iraklının neden bu duruma geldiğine ilişkin hiçbir açıklama yapmıyor. İşkencede ölüm vakaları ise, sağlık raporlarında "kalp rahatsızlığı" olarak geçiyor. Irak Doktorlar Federasyonu, Amerikalı doktorların işkenceye suç ortaklığını kınayan bir açıklama yaptı.
'Sapkın' bir karar Uluslararası Af Örgütü de, kararın hukuk devleti ilkeleriyle çeliştiğini açıkladı. Örgütün açıklamasında, "11 Eylül 2001 sonrası alınan önlemler, hukuk düzeni ve insan haklarını kurban etti. Bu karar; hukuki ve ahlaki olarak sapkınlıktır" denildi. Temyiz Mahkemesi, iki yıldan uzun bir süredir, haklarında hiçbir suçlama yapılmadan Guantanamo Kampı'nda tutulan İngiliz vatandaşlarının, durumlarının düzeltilmesi yönündeki talebini de reddetti. Üç İngiliz vatandaşı, işkence altında "Usame Bin Ladin ile buluştuklarını" söylemeye zorlanmıştı. Ancak daha sonra, görüşmenin yapıldığı öne sürülen tarihte İngiltere'de olduklarına dair kanıtlar ortaya çıktı.
İşkenceci doktorlar Diğer yandan, Irak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'ndan kaynaklar, Amerikalı doktorların Ebu Garib Cezaevi'ndeki işkencelere karıştığına dair deliller olduğunu belirtti. Bazı Arap gazetelerine konuşan adı açıklanmayan kaynaklar, sağlık görevlilerinin, işkenceli sorguya alınan Iraklılar hakkında dosyalar tuttuklarını, böylece Amerikalıların, her bir Iraklının fiziksel rahatsızlıklarını işkence sırasında kullandığını belirtti. Hazırlanan sağlık raporlarında işkence izlerine değinilmedi. İşkence sırasında bir Iraklının kolunun kesildiği, bunun üzerine iki ABD'li doktorun bu tutsağa ağrı kesici verdiği raporlarda belirtiliyor. İki doktor da, işkenceden veya tutsağın kolunu neden kaybettiğinden bahsetmiyor. Bir başka raporda, Amerikalı bir hemşirenin, ruh sağlığını yitiren bir Iraklıyı tedavi ettiği belirtiliyor. Ama hemşire, Iraklının neden bu duruma geldiğine ilişkin hiçbir açıklama yapmıyor. İşkencede ölüm vakaları ise, sağlık raporlarında "kalp rahatsızlığı" olarak geçiyor. Irak Doktorlar Federasyonu, Amerikalı doktorların işkenceye suç ortaklığını kınayan bir açıklama yaptı.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
