'İktidara alternatif olacağız'

Almanya'da sendika şubeleri bir araya gelerek yeni bir parti girişimi başlattılar. Girişim ilk olarak seçimlere dönük bir platform oluşturdu. "İş ve Sosyal Adalet için Seçim Alternatifi" adlı bu platformun sözcülüğünü yapan IG Metall Schweinfurt Şube Başkanı Klaus Ernst, bugüne kadar 10 bin civarında üyelik başvurusu olduğunu, 80'e yakın yerde de "alt örgütlerin" oluşturulduğunu belirtti. Almanya'da yeni bir partiye neden ihtiyaç duyuldu, bunu açıklayabilir misiniz? Almanya'da yeni bir partinin mutlak bir ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Çünkü artık vatandaşların seçme olanağı kalmadı. Seçime katılmama oranlarının giderek artması, vatandaşların politikaya ilgi duymamalarından veya denildiği gibi seçim yorgunu olmalarından kaynaklanmıyor. Seçilebilecek parti görmüyorlar. Bugün seçimlerde "sosyal devlet nasıl geliştirilebilir" sorusundan hareketle tercih yapılamıyor. Hangisi sosyal devleti yıksa daha iyi olur bunun seçimi yapılabiliyor. Vatandaşlar sosyal güvenlik sistemini kimin yok edeceği konusunda bir tercih yapabilirler, ama kimin bu kazanımları koruyacağı, geliştireceği konusunda bir seçim yapamıyorlar. Biz de seçim alternatifi olarak vatandaşlara bu olanağı sunmak istiyoruz. Ama herkes yeni partiye ihtiyaç olduğu konusunda ikna olmuş gibi görünmüyordu. Çoğunluk sıcak bakıyordu. Birkaç farklı düşünenin getirdiği gerekçeler de ikna edici olmadı. Yapılan kamuoyu yoklamaları önemli bir kesimin yeni bir partiye ihtiyaç olduğunu düşündüğünü gösteriyor. Şu an geniş yığınların gerçek anlamda bir seçim yapma olanakları yok. Kurulması hedeflenen partiyle sosyal hareket arasında özel bir ilişki olacağını söylediniz. Bunu biraz açar mısınız? Kurulacak olan parti kesinlikle sosyal hareketin motoru olmayacak. Tersi olacak, yani sosyal hareket parti için bir motor gücü olacak. Parti ancak bu hareketin parlamentodaki sesi olabilir. Bu partiye yönelik daha farklı beklentiler içine girmek, partiyi yapamayacağı bir işe zorlamak olur. Bence kurulacak parti kendini bu ülkedeki sosyal hareketin bir parçası olarak algılamalı. Parti kendini farklı, sosyal hareketin üzerinde bir oluşum olarak algılarsa bu zararlı olur, ayakları havada elit bir kesimin partisi haline gelir. Partinin sonbaharda kurulacağı kesin mi? Daha önce değişik bölgelerde faaliyet yürüten asıl olarak iki büyük merkezi oluşum, ama aynı zamanda yerel oluşumlarında bir araya gelerek kurduğu bir derneğimiz var. Bu derneğin üyeleri yıl sonuna doğru parti kurup kurmama konusunda karar verecekler, ki ben kararın parti kurma lehine olacağından eminim. Bu karardan sonra düzenlenecek bir kongreyle bu süreç, partileşme süreci hukuksal olarak da resmileşecek. Ama şimdiden sonbaharı düşünmüyoruz. O güne kadar her yerde örgütlerimizi kurmak, kurulu olanları güçlendirmek istiyoruz. Bu derneğe bağlı örgütler daha sonra bire bir parti örgütü haline gelecek şekilde örgütleniyorlar. Sonbaharda Almanya'da yeniden seçilebilecek bir parti olacak, burası kesin. Parti oluşumu için kamuoyunda "sol parti" tanımlaması hakim. Bundan memnun musunuz? Bu gerçekten tercih ettiğimiz bir tanımlama değil. Bugün vatandaşların çoğunluğu açısından "sol" tanımlaması olumlu bir şeyi içermiyor. Sosyal adalet için mücadele eden bir parti tanımlaması daha doğru olurdu. Bu ülkenin zenginleri, toplumsal geliri paylaşmaktan dahi vazgeçtiler, biz yeniden bunu sağlamak istiyoruz. Diğer yandan bakıldığında tabi ki bugün bunları talep eden herkes sol olacaktır. Çünkü SPD o kadar sağa kaydı ki, solda o kadar geniş bir alan açıldı ki, birçok kesim için sol olmak o kadar zor olmuyor. Bize kendini sol gören kesimden de eleştiriler geliyor. Yeterince antikapitalist olmadığımız söyleniyor. Ama bugün bu ülkenin vatandaşlarını antikapitalizm veya kapitalizm ötesi bir toplum pek ilgilendirmiyor. Biz radikal antikapitalist söylemleri çok rahat telaffuz edebiliriz. Ama vatandaşlara bu söylemlerle ulaşmamız pek mümkün değil. Vatandaşları ilgilendiren daha çok emeklilik hakkının ne olacağı, sağlık sigortasının ne gibi hizmetler vereceği, işini kaybedince geleceğinin ne olacağı, gelecekte ne kadar vergi ödeyeceği... Sosyal devletin daha ne kadar ayakta kalacağını merak ediyor. Ama bu, kapitalizm üzerine tartışmama anlamına da gelmiyor.

---

'HEDEFİMİZ SOSYAL DEVLETİ KORUMAK VE GELİŞTİRMEK' Seçim alternatifi girişiminin programı üzerine bilgi verir misiniz? Seçim alternatifi henüz bir parti değil, partileşme çalışmalarının tam da ortasında olan bir oluşum. Bu nedenle henüz programımız yok. Ama hedefimizi çok kolayca tarif edebiliriz. Bugün Almanya'daki durum şöyle: Doğu'da doktor yardımcısı olarak çalışan bir kadın saat ücreti olarak 3.40 alırken, birisi hiçbir şey yapmadığı halde yılda 30 milyon Euro alıyor. Bugünkü hükümet hâlâ 3.40 kazanan kadından para almaya çalışıyor, oysa parayı diğerinden almalıyız ki, devlet giderlerini ve sosyal güvenlik sistemini yeniden işler hale getirebilelim. Özellikle işletmecilik alanından bu devletin ihtiyaç duyduğu kaynakların akması için yeniden vergi alınması gerekmekte. Kurumlar vergisi bugün köpek vergisinden daha az ödenir durumda. Biz yüksek gelirlilerin gelir vergilerinin yüzde 47'de kalmasını istiyoruz. Bu kesimin vergisini düşürmek daha fazla tüketim veya yatırım anlamına gelmiyor. Sadece daha fazla tasarruf yapmalarına yarıyor. Biz bütün yüksek gelirlilerin, servet sahiplerinin sosyal güvenlik kasalarına aidat ödemesini sağlamak istiyoruz. Ayrıca bütün gelir kaynaklarının da -örneğin kira, faiz, borsadan spekülasyon kazançları gibi kaynakların da- güvenlik kasalarına aidat ödemelerini istiyoruz. Kısacası biz, sosyal devleti sadece korumak değil, geliştirerek korumak istiyoruz. Çabalarımız bu yönde olacak. Almanya zengin bir ülkedir ve bugün sağlanan sosyal olanaklardan çok fazlasını sağlayabilecek güçtedir.