Okullar sermaye şirketi gibi yönetiliyor adeta.

Merhaba son günlerde okulların açılmasıyla çok heyecanlandık çocuklarımız okula gidecek bilmediklerini,görmediklerini ve bizim onlara öğretemediklerimizi öğrenecek diye okullar açıldı açılmasına da bizler yani veliler çocuklardan önce gördük daha önce duymadığımız görmediğimiz meğer ne uygulamalar varmış. Bizlere kitap veriyorlar diye sevinemeden okullar çoktan anlaşmış forma satıcıları, dergi yayın evleriyle ve daha bir çok şeyde bizim adımıza çok kesin kararlar almışlar. Okula gider gitmez de hemen uygulamaya koydular zaten masa örtüsü parası 10 TL, perde parası 7:5 TL, bilgisayar parası 50 TL, dergi parası 25 TL (sözde en ucuzu ), aidat aylık 25 TL, projektör parası o parası bu parası diye hakikaten çok şey gördük daha öncesi de var çok muhterem devlet büyükleri açıklama yapmalarına rağmen kayıt parası alınmayacak diye ama ne cesaretli okul müdürleri varsa Başbakana, Bakana rağmen okulda veliden kayıt parası alıyor. Tabi değişik adlar altında bu nasıl danışıklı dövüştür, bu nasıl yüzsüzlüktür anlamak mümkün değil. Bilgisayarsız okul kalmadı diyen Başbakan gelsin görsün nasıl bilgisayar için para toplandığını bir de başbakan ve milli eğitim bakanı biraz samimi olup 1989 yılında Türkiye devletinin de imza attığı uluslararası çocuk hakları sözleşmesini okumalarını ve 28.maddeyi özellikle okumalarını bir vatandaş olarak tavsiye ediyorum. Başbakanın ve çevresindekilerin durduğu yerden nasıl görünüyor vatandaşların hali bilmiyorum ama onlara açılan bütün kapılar vatandaşa hep kapalı. Vatandaşın ümüğü okullardaki yöneticiler tarafından çok iyi sıkılıyor o vatandaşın ümüğünü sıktırmam dese de! Bir de çocukların beslenme alışkanlıklarını kazanmaları için her gün beslenme konmak zorunda çok iyi buna kimse itiraz etmiyor zaten ama çok abartılı ceviz, badem, meyve suyu vs. gibi her gün herkesin alamayacağı şeyler. Biz asgari ücretle geçinmek zorunda olan ve çoğu zaman da işsizlikle karşı karşıya kalan insanlarız aldığımız 730 TL maaş 300 kira kalanını da bozdur bozdur harca. Bu halktan ne kadar kopmuş olduklarının aynı zamanda kanıtıdır aslında devleti yöneten zihniyetin tabana yansımasıdır halkın çektiği sıkıntıları görmemek,duymamaktır bu kafanın sahibi de hâlâ insanlara üç çocuk tavsiyesinde bulunabiliyor.Sormazlar mı adama çocukları okutamadan güvence altına almadan senin veya yandaşlarının yani sermayedarların fabrikalarında çalıştırmak için mi istiyorsun kısacası Okullar özel bir sermaye şirketi gibi yönetiliyor adeta. Herhalde milli eğitim bakanlığı da holding olsa gerek?..