Çizgi roman çocuklara küs!

Çizgi roman denince ilk akla gelenler arasında genellikle Teksas ve Tommiks yer alır. Bunun önemli nedeni ülkemizde birazda çizgi romanın bunlarla yaygınlaşmış olmasında aranabilir. Teksas, Tommikslerin yayınlanış tarihleri ise, Türkiye'de yükselen Amerikan değerlerinin yaygınlaşmaya başladığı 1950'li yıllarla çakışıyor. Marshall yardımlarından sonra kültür alanını feht edecek olan Amerikan yayınları Türkiye'yi kuşatmıştı. Tommiks, Texas'lar Amerikan tarihini, Kuzey-Güney savaşını, vahşi Kızılderililerin hikâyelerini heycanlı maceralar halinde anlatıyordu. Böylece Amerikan bağımsızlık mücadelesi çizgi romanlar yoluyla Türkiye'de işlenir oldu. Her ne kadar bu çizgi serüvenler Avrupa kaynaklı ise de tüm dünyada yaygın olduğunu söylemek mümkün. Çizgi roman ilk kez bu dönemde yüksek satış rakamlarına ulaşarak yediden yetmişe yaygınlık kazandı. Belkide Türkiye'de Kızılderililer ilk defa o dönem bilinir oldu. Ama bu yayınlarda genellikle vahşi ve kötü adamdılar. Çizgi serüven kahramanları özellikle de çocukların kalbinde taht kurdu. İbrahim Çağatay bu çocuklardan birisi. 1948 doğumlu. Babasının 80 yaşına kadar çizgi roman okuduğunu, kendisine de çizgi romanı onun sevdirdiğini anlatıyor. "Ama benim torunum bunların yüzüne bile bakmıyor şimdi. Onlar başka şeylerle ilgileniyor. Bilgisayardır, canavar oyunlarıdır.." Çizgi romanda iyi ile kötünün savaştığını ve neticede iyinin kazandığını belirten Çağatay, "Okumayı bunlarla öğrendim" diyor. Ve üzülerek de belirtse, bugün çizgi roman okuyan kuşağın, hep eski dönemi görmüş olanlardan meydana geldiğini söylüyor.

Yeni okuyucu az Emekli maaşıyla geçinmeye çalışan bir insan olduğunu belirten Çağatay, fazla para verip çizgi roman alamadığını, onun yerine Kadıköy Yeraltı çarşısının alt katındaki Büyülü Rüzgâr çizgi roman dükkânına gelerek kirayla kitap aldığını söylüyor. Bu çizgi kitaplar hangileri mi? Elbette çizgi roman tarihinin en yaygınları olan; Zagor, Teks, Martin Mystere, Tommiks ve Teksas. Emekli Çağatay bunların çoğuna Amerikan diye bakıp kötülemenin yanlış olduğunu düşünüyor. Ve sözlerini sürdürüyor,"Çünkü orada aslolan iyi ile kötünün mücadelesidir. Sonuçta hep iyiler kazanır. Ve kimse ölmez."

Eski sayılar yayınlanıyor Çizgi romanlar satan sahaf İlyas Erkul ise ayda 30 kadar derginin çıktığını ve bunları takip etmenin okuyucu açısından zor olacağını belirtiyor. Ayrıca yayınlananların genellikle eski sayılar olduğunu belrtiyor. Erkul, pazar olmadığı için yeni çizgi roman yapmanın zor olduğunu da sözlerine ekliyor. 1930'lu yıllardan beri çizgi roman yayımlanan ülkemizde bugün birçok yayınevi bu kitaplardan yayımlıyor. Miray Çizgi dükârnının işletmecisi Cem Demirbaş'da çocukluktan beridir çizgi roman okuyanlardan. Eskiden çizgi romanın çıkacağı gün bayi önlerinde sıcak-soğuk demeden bekleştiklerini gene de zor bulduklarını belirten Demirbaş, "Oysa şimdi çizgi romandan habersiz kuşaklar yetişiyor" diyor. Bunda kuşkusuz bilgisayar dünyasının büyük etkisi var. Cem Demirbaş'a göre şimdiki bilgisayar oyunları çok daha tehlikeli. Katı bir şidettin egemen olduğu oyunların daha ilkokula giden çocukların elinde gezindiğini belirtiyor ama "Eskiden bir çizgi romana fazla şiddet içerdiği için dava açılmıştı. Çizgi roman o davayı kazanmış ve yayın hayatını sürdürmüştü. Oysa şimdi şiddet eğilimli oyunlar için hiçbir önlem yok" diyerek sözlerini bitiriyor Demirbaş.

Kahramanlar alemi Eskiden babalarının hışmından korkan çocuklar kimi zaman yorgan altlarında, kimi zamansa özenle yerleştirilmiş ders kitaplarının arasında gizli gizli Tommiks-Teksas okurlardı. Zagor, Pekos Bill, Martin Mystere, Captain America, Batman ve diğerleri çocukların sevdiği ünlü kahramanlardır. Bunların çoğu İtalyan maceralarını süsler. Bu maceralar genellikle Kızılderililerin Beyaz Adamla olan mücadelesini anlatsa da sonuçta Kızılderililer hep yenilir. Gerçek hayatta da öyle değil mi zaten? Fakat asıl kavga iyi ile kötü arasındadır. Kızılderililer tabi ki kötü adam rolünde görülürler bu dergilerde. Ama onların da soykırıma uğradığı, kendilerine haksızlık edildiği vurgulanır ve Amerikalıların yapmış olduğu vahşetler açık seçik görülür. Ülkemize giren ilk çizgi romanlardan olan Pekos Bill'in Kızılderililerle çok dokunaklı bir ayrılış sahnesi vardır ki, okuyanları ağlattığı söylenir. Yine Türkiye'ye ilk giren çizgi romanlardan biri olan Flaş Gordon'un -bilim kurgudur- bir macerasında, kanserli bir hastanın kurtarılması için İnter Feron isimli özel bir ilaç icat edilir. Macerada ilaç hastayı iyileştirmiştir. Yıllar sonra dünyada kanserle mücadele sonucunda etkili bir ilaç bulunur ve ilaca bu çizgi romandan esinlenerek "İnter Feron" adı verilir. Çizgi romanlar, bugün çocuklar için yerini biraz da bilgisayar oyunlarına bıraktı artık. Bu türün tekrar eski günlerine kavuşup kavuşmayacağı bilinmez ama Amerika Holliwood nezdinde zaman zaman bu çizgi kahramanları beyaz perdeye aktararak kullanmayı sürdürüyor.