04 Ağustos 2004 21:00
Yine yoksulluk sahnede
Turhan Cemal Beriker Bulvarı Arabalar vızır vızır gelip geçiyor. Celal Bayar Köprüsü'nün altında çocuklarıyla birlikte ödeyemedikleri kira nedeniyle evlerinden atılan bir ailenin dramı sahneleniyor
Atilla Altıkat köprüsünü geçip Seyhan Belediyesi'ne doğru ilerliyoruz
Güneş bir an olsun tepemizden ayrılmadığından terden sırılsıklam olmuş bir vaziyetteyiz. Celal Bayar köprüsünün altında etrafa yayılmış şekilde ev eşyaları dikkatimizi çekiyor. Karşımızda sokağa atılmış bir aile duruyor
Arabalar vızır vızır gelip geçerken, toz toprak üzerine attıkları hasır üzerinde 4 kişi oturuyor. Bunlardan ikisi çocuk. Öğreniyoruz ki, ödeyemedikleri kira nedeniyle evlerinden atılmışlar. Aile babası Tarık Oturur 32 yaşında. Simit satarak ailesinin geçimini sağlamaya çalışıyor. Çaresizlik yüzüne vurmuş, fotoğraflarını çekerken sürekli başını öne doğru eğiyor. Yıllık 750 milyon lira olan kirayı ödeyemedikleri için ev sahibi onları kapı dışarı etmiş. Tarık Oturur, "Çaresizdim. Elimden bir şey gelmedi. Sokağa atıldık" derken, eşi Bahar Oturur, içinde bulundukları durumu şu şekilde anlatıyor: "Bizim yardıma ihtiyacımız var. Açız, açıktayız. Bizlere sadece başımızı sokacak bir yer versinler başka bir şey istemiyoruz."
Çocuklar Oturur ailesinin güzel mi güzel iki kız çocuğu var. 6 yaşındaki Çağla ve 5 yaşındaki Gamze. Bu dönem okula başlaması gereken Çağla kalbinden rahatsız. Baba Tarık Oturur, büyük kızının rahatsızlığı nedeniyle buzdolabı, fırın gibi eşyaları satarak Çağla'yı iki kez Ankara'ya götürmüş. Satacak başka eşyaları kalmayınca, başka gelirleri de olmayınca Çağla'nın tedavisi yarım kalmış. Hastalığından haberi olmayan Çağla ise kardeşi Gamze ile birlikte babasının bir az önce getirmiş olduğu meyve suyu ve bisküviyi tüketme telaşında...
Çocuklar Oturur ailesinin güzel mi güzel iki kız çocuğu var. 6 yaşındaki Çağla ve 5 yaşındaki Gamze. Bu dönem okula başlaması gereken Çağla kalbinden rahatsız. Baba Tarık Oturur, büyük kızının rahatsızlığı nedeniyle buzdolabı, fırın gibi eşyaları satarak Çağla'yı iki kez Ankara'ya götürmüş. Satacak başka eşyaları kalmayınca, başka gelirleri de olmayınca Çağla'nın tedavisi yarım kalmış. Hastalığından haberi olmayan Çağla ise kardeşi Gamze ile birlikte babasının bir az önce getirmiş olduğu meyve suyu ve bisküviyi tüketme telaşında...
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
