04 Ağustos 2004 21:00

Göçün savurduğu hayatların filmi Dûr

Genç Yönetmen Kazım Öz, ilk uzun metrajlı Kürtçe belgesel filmi "Dûr"un ilk gösterimini liseyi okuduğu okulda köylüleriyle paylaştı.

Paylaş
Genç Yönetmen Kazım Öz, ilk uzun metrajlı Kürtçe belgesel filmi "Dûr"un ilk gösterimini liseyi okuduğu okulda köylüleriyle paylaştı. Kameraların yaşlı yüzlere çevrildiği filmde, göç hikâyesiyle birlikte bir dağılma ve savruluşun hikâyesi işleniyor. "İnsanın yüzü yaşadığı coğrafyasına benzerdir" derler... Hele bu coğrafya terk ettirilmişse, zorla insansızlaştırılmışsa ya da yalnız bırakılmışsa o yüzdeki çizgiler daha derin, bakışlar ise daha bir anlamlı olur. "Fotoğraf" ve "Ax" filmleriyle tanıdığımız yönetmen Kazım Öz, bu kez de ilk uzun metrajlı Kürtçe belgesel filmi "Dûr-Uzak"la izleyicilerin karşısına çıkacak. Öz, bir köyden dünyanın dört bir yanına savrulan insanların öyküsünü konu alan belgesel filmiyle kamerasını bu insanlara çeviriyor.

Bütçesiz bir film Öz'ün ayrıca Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema Bölümü yüksek lisans bitirme tezi olan 65 dakikalık belgesel filmde yönetmenliğin yanı sıra yapımcı, kameraman ve kurgu işini de üstlenmiş. Öz'ün de içinde yer aldığı Mezopotamya Sinema Kolektifi'nin destek verdiği 2003 yapımı film, bütçesiz çekilmiş. Öz'ün 2001 yılında İstanbul'da geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren abisi Abbas'a ithaf ettiği film, geçtiğimiz aylarda Almanya'da katıldığı Nürnberg Film Festivali'nde ödül aldı. Öz'ün filmi Kûrmeş-Almanya hattında geçen bir göç ve toprağa özlem hikâyesini de barındırıyor. Göç edenlerin ve geride kalanların trajedisini...

'Köylüleriyle birlikte izledi' İlk kez Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nde Tunceli'nin Pertek ilçesinde gösterilen filme, çok sayıda çocuk genç ve yaşlı köylü katıldı. Filmin ilk gösterimini özellikle köylülerin izlemesini isteyen Öz için filmin, lise öğrenimini gördüğü Atatürk İlköğretim okulunda prömiyer yapması ise ilginç bir tesadüf olmuş. Çok sayıda köylünün doldurduğu okulun Konferans Salonu'nda, birçok köylü ise filmi ayakta izledi. Filmde kendilerini bulan köylüler kimi zaman birlikte güldü kimi zaman ise birlikte ağladı. Filme ilişkin görüştüğümüz Kazım Öz, filmin göçün yanında bir dağılma sürecini içerdiğini belirterek, 90'lı yıllarla birlikte özellikle köyler üzerindeki dağılmaların, gerek gidenler gerekse geride kalanlar içerisinde en büyük trajediyi yaşlıların yaşadığını söylüyor. Öz, geride kalanlarda çok ciddi bir boşluk, yalnızlık, ilgi görememe, kendi dünyalarına hapsedilme gibi bir durumun olduğunu dile getirdi. Filmin bu haliyle daha bitmediğini, bazı eklemeler ve çıkartmalar yaptıktan sonra galasını yine köy meydanında kuracağı perdeyle yapmak istediğini dile getiren Öz şu anda, "Fırtına" isimli uzun metrajlı bir filmin hazırlığı içinde olduklarını da ekledi.

ÖNCEKİ HABER

Matematik ve felsefe ilişkisi

SONRAKİ HABER

AKP kazanın arkasında

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...