03 Ağustos 2004 21:00

Meclis'te gensoru günü

TBMM bugün CHP'nin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım için verdiği gensoru önergesi için toplanacak. Oturuma en az 184 milletvekili katıldığı taktirde, gensoru üzerine görüşme başlayacak.

Paylaş
TBMM, Pamukova'daki tren kazasında sorumluluğu bulunduğu gerekçesiyle Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım hakkında CHP'nin verdiği gensoru önergesinin gündeme alınıp alınmayacağını görüşmek üzere bugün olağanüstü toplanacak. TBMM Başkanvekili İsmail Alptekin'in yönetiminde saat 15.00'te açılacak Genel Kurul'da toplantı yeter sayısı (184) sağlandığı takdirde gensoru önergesi üzerinde görüşmelere geçilecek. Önerge sahibi ve grubu adına CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ilk konuşmayı yapacak. Baykal, toplam 30 dakika konuşacak. AKP Grubu adına da İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar söz alacak. Genel Kurul'da Hükümet adına Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım konuşacak ve yapılan suçlamalara yanıt verecek. Görüşmeler sırasında önerge sahibine 10, grup ve hükümet sözcülerine ise 20 dakika söz hakkı veriliyor. Konuşmaların ardından gensoru önergesinin gündeme alınması oya sunulacak. Gündeme alınma istemi reddedilirse ve TBMM'nin çalışmaya devam etmesi yönünde de bir karar alınmazsa Genel Kurul kapanacak ve Meclis yeniden tatile girecek. Gensoru önergesi gündeme alındığı takdirde, gensorunun görüşülme günü de belli olacak. Gensorunun görüşülmesi, gündeme alma kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamıyor, yedi günden sonraya da bırakılamıyor.

'Konuşma süresi az' CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, konuşma süresinin artırılması konusunda ricalarının AKP tarafından kabul edilmediğini bildirdi. Topuz, yarınki birleşimi yönetecek TBMM Başkanvekili'nin, konunun önemini göz önünde tutarak bu konuda tolerans göstereceğini umduğunu söyledi. "Dilerim ki Sayın Bakan hidayete erer de yarın önerge görüşülene kadar istifa ederek bu meseleyi iktidar-muhalefet mücadelesi olmaktan çıkarır" diyen Topuz, gensoru önergesinin gündeme alınmaması halinde de konunun takipçisi olacaklarını belirtti. Topuz, önümüzdeki uygun bir tarihte Meclis Soruşturması açılmasını isteyebileceklerini bildirirken, "Görevden ayrılıncaya kadar elimiz Sayın Bakan'ın yakasında olacak" dedi.


GENSORUNUN GÖRÜŞÜLMESİ Anayasa'nın 99. maddesine göre gensoru önergesi, verilişinden sonraki üç gün içinde bastırılarak üyelere dağıtılıyor, dağıtılmasından itibaren 10 gün içinde gündeme alınıp alınmayacağı görüşülüyor. Gensoru önergesi gündeme alınırsa, gensorunun görüşülme günü de belli ediliyor, ancak gensorunun görüşülmesi, gündeme alma kararının verildiği tarihten başlayarak iki gün geçmedikçe yapılamıyor ve yedi günden sonraya da bırakılmıyor. Gensoru görüşmeleri sırasında üyelerin veya grupların verecekleri gerekçeli güvensizlik önergeleri veya Bakanlar Kurulu'nun güven isteği, bir tam gün geçtikten sonra oylanıyor. Bakanlar Kurulu'nun veya bir bakanın düşürülebilmesi, üye tamsayısının salt çoğunluğuyla (276) mümkün olabiliyor.


CHP'NİN ULAŞTIRMA BAKANI
     HAKKIN DA VERDİĞİ ÖNERGE CHP'nin verdiği gensoru önergesinin gerekçesinde, gerek bilim çevreleri gerekse ilgili sivil toplum kuruluşlarının, altyapıdaki eksiklikler tamamlanmadan tren seferlerinin başlatılmasına ilişkin kaygılarını değişik zamanlarda Ulaştırma Bakanlığı ve TCDD yetkililerine ilettikleri anımsatıldı. Çok sayıda bilim adamının tren seferlerinin başlamasından önce ve sonra defalarca gerekli uyarılarda bulunduğu belirtilen gerekçede, şunlar kaydedildi: "Ancak tüm bu uyarılara karşın, 4 Haziran 2004 tarihinde Başbakan'ın 'Milletimiz için hayırlı olacak bu adım, Türkiye'nin medeniyet yarışında nerede olduğunu açıkça ortaya koyacaktır' şeklinde yaptığı popülist söylemlerle hızlandırılmış tren seferleri başlatılmıştır. Bu söylemler AKP'nin medeniyet anlayışının da bir tezahürüdür. Ulaştırma Bakanı Binalı Yıldırım'ın kendini savunmak için kaynak gösterdiği hızlandırılmış tren uygulamasını onaylayan 'Uzman Heyet Raporu'nun tren seferlerinin başlamasından çok sonra, 13 Temmuz 2004 tarihini taşıdığı basın organlarımıza yansımıştır. Yani hükümet, bilim çevrelerinin yaptığı uyarıları hiçe saymış, bilimsel kriterlere dayalı fizibilite raporları yerine, siyasi bir kararla hızlandırılmış tren uygulamasını başlatmıştır. TCDD üst yönetimi İstanbul Büyükşehir Belediyesi çalışanları ile Ulaştırma Bakanlığı'nın hemşehrileri arasından atanmış ve kurumdaki kadrolaşma Hızlandırılmış Treni sakıncalı gören kamu görevlilerinin cezalandırılmasına kadar varmıştır. Siyasi yandaş ve hemşehriler arasından belirlenen kadroların Türkiye'yi getirdiği nokta bu kazayla daha net ortaya çıkmıştır. Kaza sonrasında delillerin karartılması noktasında yaşananlar, rayların ve traverslerin değiştirilmesi, kara kutunun adli makamlardan önce çözülmesi, kamu gücü baskısı altında sağlıklı bir soruşturma süreci yürütülemeyeceğini de ortaya koymuştur. Kazadan hemen sonra görevden alınması gereken TCDD yönetimi tarafından delillerin karartılması çabaları, Ulaştırma Bakanı'nın himayesinde yürütülmüş ve Başbakan da Ulaştırma Bakanı'nın sorumlu olmadığına ilişkin beyanlarıyla, hem bu himayeyi pekiştirmiş hem de sorumluluğa ortak olmuştur."

ÖNCEKİ HABER

Silaha karşı film!

SONRAKİ HABER

'Bu treni durdurun'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...