03 Ağustos 2004 21:00
İnfazda Türkiye bağlantısı
Murat Yüce'yi öldürenlerin, geçtiğimiz kasım ayında İstanbul'daki kanlı saldırıları düzenleyen Habip Aktaş ve ekibi olduğu öne sürüldü.
Irak'ta Murat Yüce adlı işçinin öldürülmesi eylemine, Türk vatandaşı El Kaide üyelerinin karıştığı öne sürüldü. Önceki günkü infazı yöneten ve Türkçe konuşan maskeli kişinin, İstanbul'daki intihar saldırılarını organize eden Habip Aktaş olduğu iddia edildi. Cinayetin görüntülerinde, infazı yöneten kişinin Türkçe "Önce o başlasın" dediği duyuluyor. Yüce'nin başına sıkılan 3 kurşunla öldürülmesinin ardından yine Türkçe "Tamam, öldü" sözleri duyuluyor.
İstanbul saldırıları Bu konuşmalar, 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde İstanbul'daki kanlı intihar saldırılarını organize eden Habip Aktaş ve bombalı araçları hazırlayan Gürcan Baç'ın da aralarında bulunduğu grubu akla getiriyor. Saldırıların ardından basın kuruluşlarına olayı üstlenen CD'ler gönderen Habip Aktaş, Irak'a gittiklerini, Azat Ekinci'nin Bakuba'da bir karakola düzenlenen intihar saldırısında öldüğünü açıklamıştı.
Kaygılı bekleyiş Irak'ta rehin tutulan Abdurrahman Demir'in Manisa'nın Salihli İlçesi'ne bağlı Durasallı Beldesi'nde yaşayan ailesi kaygılı bir bekleyiş içinde. Demir'in eşi Hamide Demir, kocasının Mersin'de bir nakliyat firmasında çalıştığını anlattı. Demir şöyle dedi: "Dört ay önce mobilya yükleyerek Irak'a giden eşimle son olarak bir hafta önce telefonla görüştük. Daha sonra haber alamadım. Bana 'Bu son işim. Bir daha gitmeyeceğim. Irak çok tehlikeli' demişti. Kaçırıldığını televizyondan öğrendim." Demir, yetkililerden yardım beklediğini söyledi.
Yine sabotaj Bu arada, Irak'ın kuzeyinde, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattına yeni bir sabotaj düzenlendi. Irak Kuzey Petrol Şirketi yetkililerinden Nasır Kasım Abdülcabbar, Kerkük'ün batısında meydana gelen patlamadan sonra petrol sevkıyatının durduğunu söyledi. Irak'ta yaşanan diğer çatışma ve saldırılar ise şöyle: Bağdat ve El Anbar'daki direniş saldırılarında 4 Amerikan askeri öldürüldü. Bakuba'da bomba yüklü aracın patlaması sonucu 6 'ulusal muhafız' öldü. Necef'te ABD'nin düzenlediği saldırıda bir kadın öldü, üç kişi yaralandı. Bağdat'taki saldırıda bir Iraklı polis öldü, iki polis yaralandı. Ölenin bir polis albayı olduğu bildirildi.
TÜMTİS: SORUMLU NAKLİYAT TEKELLERİDİR Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Genel Başkanı Sabri Topçu, "Şöförlerin öldürülmesi nakliye tekellerinin kâr hırsının sonucudur" dedi. Irak halkının işgale karşı mücadele verdiğini, ama işçilere yönelik eylemlerin onaylanamayacağını vurgulayan Topçu, "Şoförler eve ekmek götürmek için Irak'a gitmek zorunda kalıyor. Örgütlenmenin önündeki engeller nedeniyle, tamamı sendikasız-örgütsüz ve çoğu sigortasız" diye devam etti.
İşçiye verilen değer TÜMTİS Genel Başkanı, Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin (UND) Irak'ta işgalciler hesabına çalışmama kararı aldığını, ancak diğer nakliye patronlarının bu karara karşı çıkarak, kan üzerinden para kazanma tutumunda ısrar ettiklerini hatırlattı ve "Bu durum, işçi yaşamına verilen değeri gösteriyor. Onlar, ölümlerden doğrudan sorumludurlar. Tüm şoförlere, savaş ortamındaki Irak'a mal taşımamaları çağrısında bulunuyoruz" dedi.
UND: Karar üyelerimizi bağlar UND İcra Kurulu Başkanı Cahit Soysal ise, Irak'a ABD yükü taşımama kararının üyelerini bağladığını vurguladı. Üyelerin karara uyduğunu ifade eden Soysal, Ro-Der adlı diğer işveren örgütünün karara karşı çıkmasına ilişkin olarak, "Burada insan hayatı söz konusu" eleştirisini yaptı. Türk-Irak İş Konseyi de, UND'yi desteklediklerini açıkladı. Şırnak'ın Cizre İlçesi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Elçi ve Gaziantep Kamyoncular ve Otobüsçüler Odası Başkanı Reslan Tabur da, Türkiyeli şoförlerin bu şartlar altında Irak'a gitmesinin sakıncalı olacağını dile getirdiler. Kızıl Şirketler Grubu Genel Müdürü Mehmet Salih Kızıl ise, UND'yi eleştirdi ve karara uymayacaklarını açıkladı. Kızıl, Irak'taki gerginliğe kamyoncuların da "zamanla alıştığını" söyleyerek, şoförlerle adeta alay etti. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz ise, hükümetin şoförlerin can güvenliğini sağlamaktan aciz olduğunu vurguladı. Topuz, Irak'ta böyle her ölümden hükümetin sorumlu olacağını dile getirdi.
İstanbul saldırıları Bu konuşmalar, 15-20 Kasım 2003 tarihlerinde İstanbul'daki kanlı intihar saldırılarını organize eden Habip Aktaş ve bombalı araçları hazırlayan Gürcan Baç'ın da aralarında bulunduğu grubu akla getiriyor. Saldırıların ardından basın kuruluşlarına olayı üstlenen CD'ler gönderen Habip Aktaş, Irak'a gittiklerini, Azat Ekinci'nin Bakuba'da bir karakola düzenlenen intihar saldırısında öldüğünü açıklamıştı.
Kaygılı bekleyiş Irak'ta rehin tutulan Abdurrahman Demir'in Manisa'nın Salihli İlçesi'ne bağlı Durasallı Beldesi'nde yaşayan ailesi kaygılı bir bekleyiş içinde. Demir'in eşi Hamide Demir, kocasının Mersin'de bir nakliyat firmasında çalıştığını anlattı. Demir şöyle dedi: "Dört ay önce mobilya yükleyerek Irak'a giden eşimle son olarak bir hafta önce telefonla görüştük. Daha sonra haber alamadım. Bana 'Bu son işim. Bir daha gitmeyeceğim. Irak çok tehlikeli' demişti. Kaçırıldığını televizyondan öğrendim." Demir, yetkililerden yardım beklediğini söyledi.
Yine sabotaj Bu arada, Irak'ın kuzeyinde, Kerkük-Yumurtalık petrol boru hattına yeni bir sabotaj düzenlendi. Irak Kuzey Petrol Şirketi yetkililerinden Nasır Kasım Abdülcabbar, Kerkük'ün batısında meydana gelen patlamadan sonra petrol sevkıyatının durduğunu söyledi. Irak'ta yaşanan diğer çatışma ve saldırılar ise şöyle:
TÜMTİS: SORUMLU NAKLİYAT TEKELLERİDİR Türkiye Motorlu Taşıt İşçileri Sendikası (TÜMTİS) Genel Başkanı Sabri Topçu, "Şöförlerin öldürülmesi nakliye tekellerinin kâr hırsının sonucudur" dedi. Irak halkının işgale karşı mücadele verdiğini, ama işçilere yönelik eylemlerin onaylanamayacağını vurgulayan Topçu, "Şoförler eve ekmek götürmek için Irak'a gitmek zorunda kalıyor. Örgütlenmenin önündeki engeller nedeniyle, tamamı sendikasız-örgütsüz ve çoğu sigortasız" diye devam etti.
İşçiye verilen değer TÜMTİS Genel Başkanı, Uluslararası Nakliyeciler Derneği'nin (UND) Irak'ta işgalciler hesabına çalışmama kararı aldığını, ancak diğer nakliye patronlarının bu karara karşı çıkarak, kan üzerinden para kazanma tutumunda ısrar ettiklerini hatırlattı ve "Bu durum, işçi yaşamına verilen değeri gösteriyor. Onlar, ölümlerden doğrudan sorumludurlar. Tüm şoförlere, savaş ortamındaki Irak'a mal taşımamaları çağrısında bulunuyoruz" dedi.
UND: Karar üyelerimizi bağlar UND İcra Kurulu Başkanı Cahit Soysal ise, Irak'a ABD yükü taşımama kararının üyelerini bağladığını vurguladı. Üyelerin karara uyduğunu ifade eden Soysal, Ro-Der adlı diğer işveren örgütünün karara karşı çıkmasına ilişkin olarak, "Burada insan hayatı söz konusu" eleştirisini yaptı. Türk-Irak İş Konseyi de, UND'yi desteklediklerini açıkladı. Şırnak'ın Cizre İlçesi Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Adnan Elçi ve Gaziantep Kamyoncular ve Otobüsçüler Odası Başkanı Reslan Tabur da, Türkiyeli şoförlerin bu şartlar altında Irak'a gitmesinin sakıncalı olacağını dile getirdiler. Kızıl Şirketler Grubu Genel Müdürü Mehmet Salih Kızıl ise, UND'yi eleştirdi ve karara uymayacaklarını açıkladı. Kızıl, Irak'taki gerginliğe kamyoncuların da "zamanla alıştığını" söyleyerek, şoförlerle adeta alay etti. CHP Grup Başkanvekili Ali Topuz ise, hükümetin şoförlerin can güvenliğini sağlamaktan aciz olduğunu vurguladı. Topuz, Irak'ta böyle her ölümden hükümetin sorumlu olacağını dile getirdi.
YAZARLAR
A. Cihan Soylu
‘Boş tencere’ iktidarın neresinde?
Şebnem Korur Fincancı
Tehlike nedir?
Sultan Özer
Yeni anayasa tartışmaları, AKP’ye can suyu olur mu?
Hediye Levent
Erdoğan'ın Irak ziyaretinin 3 sebebi ve değişim rüzgarı!
Arif Nacaroğlu
Özgürlükçü Anayasa
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs ve sonrası
Mehmet Özyazanlar
Galatasaray kaparak, Fenerbahçe kaptırmayarak…
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
