Bolu'da öfke

Bolu Belediyesi'nin işten çıkardığı 117 işçinin ve yakınlarının oturma eylemi sürerken, belediyede çalışan diğer işçiler de arkadaşlarına destek amacıyla viziteye çıktı. Eylem nedeniyle ulaşım aksadı, çöpler toplanmadı. Bu sırada Başkan Alaaddin Yılmaz ile görüşmek isteyen işçiler, polis müdahalesiyle karşılaştı. Sabahın erken saatlerinden itibaren geniş "güvenlik" önlemi alan polis, belediyenin tüm giriş çıkışlarını tuttu. Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz'ın aracının geçeceği yola da kimse alınmadı. Belediyede çalışan memurlar ise bir süre bekletildikten sonra, kimlik kontrolünden sonra içeri alındılar. Aladdin Yılmaz geldiğinde işçiler, aileleriyle birlikte belediyeye girmek istedi. Buna izin vermeyen polisle işçiler arasında gerginlik yaşandı. Yılmaz'ı alkış ve ıslıklarla protesto eden işçiler ve aileleri, evden getirdikleri boş tencereleri Belediye Başkanı'nın makam odasının bulunduğu bölüme doğru fırlattı. Yılmaz'ın polis tarafından korunmasına tepki gösteren işçi yakınlarından Hatice Ersoy, "Bizden oy istemeye geldiğinde polisle gelmemişti. Bir de ellerine cop almışlar. Bizi mi coplayacaklar! Başkanı aç kalmak için mi seçtik! Baksanıza halktan korkup buraya polis getirtmiş. Buradakiler az olmuş, biraz da Ankara'dan polis isteseymiş" diye konuştu.

Bugün olmazsa yarın! Yılmaz, öğlene doğru belediyenin arka kapısından çıkarak makam aracına binerken de işçilerin tepkisiyle karşılaştı. Yılmaz'ın aracın önünü kesmeye çalışan işçilere müdahale eden polis, 4 kişiyi gözaltına almak istedi, ancak tepkiler üzerine vazgeçti. Belediye-İş Bolu Şube Başkanı Erdoğan Kefeli "Bugün olmazsa yarın o belediyeye gireceğiz. Bizi kimse engelleyemeyecek. Kendisini ne zamana kadar polise korutacak?" dedi. Olay sonrasında polis, eylem yapan işçileri oturma eylemi yaptıkları belediye binasının önünden uzaklaştırdı. Bu sırada işçiler, binanın camlarına taş ve yumurta attılar.

Pazartesi devam Belediye önüne panzer ve çevik kuvvet takviyesi yapan polisin baskısı üzerine işçiler dağıldı. Belediye-İş Şube Bşakanı Kefeli, halkın yanlarında olduğunu belirterek, "Belediye başkanının derdi para değil, işçilerin işten atılması. Burada direndiğimiz sürece bir başka arkadaşımızın atılmasını engelleyeceğiz" dedi. Pazartesi günü tekrar bir araya geleceklerini ve eyleme devam edeceklerini bildiren Kefeli, gazetemize yaptığı açıklamada ise şunları söyledi: "Artık kitle kontrolümden çıkmaya başladı. Önceden dur deyince duruyorlardı. Ama şimdi öyle değil. Arkadaşlarıma zarar gelmesini istemediğim için bugün eylemimize ara veriyoruz. Pazartesiden sonra uzun soluklu mücadeleye başlayacağız."

---

Muhabirimiz tehdit edildi Olaylar sırasında görevini yapmaya çalışan muhabirimiz Nihat Karadağ, polis tarafından tehdit edildi. Kendisine "Akıllı ol! Dün sana söylemiştim, yoksa başına gelecekleri tahmin edemezsin" diyen polise, "Bu açık bir tehdit" diyerek ismini soran Karadağ, gözaltına alınmaya çalışıldı. Polis, "Sen içeriye gel ben sana göstereceğim kim olduğumu?" sözleriyle tehditlerine devam ederken, muhabirimiz Nihat Karadağ Bolu Postası gazetesi sahibi Gökhan Aydın'ın da kendisini tehdit ettiğini bildirdi. Karadağ, polisler ve Gökhan Aydın hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirterek, "Amaçları işçilere en fazla yer veren gazetemize haber akışını engellemek" diye konuştu.

---

Otobüsleri de satacaklar Belediye-İş Sendikası yöneticileri ve işçiler, önceki gün akşam saatlerinde Eski Nikâh Salonu'nda bir araya gelerek, bundan sonra nasıl bir yol izleyeceklerini ve neler yapacaklarını konuştu. Şube Başkanı Erdoğan Kefeli, "Eğer biz sağlam bir duruş sergileyemezsek otobüsler özelleştirileceği için, tekrar işçi atılması gerekecek. Eğer otobüsü ve temizlik işlerini özelleştirmelerine izin verirsek devletin diğer kurum ve kuruluşlarını da özelleştirecekler" dedi. Bol-Pat işçilerinin başarısını örnek veren Kefeli, "Biz de başaracağız" diye konuştu. Kefeli, tebligatlarını alan işçiler için hukuksal süreci bir an önce başlatacaklarını da bildirdi. Toplantıya katılan bazı sendikacılar da işçilere geçmişte yaşanan direnişleri anlatarak, deneyimlerini aktardılar.

---

Oy toplarken polisle mi gelmişti!

Hiçbir sosyal güvencesi olmayan Kemal Gürbüz (64), oğlunun üzerinden SSK'lı olduğunu, artık bundan yararlanamayacağını söyledi. Gürbüz, "Zorlu şartlarda çalışarak çocuğumu okuttum. Belediye Başkanı bizi ekmek parası için yalvartıyor. Ayıplar olsun Belediye Başkanı'na" dedi.

Eşi işten çıkarılan Reyhan Çakır (30) da tepkisini "Televizyoncular nerede? ATV, Show TV nerede? Neden bizim durumumuzu tüm Türkiye'ye göstermiyorlar? Dört yaşındaki çocuğum 'anne siz üzülmeyin, ben çalışıp size bakarım' diyor. Çalışmak suç muydu da Belediye Başkanı bizi işten attı? Rüşvet yiyenler yanında oturuyor. Gelsin işçilerin suçu neyse söylesin" sözleriyle dile getirdi.

Belediye Başkanı'nın "İşçinin canını yakmayacağım" dediğini hatırlatan Cemile Güldüren (33) "Başkan sözünde dursun. Ben çocuklarımı okutamayacaksam bu başkanın belediyede ne işi var?" dedi. Çadır kurup direneceklerini belirten Güldüren, polis müdahalesine de tepki gösterdi: "Oy toplarken polisle gelmemişti. Bugün üzerimize polisi salıyor!"

Kardeşi işten atılan Sadiye Gökçeoğlu da (38), tüm işçiler için eyleme katıldığını belirterek, şunları söyledi: "İşten atılan işçiler ne yapacak, nasıl geçinecek? Hırsızlık mı yapalım? Ben bu başkana ne diyeyim? Polisin arkasına sığınmasın. Sendika başkanının hanımı gelip bizimle direniyor, bize destek veriyor, Belediye Başkanı'nın hanımı da gelip halimizi görsün. Başbakan gelsin, kol kola girdiği, Bolu'yu teslim ettiği adamın neler yaptığını görsün." Yerel televizyon kanalı Köroğlu TV'ye de tepki gösteren Gökçeoğlu, "Altgeçide kırmızı halı serilmesini, 24 saat altyazı halinde veren televizyon, sendika haberlerini vermiyor" dedi.