Sarkozy’nin rakibi ikinci turda belli olacak

Yaklaşık 2 milyon seçmenin altı aday adayı için oy kullandığı seçimlerde, beklendiği gibi, partinin eski genel sekreteri olan François Hollande yüzde 39 ile ilk sırayı alırken, şimdiki genel sekreter ve haftalık çalışma süresini 2000 yılında 35 saate indiren yasanın mimarı olan Martine Aubry yüzde 31 ile ikinci sırayı aldı. 2007 yılında yapılan seçimlerde partinin cumhurbaşkanı adayı olan ve bir kez daha aday olabilmek için ön seçimlere katılan Ségolène Royal ise aldığı yüzde 7 oy oranıyla hayal kırıklığına uğradı. Hayal kırıklığına uğrayan adaylardan bir diğeri de savunduğu neoliberal programla Paris banliyölerinden Evry' nin belediye başkanlığını da yapan Manuel Valls oldu. Valls yüzde 6 oranında oy alabildi. Seçimlerde beklemediği bir başarı yakalayan aday ise Saone bölgesi milletvekili Arnaud Montebourg oldu.

Kampanya süresince Sosyalist Parti’nin ölçülerine göre “sol” söylemler kullanan Montebourg, aldığı yüzde 17 oy oranıyla bu defa olamasa da, gelecek seçimlerde cumhurbaşkanlığı için kuvvetli bir aday olacağını göstermiş oldu. Ayrıca geleneksel olarak Sosyalist Parti ile birlikte hareket etmesine rağmen ilk defa parti içerisinde böylesi bir sürece dahil olan Radikal Sol Parti’nin genel başkanı olarak ön seçimlere katılan Jean Michel Baylet de yüzde 1 oranında oy aldı.

İKİNCİ TUR 16 EKİMDE

Hiç bir adayın ilk turda yüzde 50 sınırını aşamamış olması nedeniyle, cumhurbaşkanlığı seçiminde Sosyalist Parti’yi kimin temsil edeceği, 16 Ekim’de yapılacak ikinci tur seçimde belli olacak. İkinci tura, ilk turda en fazla oy alan François Hollande ve Martin Aubry katılcak.

Kaybeden adaylar ile kazanan adaylar arasında ittifak görüşmeleri seçim sonuçlarının belli olmasıyla birlikte hemen başladı. Adaylardan Manuel Valls, ikinci turda kendi fikirlerine en yakın gördüğü François Hollande’ı destekleyeceğini açıkladı. Diğerlerinin de kimi desteklediklerini ileriki günlerde yapılacak “pazarlıkların” ardından açıklamaları bekleniyor. Oldukça sıkı geçmesi beklenen ikinci turda düğümü, Montebourg’un tercihi çözecek gibi görünüyor. Aslında bu seçimlerin bir diğer sonucu da parti içerisinde hiyerarşinin yeniden düzenlenmesi olacak.

SOSYALİST PARTİ'NİN 2012 ŞANSI

1958’den bu yana, iki defa üst üste seçilen Mitterand’ı saymazsak beşinci cumhuriyet dönemi cumhurbaşkanlığı seçimleri ağırlıklı olarak sağ partilerin zaferiyle sonuçlandı. 1995’den bu yana art arda gelen Chirac ve Sarkozy’nin neoliberal politikalarına karşı yükselen tepki nedeniyle bu defa “sol”un adayının seçimi kazanması sürpriz olmayacak.

Ancak ön seçimler sırasında, adayların tamamının emeklilik yaşı, sağlık sigortası, ücretler vb. konularda halkın beklentilerine açık bir şekilde cevap vermekten kaçınması, iktidardaki “sağ” ile Sosyalist Parti’nin “sol”u arasında pek bir fark olmadığını gösterdi. Kazanması konusunda pek şans verilmese de Fransız Komünist Partisi, Sol Parti ve bir dizi sol parti ile grubun içerisinde yer aldığı “Sol Cephe” ise, bu seçimlerde her bakımdan iyi bir çalışma yürütmeye hazırlanıyor.

1 AVRO’YA SEÇİM

Önseçimlerin kayda değer bir özelliği de seçimlerde oy kullanacak olan seçmenlerin oy kullanabilmek için 1 avro ödemek zorunda kalmaları oldu. Sosyalist Parti’den yapılan açıklamalarda; “sembolik” olan bu ücretin, oy kullanan seçmenlerin sorumluluk duygularını ölçmeye yarayacağı belirtilerek toplanan paraların seçimin finansmanı için harcanacağı söylendi. Ayrıca parasını verip oy kullanan her seçmenin “sol değerlere saygılı olduğunu” beyan eden bir metnin altına imza atması gerekiyordu. (DIŞ HABERLER)