'Ecstasy'alarmı!..

Sağlık Bakanlığı ve Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi'nce hazırlanan "Türkiye Madde Kullanım Profili 2003" sonuçlarına göre, Türkiye'de "ecstasy" kullanımı gençler arasında giderek artıyor. Sağlık Bakanlığı koordinasyonunda, Birleşmiş Milletler (BM) Uyuşturucu ve Suç Ofisi tarafından ilgili kurum ve kuruluşların katkılarıyla gerçekleştirilen "Türkiye Madde Kullanım Profili 2003" çalışmasının yapıldığı Adana, Ankara, Diyarbakır, İstanbul ve İzmir illerindeki barlarda, ecstasy ve diğer maddelerin kullanımı araştırıldı. Söz konusu illerde yapılan çalışmaya, ecstasy kullanıcıları, bar ve gece klubü korumaları, barmenler, garsonlar, taksi şoförleri, bir grup eşcinsel erkek ile aile doktorları ve sosyal hizmet görevlileri katıldı. Katılımcıların yanıtladığı anket sonuçlarına göre, esrar, kokain, ecstasy, etkili ve tehlikeli bir uyuşturucu olan LSD ve hatta "tecavüz ilacı" olarak bilinen Rohypnol, "Türkiye'de klup maddesi"olarak kullanılıyor. Bunlar arasında "ecstasy", klupler ve barlarda en yaygın kullanılan madde... Sonuçlara göre, özelikle 2000 yılından bu yana ecstasy kullanımı çok büyük artış gösterdi.

"Pıt atmak" Katılımcıların verdiği bilgilere göre, ecstasy farklı markalar ve logolar altında satılıyor. Bu markaların bir kısmı maddenin içeriğinin kalitesine, bir kısmı etkisine, bir kısmı da etki süresine işaret ediyor. Ecstasynin yerel jargonu "pıt atmak"... Ecstasy, gençler arasında, "Armani, at, baklava, butterfly, Zalvin Klein, Cherry, Coca Cola, Coro, Elmas, Ferrari, Fish, Mercedes, Mitsubishi, pokemon, zoro, yüzde 5, ying yan, rolex" olarak adlandırılıyor. Madde, çoğunlukla 16 yaşından büyük ergenler, özellikle lise ve üniversite öğrencileri olmak üzere 16-25 yaş arası gençler arasında yaygın kullanılıyor. Ecstasy kullanımı, yüksek sosyo-ekonomik grupta bulunan gençler arasında kullanıldığı kadar, orta ve düşük sosyo-ekonomik düzeydeki gençler arasında da yaygın. Gençlerin bazıları ecstasyi, "Neşeli hissetmek, yorgun veya bitkin hissetmeden saatlerce dans edebilmek, cinsel performansı artırmak, çekingenlikleri atmak" için, bazıları, "Kağıt oyunları sırasında yardımcı olduğu" için kullanırken, çok sayıda genç kadın "kilo vermek" amacıyla kullanıyor. Katılımcılara göre, kullanımı son 4-5 yıl içinde özellikle büyük şehirlerde gençler arasında "moda" haline gelen ecstasyi bulmak da çok kolay. Katılımcılar, uyuşturucu tacirlerinin Güneydoğu Anadolu Bölgesi ile Tahtakale'de ecstasy üretmeye başlamasıyla kalite ve fiyatın değişkenlik göstermeye başladığını ifade ediyorlar. Bazı kullanıcılar maddeyi satıcılardan alıyor ve daha fazla para kazanmak için hapı "arkadaşlarına" satıyor. Bu durum, ecstasy kullanımının artmasında önemli bir neden olarak kabul ediliyor. Çalışmaya katılanların çoğu, ecstasynin bağımlılık yaptığını, yan etkilerini, uzun süreli sonuçlarını bilmiyor.

Tahribat büyük Ecstasy, amfetamin türevlerinden olan MDA, MDE, MDMA ve buna benzer başka maddeleri kapsıyor. Beyin hücrelerini etkileyerek vücudun aşırı ısınmasına yol açan ve enerji tüketimini sıfıra indiren ecstasy, birkaç kez kullanımda bile beyin hücrelerinde ağır hasara, kullanıcıda uzun dönemde hafıza kaybına ve psikolojik sorunlara neden oluyor. Kullanıcıların normal diye aldığı bir takım dozların hayvanlara verilmesiyle yapılan deneyler sonucunda hayvanlarda, aşırı stres, saldırganlık ve ölüm gerçekleştiği belirtiliyor. Ecstasy hapını uzun süre kullanan bağımlılarda; sinir hücrelerinde düzelmeyen hasarlar, kas yapılarında arızalar görülüyor. Hapın kullanımında vücudun doğal salgıları kana daha çok karışıyor, bu da karaciğer ve böbrekleri tıkayarak bu organları işlemez hale getiriyor. Ecstasy kullanımında, beyinde merkezi rahatsızlıklar, yüksek tansiyonla beyin kanaması, düşük tansiyonla bayılmalar hatta ölümler ortaya çıkıyor. Bir diğer tehlike de ecstasy kullananlarda önceden bilinemeyecek sonuçların olma ihtimali... Bağımlıda öldürücü depresyonlar ortaya çıkabiliyor. Bu gibi durumlar, yüksek sesli müzik, lazerli ışıklar ve benzeri durumlarla bağlantılı olarak birden de gerçekleşebiliyor.