20 Temmuz 2004 21:00

'Unutulan' ayrıntılar

Adı gündemde olan iki isim, Mustafa Bayram ve Alaattin Çakıcı, Susurluk zamanı da oldukça tartışılan, ancak haklarındaki tüm iddialara rağmen süreci "firesiz" atlatmayı başaran isimlerdi.

Paylaş
Son günlerde meydana gelen iki olay ve bağlantıları, Susurluk'un uzun süre tartışılmasına ve 'üzerine gidildi' görüntüsü verilmesine rağmen tüm canlılığıyla devam ettiğini gözler önüne serdi. Adı gündemde olan iki isim, Mustafa Bayram ve Alaattin Çakıcı, Susurluk zamanı da oldukça tartışılan, ancak haklarındaki tüm iddialara rağmen süreci "firesiz" atlatmayı başaran isimlerdi. Ve eski ilişkilerini, işlerini sürdürmeye devam ettikleri de, son gelişmelerle yeniden görülmüş oldu. Bugün yeniden bu iki isim tartışılıyor. Geçmişte ortaya çıkan icraatları tekrar yazılıp çiziliyor. Benzer tartışmaların önceleri de defalarca yapıldığını hatırlarsak, bu kez sonucun bir yere bağlanıp bağlanamayacağı konusunda ipuçlarına sahip olabiliriz.

'Unutulan' ayrıntılar Gazetelerde, televizyonlarda gündemdeki iki isim ile ilgili birçok haber çıkmakta. Ama bunca haber bolluğuna karşılık "unutulan" bazı ayrıntıları da biz hatırlatmaya çalışalım. Van'da Trafik Müdürlüğü'nü adamlarıyla birlikte basarak oğlunu ve ona ait olduğu iddia edilen uyuşturucuları Malatya polisinin elinden kurtaran Mustafa Bayram şu anda tutuklu. Oğlu ise ortada yok. Tutukluluğunun süresini ve sonucun neye bağlanacağını hep birlikte göreceğiz. Mustafa Bayram ismi Van ile adeta özdeşleşmiş durumda. Önceleri Van'lı bir otelci olarak bilinen Bayram hakkında birçok iddia ortaya atılmasına rağmen hepsinden aklanmayı bildi. 1979'da Van'da miktarı 8.8 kilogramı bulan eroin kaçakçılığına adı karıştı. 1980'de yine 5 kilogram eroinle yakalanan Halil Havar davasında adı geçti. 1983 yılında 13 kilogram baz morfin yakalanmasıyla ilgili olarak tutuklandı. 1988'de yine bir başka uyuşturucu kaçakçiligi olayinda hakkinda giyabi tutuklama karari verildi. 1984 yilinda Van'da 64 kilogram eroin, 1986'da İstanbul'da 20 kg eroin, 1987'de yine İstanbul'da 7 kilogram eroin yakalanması ile ilgili olarak tutuklandı. Ancak Mustafa Bayram bütün bu davalardan aklanmayı başardı. Diyarbakır DGM'de yargılanırken ve hakkında yurtdışına çıkma yasağı bulunurken 1995 seçimlerinde ANAP'tan Van milletvekili seçilerek Meclis'e girdi ve dokunulmazlık kazandı.

Kimseye dokunulmadı 1996'da Refahyol Hükümeti'ne verilen bir gensorunun kritik oylamasından hemen önce Refah Partisi'ne transfer oldu. 1991 yılında Van'da iki kişiyi öldürdügü iddiasiya 9 Ocak 1988'de TBMM tarafından dokunulmazlığı kaldırıldı. Susurluk tartışmaları ve ortaya çıkan ilişkiler içersinde de Mustafa Bayram'ın ismi sık sık gündeme gelmişti. Ortaya çıkan binlerce belge ve bilgiden sonra büyük iddialarla kurulan TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu, bu belge ve bilgileri araştırmak ve sonuçlandırmak için göreve başlamıştı. Araştırmalarda birçok bilgi ve ilişki açığa çıkmasına rağmen kimseye dokunulmamıştı. Üstelik o dönem Susurluk komisyonu'na çağrılan bazı isimler komisyona gitmemiş ve ifade vermemişti. Kimse de onları bilgi vermeye zorlayamamıştı. TBMM Susurluk Komisyonu'na bilgi vermeyen isimler şunlardi: 1- Emekli Orgeneral Necdet Urug: 12 Eylül cuntasinin sikiyönetim komutani. Eski Genelkurmay Başkani. 1988 MIT raporunda, hakkinda yeralti dünyasiyla karanlik ilişkiler bulunduguna ilişkin birçok iddia vardi. Rahatsiz oldugu gerekçesiyle Susurluk Komisyonu'na ifade vermeye gitmedi. 2- Jandarma Genel Komutanı Teoman Koman: Susurluk tartışmaları sırasında askeri her iddiada karşımıza çıkan isim. JİTEM'cilere kol kanat gererek koruyan, emekli olduktan sonra şaibeli patronlarin holdinginde işbaşi yapan general. Susurluk komisyonu'na gitmeyi 'siz benim muhatabım değilsiniz' diyerek reddetmişti. 3- Mustafa Bayram: 'Aile büyüklerim öldü Van'a cenazeye gidiyorum' diyerek Susurluk Komisyonu'na gitmedi. Cenazeleri defnetmesi uzun sürse gerek Susurluk Komisyonu çalışmalarını bitirene dek bir daha çağrılması gündeme gelmedi.

Önemli bir adres TBMM Araştırma Komisyonu'nun hazırladığı Susurluk Raporu'nda ve komisyona verilen ifadelerde Bayram'ın ismi ve Van'daki uyuşturucu trafigi sikça geçmekte idi. Raporda, yurtdişindan giren ve Yüksekova'da imal edilen uyuşturucunun Istanbul ve batiya sevk merkezinin Van oldugu iddialari yer almakta idi. Mustafa Bayram da bu iddialarda her daim yer alan bir isimdi. Van'da otelcilik yaparak işe başlamişti. Tesadüfe bakin ki damadinin da otelci oldugu iddia ediliyordu. Ama Van'daki gibi bir otel değil de İstanbul'un göbeğinde, Taksim'de beş yildizli bir otel. Bayram'ın damadı olduğu iddia edilen Cumhur Yakut, ona ait olduğu iddia edilen beş yıldızlı Yakut Oteli. Uyuşturucu trafiğinde önemli bir merkez olduğu ve ülkücülerin uyuşturucu trafiğindeki önemli adresleri arasında yer aldığı iddia edilen bir otel. Bütün bu iddialar Susurluk Komisyonu tarafından Mustafa Bayram'a sorulamadı. Çünkü 'cenazeye gittiği için' komisyona gelememişti.

Yarin: ASALA iddialarinin aksine Çakici'ya yurtdışında verilen gerçek görev neydi?


MİT'çi Meral tutuklandı Avusturya'da yakalanan Alaattin Çakıcı'nın yurtdışına kaçarken kullandığı yeşil pasaportun sahibi eski MİT yöneticilerinden Faik Meral, Atatürk Havalimanı'nda tekrar gözaltına alındıktan sonra sevkedildiği mahkemece tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Savcıları Muzaffer Yalçın ve Turan Çolakkadı'nın "Çıkar amaçlı suç örgütüne yardım ve yataklık yapmak" suçundan tutuklanması istemiyle önceki gün sevk ettikleri İstanbul Nöbetçi 11. Ağır Ceza Mahkemesi Yedek Hakimliği'nce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan, ancak savcıların yaptığı itiraz üzerine mahkeme heyetince hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkartılan Meral, İzmir'e gitmek üzere geldiği Atatürk Havalimanı'nda önceki akşam saatlerinde gözaltina alindi. Geceyi Istanbul Organize Suçlar Şube Müdürlügü'nde geçiren Meral, elleri kelepçeli halde yeniden Beşiktaş'ta bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Burada Meral hakkındaki gıyabi tutuklama kararı, vicahiye çevrildi. Buradaki işlemleri tamamlanan Meral, daha sonra elleri kelepçeli halde 2 polis arasında binadan çıkartılarak sivil plakalı bir ekip otomobiline bindirildi. Siyah gözlük taktığı görülen Meral, basın mensuplarının sorularına cevap vermeden Tekirdağ F Tipi Cezaevi'ne konulmak üzere yola çıkartıldı.

Çelişkili ifade Bu arada, Faik Meral'in, İstanbul Ağır Ceza'daki ilk sorgusunda, 10-15 yıl önce, MİT'de çalışan üst düzey bir görevli aracılığıyla tanıştığı Çakıcı ile en son geçen sene tahliye olduktan sonra görüştüğünü söylediği öğrenildi. Çakıcı'yı evinde ziyarete gittiğini anlatan Meral, o gün pasaportunun üzerinde olduğunu ancak daha sonra yurtdışına çıkma gereği hissetmediği için pasaportunun kaybolduğunun farkında olmadığını öne sürdü. Çakıcı'nın pasaportuyla yakalandığını televizyondan öğrendiğini ileri süren Meral, Fransa'da Asala'ya karşi çalişma yaptigini ancak Çakici ile hiçbir ortak operasyonda bulunmadigini anlatti. Meral ilk ifadesinde ise "vatansever" olarak tanımladığı Çakıcı ile Fransa'da ASALA'ya karşi birlikte operasyon düzenlediklerini idda etmiş, ancak bu iddiasi, MIT Kontr-terör eski Daire Başkani Mehmet Eymür tarafindan, "Sen kendini satmışsın. ASALA hikâyesi artık tutmaz. Çünkü, Çakıcı, ASALA'ya karşi sadece bir operasyonda görevlendirilmiş, ancak bu operasyondan vazgeçilmesi üzerine Fransa ziyareti turistik bir gezi olarak kalmiştir" şeklinde yalanlanmişti.

ÖNCEKİ HABER

'Barışın sesi olacağız'

SONRAKİ HABER

Sosyal güvenlik nereye - 3

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...