17 Temmuz 2004 21:00

Küçük ve renkli dünyalar

Milyonları aşan nüfuslarıyla hızlı ve kontrolsüz büyüme yaşayan şehirler, insanlar için birçok sorun ortaya çıkarıyor.

Paylaş
Milyonları aşan nüfuslarıyla hızlı ve kontrolsüz büyüme yaşayan şehirler, insanlar için birçok sorun ortaya çıkarıyor. Kent insanı yaşanan büyümeye paralel, başta yabancılaşma ve yalnızlık duygusu olmak üzere ciddi sorunlarla ömür sürüyor. Karmaşanın doğurduğu sorunları aşma yolunda; kentli insanın ortak kaçışlarından biri olan akvaryumculuğa ilgi de her geçen gün artıyor. Akvaryumlar yıllar önce misafir odasına kurulup bakımı evin çoçuğuna bırakılan bir aksesuarken bu gün internette ciddi talep gören sitelere, yüzlerce üyesi olan kulüplere dönüştü. Akvaryum hobisine mesleğini bırakarak gönül veren, aynı zamanda "Akvaryum Dünyası" isimli derginin editörlüğünü yapan Tamer Ballıcalı'yla bu renkli dünyayı görüştük. - Akvaryum hobisini tarif edebilir misiniz? Bizim anlayışımıza göre hobi belli bir zaman ve emek harcanarak elde edilen keyif veren herhangi bir uğraştır. Ancak akvaryumculuk için belli standartlar gerekiyor. Sadece zevkle başarıya, -başarı derken canlıların uzun süre sağlıklı yaşatılmasını kastediyorum- ulaşmak mümkün değil. Akvaryumculuk için temel düzeyde fizik, kimya ve su biyolojisi bilgisine sahip olmak gerek. Benim eğitimim bu yönde değil, bu bilgileri zaman içinde akvaryum merakı öğretti. - Akvaryum hobisi, ilgi konusunun canlı olmasından dolayı ayrı bir sorumluluk gerektiriyor mu? Biz akvaryum dediğimiz cam hapishaneye balığı koyunca, canlı hangi sulardan gelmişse; o ekolojik düzeni kurmaya çalışıyoruz. Şu an benim baktığım Tropheus balığının anayurdu Afrika gölleri. Akvaryumun dizaynı, içindeki bitkiler, suyun ısısı ve kimyasalların hepsini Afrika'daki ortamı örnek alarak oluşturdum. Böylelikle balıkların mutlu olmasını sağlamaya çalışıyorum. Canlının hareketleri normalse, renkleri canlıysa, beslenmesinde bir sorun yoksa mutlu sayıyoruz. Tropheus balığıyla ilgili yayımlanmış 4 adet kitap var. Bunların 3'ü Almanca 1'i İngilizce. Bu kitapları aldım, tercüme ettirdim ve okudum. Bu sebepten akvaryumculuk hobi de olsa ciddi emek harcanarak yapılan bir iş. - Öyleyse akvaryumculukta her şey zevke göre yapılmıyor. Mesela sizin hoşunuza gitmese de canlının doğal ortamını yaşaması için çeşitli düzenlemeler yapmanız gerekebiliyor... Birçok şey teoride cazip gelse de pratikte sorun yaratır. Bunların başında renk uyumundan dolayı farklı tür balıkların aynı akvaryumda beslenmesi geliyor. Bu her zaman iyi sonuç vermez. Bir Asya balığıyla bir Afrika balığının aynı mekânda görüntülenmesi çok hoş manzara yaratır, ama bir süre sonra birbirini yer. Sık karşılaşılan bir örnek de Japon balığını kavanozda beslemek. Oysa bu doğru değil. Eğer küçük bir yerde balık besleyecek durumda iseniz suyun yüzeyinden oksijen alarak yaşayabilen balık türlerine yönelmelisiniz. - Asıl işinizin akvaryumculuk olmadığını söylediniz. Sizin bu ilginiz nasıl doğdu? Benim babamın bir dönem akvaryumu vardı. Bu sebepten çoçukluktan bir aşinalığım söz konusu. Kız kardeşime bir arkadaşı fanus içinde bir Japon balığı hediye etmişti. Kardeşim balıkla ilgilenmeyince ilgilenmek bana kaldı. O zamandan beri de bu ilgim artarak sürdü. - Editörlüğünü yaptığınız Akvaryum Dünyası isimli dergi 3. sayısını çıkardı. Bu dergi nasıl bir ihtiyaç doğrultusunda çıktı? Bu işte kaynak çok az. Birçok kişi aynı hataları yaparak kazandığı deneyimlerle ilgiyi yaşatıyor. 2000 yılında Pet Magazin isimli bir dergi vardı. Belli ölçüde ihtiyacı karşılayan bir yayındı, ancak bir süre sonra derginin yayını durdu. Bizim internet ortamında sürdürdüğümüz forma ise ilgi oldukça yüksekti. Bu forma 2 buçuk senede 50 bin mesaj geldi. Formdaki bilgileri güncellemek ve derli toplu olarak insanlara ulaştırmak için dergimizi çıkardık. - Akvaryum Dünyası dışında konuyla ilgili bir de kulübünüz var. Bundan bahseder misiniz? İstanbul Akvaryum Kulübü (İSAK) 2000 yılında kuruldu. Buradaki niyet akvaryumcuları bir araya getirmek ve çeşitli etkinlikler ile bilgi paylaşımını sağlamak. İSAK dışında İzmir Akvaryum Kulübü ve Ankara Üniversitesi'nde yürütülen akvaryumculuk kursu var. - Akvaryum hobisinin insan üzerindeki etkisi nedir? Bunun üzerine Akvaryum Dünyası yazarlarından, Psikolog Faruk Gencöz'ün tespitleri var. Sonuç denekler akvaryum karşısında gözlemlenerek elde edilmiş. Bunlara göre akvaryum izlemek kan basıncını düşürüyor; böylelikle rahatlamayı sağlıyor. Akvaryumu izlemek strese iyi geliyor. -Akvaryumlar sürekli bakım istiyor. Şehir dışına çıkmanız gerekirse n'oluyor? Böyle balıklar 15 gün ile 2 ay arasında aç kalabiliyor. Bunun için bu süre içinde akvaryumun yanında olmanıza gerek yok. Ancak oksijen sorun yaratabilir. Akvaryum ne kadar büyükse ilgilenmeniz gereken süre o kadar azalır diyebiliriz.

ÖNCEKİ HABER

Boyasan direniyor

SONRAKİ HABER

'Kolombiya kullanılıyor'

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...