15 Temmuz 2004 21:00
DC patronlarına uyarı
DaimlerChrysler işçileri tekelin bütün fabrikalarında üretimi durdurarak patronların saldırılarına "hodri meydan" dedi. Meşaleli yürüyüşle başlayan eylemler otoban işgaliyle devam etti.
DaimlerChrysler (DC) şirketinin en büyük fabrikasında dün bütün makineler durdu, bantlar bir milim dahi kımıldamadı. Toplam 42 bine yakın işçi ve teknik elemanın çalıştığı Sindelfingen'de sabah ve normal vardiyada çalışan işçilerle birlikte mühendisler de işbıraktılar. 20 binden fazla işçi ve emekçinin katıldığı eylem saatlerce sürdü. Mercedes şirketinin Başkanı Jürgen Hubbert, daha önce yaptığı bir açıklamada, Mercedes'in C serisi üretiminde 2007 yılından itibaren her yıl 500 milyon Euro tasarruf yapılamadığı takdirde, Sindelfingen kasabasındaki fabrikada çalışan 30 bin kişiden yaklaşık 6 bininin işten çıkarılabileceğini söylemişti.
Uyarılar kâr etmedi! Bir hafta önce yapılan eylem çağrısına karşı ellerindeki bütün olanakları kullanan DC yöneticileri işçilerin eylemlere kitlesel katılımını engellemek için ellerinden geleni yaptılar. Dağıtılan bildirilerin yanı sıra ustabaşlarına baskı uygulanırken, "Size bağlı işçilerin işbırakıp dışarı çıkmasını engelleyin" direktifi verilmişti. İşçilerin işbırakmalarının önüne geçemeyeceklerini bilen DC patronları böylece "katılım düşük oldu" propagandası yapmayı hedefliyordu. Ama yönetimin ve ustabaşılarının tüm uyarıları ve ikazları kâr etmedi. İşçiler saat 09.00'da şalterleri indirerek harekete geçtiler.
Pankartlarıyla, bayraklarıyla... IG Metall tarafından getirilen şapkalar ve düdükler kapılarda dağıtılırken fabrikadan sokağa çıkan işçilerin ellerinde bayrakları ve kendi hazırladıkları döviz ve pankartlar vardı. Sendikanın özel hazırlatttığı üç, dört pankartın dışında işçiler onlarca döviz ve pankart hazırladı. Asıl taleplerini ve düşüncelerini de buralarda ifade ediyorlardı. Bantlarda çalışanların saat başı 5 dakikalık ücretli mola haklarını gasp etmek isteyen patronlara işçilerin dövizlerde verdiği cevap, "Yönetim kurulu banta, ama molasız" oldu. Bir diğer dövizde ise "Bize bir şey hediye edilmedi, her şeyi mücadeleyle kazandık" denilerek gasp edilmek istenen bütün hakların mücadelenin ürünü olduğu belirtiliyordu.
Savaş var! Sindelfingen'deki işçilerin ücretlerini yüzde 25 civarında gasp etmek için ilan edilen "tasarruf planı" işçiler tarafından "savaş ilanı" olarak algılanıyor. Fabrika itfaiye erleri tarafından hazırılanan bir dövizde "savaş var" deniyordu. "Biz çalışmak için yaşamıyoruz, daha iyi yaşamak için çalışıyoruz" diye döviz taşıyan işçiler sık sık ücret gasplarını kabul etmeyeceklerini ve süresiz greve hazır olduklarını sloganlarla haykırıyorlardı. Birleşik İşyeri Temsilciliği Başkanı Erich Klemm, kürsüye çıktığında işçiler "Erich biz arkanızdayız" diye slogan atttılar.
Yalnız değilsiniz, yalnız değiliz! IG Metall bölge başkanı Jörg Hofmann'ı da alkışlara selamlayan işçiler bu kez, sendika yöneticilerini geri adım atmamaları doğrultusunda uyardılar. "Jörg, biz buradayız, mücadele edeceğiz" diye slogan atan işçilere, "Bizde mücadele için buradayız" diye yanıt verdi. Philip İşyeri Temsilciliği Başkanı Karl Heinz de "DC işçileri size Phillips'deki arkadaşlarınızdan selam getirdim. DC işçileri siz yalnız değilsiniz. Biz de sizinle birlikteyiz. Sizinle birlikte her türlü zorluğu yeneriz, birlikte mücadele etmeliyiz" dedi. Daha sonra 20 binden fazla işçi ve emekçi Sindelfingen içinden dev bir gösteri yaparak yeniden fabrikanın içine döndüler. Ustabaşıların tüm ısrarlarına rağmen makineler yine çalışmadı ve bantlardaki arabalara dokunan olmadı.
Uyarılar kâr etmedi! Bir hafta önce yapılan eylem çağrısına karşı ellerindeki bütün olanakları kullanan DC yöneticileri işçilerin eylemlere kitlesel katılımını engellemek için ellerinden geleni yaptılar. Dağıtılan bildirilerin yanı sıra ustabaşlarına baskı uygulanırken, "Size bağlı işçilerin işbırakıp dışarı çıkmasını engelleyin" direktifi verilmişti. İşçilerin işbırakmalarının önüne geçemeyeceklerini bilen DC patronları böylece "katılım düşük oldu" propagandası yapmayı hedefliyordu. Ama yönetimin ve ustabaşılarının tüm uyarıları ve ikazları kâr etmedi. İşçiler saat 09.00'da şalterleri indirerek harekete geçtiler.
Pankartlarıyla, bayraklarıyla... IG Metall tarafından getirilen şapkalar ve düdükler kapılarda dağıtılırken fabrikadan sokağa çıkan işçilerin ellerinde bayrakları ve kendi hazırladıkları döviz ve pankartlar vardı. Sendikanın özel hazırlatttığı üç, dört pankartın dışında işçiler onlarca döviz ve pankart hazırladı. Asıl taleplerini ve düşüncelerini de buralarda ifade ediyorlardı. Bantlarda çalışanların saat başı 5 dakikalık ücretli mola haklarını gasp etmek isteyen patronlara işçilerin dövizlerde verdiği cevap, "Yönetim kurulu banta, ama molasız" oldu. Bir diğer dövizde ise "Bize bir şey hediye edilmedi, her şeyi mücadeleyle kazandık" denilerek gasp edilmek istenen bütün hakların mücadelenin ürünü olduğu belirtiliyordu.
Savaş var! Sindelfingen'deki işçilerin ücretlerini yüzde 25 civarında gasp etmek için ilan edilen "tasarruf planı" işçiler tarafından "savaş ilanı" olarak algılanıyor. Fabrika itfaiye erleri tarafından hazırılanan bir dövizde "savaş var" deniyordu. "Biz çalışmak için yaşamıyoruz, daha iyi yaşamak için çalışıyoruz" diye döviz taşıyan işçiler sık sık ücret gasplarını kabul etmeyeceklerini ve süresiz greve hazır olduklarını sloganlarla haykırıyorlardı. Birleşik İşyeri Temsilciliği Başkanı Erich Klemm, kürsüye çıktığında işçiler "Erich biz arkanızdayız" diye slogan atttılar.
Yalnız değilsiniz, yalnız değiliz! IG Metall bölge başkanı Jörg Hofmann'ı da alkışlara selamlayan işçiler bu kez, sendika yöneticilerini geri adım atmamaları doğrultusunda uyardılar. "Jörg, biz buradayız, mücadele edeceğiz" diye slogan atan işçilere, "Bizde mücadele için buradayız" diye yanıt verdi. Philip İşyeri Temsilciliği Başkanı Karl Heinz de "DC işçileri size Phillips'deki arkadaşlarınızdan selam getirdim. DC işçileri siz yalnız değilsiniz. Biz de sizinle birlikteyiz. Sizinle birlikte her türlü zorluğu yeneriz, birlikte mücadele etmeliyiz" dedi. Daha sonra 20 binden fazla işçi ve emekçi Sindelfingen içinden dev bir gösteri yaparak yeniden fabrikanın içine döndüler. Ustabaşıların tüm ısrarlarına rağmen makineler yine çalışmadı ve bantlardaki arabalara dokunan olmadı.
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
