9 Ekim 2011 08:57

‘İt iti ısırmaz’

Hilal Yağız

Bu cümleler, trans kadınların hayatlarını ve dertlerini inceleyen “İt iti ısırmaz” kitabından alıntı. 116 Trans kadının katılımı ile gerçekleştirilen araştırma transların yaşadıkları sorunları bir bakıma gözler önüne seriyor. Lambda İstanbul Dayanışma Derneği’nin katkılarıyla hazırlanan kitapta yine kendileri de trans bireyler olan kadınların yoğun bir emeği var. Kitap bize trans kadınların yaşadıkları acıların sebebinin “transfobi” olduğunu anlatması açısından da önemli. İstanbul’da yaşayan trans bireyler arasında yapılan araştırmada, bir trans kadının “İstanbul’a neden geldiniz” sorusuna verdiği cevap, fiziksel ve ruhsal olarak yaşadıkları şiddeti anlatıyor: “Burada kaybolma şansım var, orada yaşama şansım yok”

GÖÇ ONLAR İÇİN KAÇINILMAZ

Anket katılımcılarının çoğu 21-35 yaş aralığında. Katılımcıların yüzde 67’si kendi ifadeleri ile “seks işçiliği” yapıyor. Katılımcıların yüzde 6,9’u ise öğrenci. Katılımcıların yüzde 40’ı arkadaşları ile birlikte yaşıyor, yüzde 32’si ise yalnız yaşamayı tercih ediyor. Ankete katılan trans bireylerin yüzde 95,7’si Trans kadın kültüründe “kadınsı”, “kadın görünümde” anlamına gelen “gacıvari” şeklinde dolaşmak istediklerini belirtiyor.

Kadınlar, büyük bir çoğunlukla başka bir il merkezinden İstanbul’a göç etmişler. Trans kadınların sadece yüzde 10’u köyden gelmiş. Kitapta transların göçe zorlanması ile ilgili şu ifadeler dikkat çekiyor: “Göç, trans kadınlar için neredeyse kaçınılmaz bir olgu olarak önümüzde duruyor. Metropollerin birçok yaşamsal ihtiyaca ulaşma ve yeni bir hayat kurmaya açık olanakları, trans kadınların küçük yerleşim merkezlerinden büyük şehirlere göçünü neredeyse zorunlu kılıyor”

‘HANGİ YARGI BİZLERİ KORUR Kİ?​’

Kitapta translara yönelik en fazla şiddetin polisler tarafından uygulandığı belirtiliyor. Araştırmaya katılanların yüzde 60’ı gözaltında şiddetin her türlüsüyle karşılaşmış ve bireylerin yüzde 90’a yakını da gözaltına alınmış. Bu şiddet türleri arasında, aşağılama da, cinsel şiddet de, fiziksel şiddet de var. Yüzde 80 trans birey polise rüşvet vermek zorunda kalmış. Uğradıkları şiddet sonucunda hukuki yola başvurularda polislere soruşturma dahi açılmamış. “Polisler ceza almadılar” diyenler yüzde 41 oranındayken, “polisler ceza aldılar” diyenler ise yüzde 3 oranında. Büyük bir çoğunluk ise gözaltına alınıp şiddet ve ihlale maruz kaldıkları halde karakol ve savcılığa başvurmuyor. Transların neden savcılığa başvurmadıkları sorusuna verdikleri cevaplar ilginç: “Kimi kime şikayet edeyim”, “Önemsenmeyeceğini düşündüm”, “İt iti ısırmaz”, “Üzerine dayak yememek için”, “Hangi yargı beni ve bizleri koruyor ki?​” (Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et