Dershane için bağış!

2004-2005 eğitim-öğretim yılı içerisinde 2 milyar liradan başlayan dershane kayıt parası 4 milyar liraya kadar çıkıyor. Hafta içi, hafta sonu, sabah ve öğlenden sonra olmak üzere günün değişik saatlerinde ders verme süresine göre fiyatları değişen dershanelerin bir yıllık en düşük ücreti 1 milyar 500 milyon liradan başlıyor. Dershane fiyatlarının pahalı olmasından yakınan öğrenci velileri, çocuklarının üniversitede okuma hayallerini gerçekleştiremeyecek olmanın üzüntüsünü yaşıyor. Taksi şoförü ve 5 çocuk basası Mehmet Karameşe, liseyi bu yıl bitiren oğlunu üniversiteyi kazanması için dershaneye göndermesinin imkânsız olduğunu söyledi. Dershane fiyatlarının yüksek olmasından yakınan Karameşe, "Oğlum okumak istiyorsa evde kendisi çalışarak ve kendi çabasıyla okuyacaktır. Yoksa benim onu bir dershaneye kaydettirmem imkânsız. Elden hiçbir şey gelmez. Düzenli bir gelirim yok. Bu nedenle okumaktan vazgeçip, bir işe girip bizim gibi ömrü boyunca çalışacak. Bu işin başka yolu yok" diyor. Emekli maaşıyla geçindiğini ifade eden 4 çocuk babası Durmuş İnce, çocuğunu dershaneye gönderemediğini dile getirdi. Bir öğrencinin dershaneye gitmeden üniversiteyi kazanmasının zor olduğunu belirten İnce, sözlerini şöyle sürüdüyor: "Çocuğum bu yıl üniversite sınavına evde çalışarak hazırlanacak. Eskişehir'den başka bir yerde üniversiteyi kazansa bile okutmam imkânsız. Üniversitede okumayı çok istiyor. Fakat buna benim gücüm yetmiyor. Kendi çocuklarıma okumak istiyorlarsa, Eskişehir dışında okumalarının mümkün olmadığını söyledim. Çünkü o z aman masraflar daha da artacak. Lisede okuturken bile çok zorlanıyorum." Esnaf Şükrü Erçalışkan, kızını başarılı olmasından dolayı dershaneye ücretsiz gönderdiğini söyledi. Herkesin onun gibi şanslı olmadığını hatırlatan Erçalışkan, dükkânında müşterilerinin verdiği bağışları biriktirerek ihtiyaç sahibi ailelerin çocuklarına kırtasiye malzemesi alıyor. Bir ailenin çocuğunu dershaneye gönderebilmesi için aylık gelirinin 1 milyar 500 milyon lira olması gerektiğini ifade eden Erçalışkan, "Çevrede bulunan esnaf arkadaşlarımızla birlikte birbirimize yardımcı olarak çocuklarımızı okutuyoruz. Bu devirde çocuk okutmak imkânsız bir hale geldi. Yükseköğrenim görmek herkesin hakkı olmalıdır. Fakat dershaneye göndermediğiniz taktirde bir öğrencinin bitirdiği okuldan üniversiteyi kazanması çok zor. Dershaneye göndermek ise cesaret ve yürek ister" şeklinde konuşuyor. Bankadan kredi alarak çocuğunu dershaneye gönderdiğini belirten işçi Adnan Aydağ; bunun, çocuğunun üniversiteyi kazanmak için tek ve son şansı olduğunu söyledi. Bankadan 2 milyar lira kredi çektiğini dile getiren Akdağ, şunları söyledi; "Bu yıl ya kazanacak ya da kazanacak. Onun başka şansı yok. Bunun o da farkında. Benim bankaya olan borcumu kapatmam 2 yılımı alacak. 2 yıl boyunca birçok şeyden fedakârlık yapacağız" diyor. Taksi şoförü Bahattin Esenkar da, dershane fiyatlarının yüksek olması nedeniyle üniversiteye gitmek isteyen çocuğunu dershaneye gönderemediğini dile getirdi. 3 çocuk babası olduğunu belirten Esenkar, oğlunun okumak istemesine rağmen iş bulup çalışmasının bir zorunluluk olduğunu söylüyor.