10 Temmuz 2004 21:00

Eğitim Sen meydan okudu

Eğitim Sen'in 1200 yöneticisi, kapatma dvasına karşı bugün Güvenpark'ta oturma eylemi başlatacak. 13 Temmuz'da da bütün illerden gelecek Eğitim Sen üyeleri mahkeme önünde olacak. Sami Evren ve Alaaddin Dinçer, "Eğitim Sen'i kapatmaya kimsenin gücü yetmez" dediler.

Paylaş
Genelkurmay'ın işaretiyle açılan kapatma davasına karşı bugün eyleme başlayacak olan Eğitim Sen, meydan okudu. KESK Genel Başkanı Sami Evren ve Eğitim Sen Genel Başkanı Alaaddin Dinçer, sendikalar kitle örgütleri ve meslek odalarının da desteğiyle düzenledikleri basın toplantısında, "Eğitim Sen'i kapatmaya kimsenin gücünün yetmeyeceğini" söylediler. Eğitim Sen'in kapatılmak istenmesine karşı 1200 yönetici, bugün Kızılay Güvenpark'ta oturma eylemi başlatacak. 13 Temmuz Salı günü de bütün illerden gelecek olan Eğitim Sen üyeleri mahkeme önünde toplanacak. Demokrasi güçlerinin de destek vereceği eyleme yönelik olarak, dün Ekin Kültür Merkezi'nde düzenlenen basın toplantısına, KESK ve bağlı sendikaların ve TMMOB ve bağlı odaların başkan ve yöneticileri, TTB, İHD, DİSK'e ve Türk-İş'e bağlı sendikalar, Ankara 78'liler Derneği, Pir Sultan 2 Temmuz Vakfı, Eğit-Der, Kafkaslar Derneği, Mazlum-Der, Aydın ve Sanatçı Girişimi, Çağdaş Eğitim ve Köy Enstitüleri Vakfı, Halkevleri, DEHAP, EMEP, TKP, ÖDP temsilcileri destek verdi.

Demokrasi ayıbı! Sami Evren, "demokrasi ayıbı" olarak değerlendirdiği kapatma davasına karşı oldukça sert konuştu. Hükümetin bu davada kendini geriye çektiğini ve açıklama yapmaktan kaçındığını belirten Evren, kendilerinin ise hesaplaşacağını ilan etti. Demokrasi dışı güçlerin yeni bir "andıç"lamasıyla karşı karşıya kaldıklarını kaydeden Alaaddin Dinçer ise Eğitim Sen'i susturmak istediklerini söyledi. Hükümetin "sahte demokrasi" söylemlerinin bu davaya karşı suskun kalmaları ile ortaya çıktığını ifade eden Dinçer, anadilde öğrenim hakkını temel bir insan hakkı, bilimsel bir hak, uluslararası sözleşmelerle kabul edilen bir hak olarak görüp savunduklarını belirtti. Dinçer, "anadilde öğrenimi" savundukları için Genelkurmay'ın isteği ile açılan bu davanın "utanç verici" olduğunu da ifade etti.

İcazetle değil mücadeleyle "Eğitim Sen'i devlet kurumlarının icazeti ile değil, mücadele ederek, bedeller ödeyerek sokaklarda kurduk. Üyelerimiz üzerindeki baskılara, sürgünlere ve cezalandırmalara karşı her zaman tek vücut halinde, birlikte mücadele ettik" diyen Dinçer, kendilerini susturmak isteyen güç odaklarına, "Buna izin vermeyeceğiz" diye seslendi. Ankara Valiliği'nin Güvenpark'ta eyleme izin verilmeyeceği yönündeki açıklamalarına da tepki gösteren Dinçer, bugün Güvenpark'a gideceklerini, olacaklardan öncelikle AKP Hükümeti, valilik ve emniyetin sorumlu olacağını vurguladı.


'AKP muhalif istemiyor' Eğitim Sen Bolu Şube Başkanı Ahmet Özkan, sendikalarına daha önce de aynı nedenle dava açıldığını, ancak saclığın hükümetin yaptığı yasa değişiklikleri nedeniyle davanın görüşülmesine gerek duymadığını belirtti. AKP'nin karşısında muhalefet görmek istemediğini ve muhalifleri ortadan kaldırmaya çalıştığını söyleyen Özkan, TRT'de çeşitli dillerde yayın yapılmaya başlanmışken böyle bir davanın açılmasının "anlaşılır olmadığını" ifade etti. Özkan, "Yüzbinlerce Eğitim Sen'li ve KESK üyesi hükümetin bu saldırılarına boyun eğmeyecektir. Üyelerimiz, KESK'in lokomotifi durumundaki Eğitim Sen'i kapattırmayacaktır" dedi.


Biz de Ankara'da olacağız!
  • Tüm Bel-Sen Genel Sekreteri Hüseyin Ayyıldız, yaptığı yazılı açıklamayla Eğitim Sen'e açılan kapatma davasının geri çekilmesini istedi. Ayyıldız açıklamada, Eğitim Sen'in sadece Türkiye'nin değil bölgenin en büyük sendikası olduğunu belirterek, diğer baskı yöntemleriyle mücadelesini engelleyemeyenlerin kapatma yoluyla Eğitim Sen'i etkisizleştirmeye çalıştığını dile getirdi. Ayyıldız, "Eğitim Sen'in kapatılmak istenmesi tüm demokrasi güçlerine bir gözdağıdır. Bu saldırı Eğitim Sen'in şahsında kendi dilini ve kültürünü yaşamak isteyen herkesedir. Emek örgütleri ve demokrasi güçleri bu baskıyı geriletecek güce ve olanağa sahiptir. 13 Temmuz'da biz de Tüm Bel-Sen olarak Eğitim Sen ile birlikte Ankara'da olacağız" dedi.
  • Tüm Bel-Sen Ankara 1 ve 2 No'lu şube yöneticileri ve işyeri temsilcileri önceki gün, Eğitim Sen Ankara 1 No'lu Şube'yi ziyaret etti. Eğitim Sen Şube Yöneticisi Murat Kahraman, "Bu saldırı sadece bize değil, tüm kamu emekçisi sendikalarına ve Türkiye'deki mücadeleye yöneliktir. Eğitim ve sağlık işkolundaki AKP'nin kadrolaşma planlarını bozmak isteyenlere karşı yapılan bir saldırıdır" diye konuştu. Tüm Bel-Sen şube yöneticileri de davanın, yetki belirleme süreçlerine denk gelmesine dikkat çekerek, Eğitim Sen'e sonuna kadar destek vereceklerini bildirdiler. Tüm Bel-Sen Ankara 1 No'lu Şube Yöneticisi Yaşar Kartal ise Eğitim Sen'e desteklerini Kürtçe iletti.
  • Ankara Ekin Tiyatrosu da eğitim emekçilerinin yanında olduğunu bildirdi. Yapılan açıklamada, Türkiye'nin bir "gariplikler ülkesi" olduğu belirtilerek, şöyle denildi: "Hükümetin AB'ye giriş sürecinde 'anadilde eğitim' ile ilgili olarak birçok düzenleme getirdiği, farklı dillerde ve lehçelerde devletin resmi televizyonundan yayın yapıldığı bir dönemde bu çifte stantardı anlamak mümkün değildir. Yıllar önce kurulan Eğitim Sen'in kuruşluş tüzüğünde yer alan bu ibarenin görülmesi için acaba bu kadar zamanın mı geçmesi gerekiyordu? Yoksa bu girişim başka bir planın ve zamanlamanın bir sonucu mudur?"

  • ÖNCEKİ HABER

    Sezer veto etti

    SONRAKİ HABER

    'Herkese hekim' yalanı

    Sefer Selvi Karikatürleri
    Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
    Evrensel Ege Sayfaları
    EVRENSEL EGE

    Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...