10 Temmuz 2004 21:00

Allavi hükümetine boykot

Irak Ulusal Konseyi'nin seçimi için BM tarafından düzenlenecek konferansa çağırılan Iraklı liderler, konferansı boykot ediyor. İşgal bitmeden seçim yapmanın anlamsız olduğunu söyleyen davetliler, Allavi hükümetine de tepkili.

Paylaş
ABD tarafından göreve getirilen İyad Allavi hükümetine yönelik tepkiler gün geçtikçe keskinleşiyor. İşgal karşıtları Irak'ta 'yeni Irak hükümetine destek vermek ve direnişi engellemek' için yapılacak ulusal konferansa katılmayacaklarını açıkladılar. Üç gün sürecek konferans Allavi hükümetini meşrulaştırma amacını taşıyor ve BM özel elçisi Lakhdar Brahimi tarafından yönetilecek.

Konsey seçimi yapılacak Bin kişinin davet edildiği konferansta, 100 kişilik Ulusal Konsey seçimi yapılacak. Bu konsey, bütçenin onaylanması, Irak hükümeti tarafından önerilen kanun tasarılarının veto edilmesi hakkına sahip olacak. Ancak Iraklı işgal karşıtları konferansa katılmaları için gönderilen davetiyeleri geri çevirmeye başladılar bile. Şii, Sünni ve diğer Iraklı gruplardan önde gelen isimlerin bu konferansa katılmayı reddettikleri bildirildi. Bunun işgal kadar halkın gözünde işgal güçlerinin kuklası olarak görülen Allavi hükümetine de tepki olduğu belirtiliyor. Diğer taraftan ise konferansta istenilen çoğunluğun sağlanamamasının direnişi kuvvetlendirdiği kaydediliyor. Zira, konferansın en önemli amaçlarından biri de çok farklı grupları bir araya getirerek direnişi 'terör' olarak ilan etmekti.

'İşgal son bulmadan seçim olmaz' Konferansa katılmayı reddeden isimler arasında Arap politikacı Kais Cevad el Asari, Sünni akademisyen Vamid Nadmi ve Müslüman Din Adamları Birliği Başkanı Sünni din adamı Muthana el Dhari de bulunuyor. Daveti boykot eden Şii lider Cevad el Halisi, Saddam'ın iktidara geçmesinin ardından sürgüne gitmişti. Halisi'nin danışmanı, yaptığı açıklamada kendilerinin ABD işgali son bulmadan kesinlikle herhangi bir konferansa ya da seçime katılmayacaklarını açıkladı. Hadi el Halisi, "Yapılması gereken ilk şey işgalin son bulmasıdır. Bunun ardından seçimleri düşünebiliriz" diye konuştu.

Baasçılar da davetli Konferansa davet edilecek isimler 20'si eski Yönetim Konseyi'nden olmak üzere toplam 90 kişi tarafından belirleniyor. İşgal yanlısı Iraklılar, bir önceki konseyin işgal valisi Bremer tarafından atanmış olmasının hata olduğunu kaydediyorlar. Daha önce de konsey üyelerinin 'çadır toplantısının' ardından seçilmesinin kararlaştırıldığı ancak Bremer'in buna karşı çıktığı duyuruldu. Konferasta eski Baasçılar da unutulmadı. Eski Baas partisi üylerinin konferasa katılabilmesi için kanunlarda yeniden düzenlemeye gidildi. Konferansın organizatörlerinden Sadık el Musavi, eski Baas partisi üylerinin katılımının önemli olduğunu söyleyerek ulusal konseyin hükümetin bir kopyası olmasını istemediklerini belirtti.


Vaazlarda da tepki var Yeni Irak hükümetine yönelik tepkiler vaazlara da yansıyor. Geçen cuma günü kılanan namazın ardından verilen tüm vaazlarda yeni hükümete öfke vardı. Bağdat Camii'nde verilen vaazda yeni hükümete yönelik olarak "Ya egemenliği tam olarak alsınlar ya da istifa edip gitsinler" denildi. Vaazı veren Ahmet Abdel Gafur Samarri, Felluce ve Samara'da rastgele tutuklamalar yapıldığına da dikkat çekerek "Eğer Irak'ta bir hükümet varsa bunları durdursun" dedi. Gafur son haftarlada yapılan ve sivillerin ölümüne yol açan hava saldırılarından dolayı da kaygılı olduklarını söyledi. Şii liderlerden Jabir Khafai de hükümetin ilk günlerindeki uygulamalarının başarısız olduğunu belirterek hükümeti Irak halkının elektrik ve içme suyu sorunlarını çözmeye çağırdı. Bağdat'ta bulunan Taymiya Camii'nde verilen vaazda da dünyaya Amerika'nın Felluce'de yaptıklarına karşı ses çıkarma çağrısı yapıldı.


Küresel istihbarat hatasıymış! ABD Senatosu; Irak işgaline gerekçe olarak gösterilen ancak bulunamayan kitle imha silahlarıyla ilgili, Merkezi Haber Alma Örgütü (CIA) tarafından derlenen istihbaratlara ilişkin raporunu açıkladı. Raporda, kitle imha silahları konusunda yalnış istihbarat edinildiği itiraf edilerek, bunun 'küresel istihbarat hatası' olduğu belirtildi. İstifa eden CIA Başkanı George Tenet, raporda tek başına suçlanmıyor. CIA, özellikle Irak'ın sahip olduğu silahlar konusundaki değerlendirmesi konusunda eleştiriliyor. Rapor, Irak'ın sahip olduğu iddia edilen kitle imha silahlarının varlığının ya abartıldığı ya da istihbaratın fazla dayanağı olmadığı sonucuna varıyor. Raporda ayrıca ABD halkının, Irak'ın faaliyette olan ve büyüyen bir kitle imha silahı programı yürüttüğü iddialarından etkilendiği belirtiliyor. Sonuç bölümünde ise CIA uzmanlarının Beyaz Saray tarafından baskıya maruz kaldığı yolunda bir kanıt bulunmadığı da öne sürüldü.

ÖNCEKİ HABER

Kuşları korkutmayan korkuluk

SONRAKİ HABER

ABD'nin seçim oyunu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa