07 Temmuz 2004 21:00

IMF ve TÜSİAD istiyor,
   AKP değiştiriyor

AKP Hükümeti, kamunun diğer alanlarını olduğu gibi Gelir İdaresi'ni de yeniden yapılandırıyor.

Paylaş
AKP Hükümeti, kamunun diğer alanlarını olduğu gibi Gelir İdaresi'ni de yeniden yapılandırıyor. "Gelir İdaresinin Yeniden Yapılandırılması" adı altında "Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Tasarısı"na son şekli, Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer veriyor. "Kamu reformu"na ters düşmemesi açısından Dinçer'in incelediği tasarı, tümüyle TÜSİAD'ın eseri. IMF'nin de "Meclis tatile girmeden çıkarılsın" şartı koştuğu tasarının önümüzdeki günlerde Meclis'e gönderilmesi bekleniyor. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın yönetimini özel sektöre açan tasarı, TÜSİAD Vergi Konseyi'nin "Bir model önerisi ve beşinci düşünce" adlı raporu doğrultusunda hazırlandı. Tasarı, Gelir İdaresi Başkanlığı üst yönetiminin özel sektör temsilcilerinden oluşmasını getirecek. Vergi tahsilatı, vergi incelemeleri, diğer devlet alacaklarının takibi artık devlet memurları eliyle değil özel şirketler eliyle yürütülebilecek. "Özerklik" adı altında tümüyle sermayenin cirit atacağı bir ortamı getirecek olan tasarı, IMF'nin de "öncelikleri" arasında yer alıyor. TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Pekin Baran ve TÜSİAD Kamu Reformu Çalışma Grubu Başkanı Yılmaz Argüden'in, "Ekonomide, kamuda yeniden yapılanmadan bahsediyorsak, işe gelir idaresinden başlamak zorundayız" ifadesi Gelir İdaresi'nin kimler için yeniden yapılandırıldığını da ortaya koyuyor. TÜSİAD raporunda Gelir İdaresi, "60-70 milyar dolarlık kaynağı, devlete transfer eden dev bir organizasyon" olarak tanımlanıyor. Raporda, "Eğitim, sağlık, vergi. Başlık ne olursa olsun, yeniden yapılanma için yola çıkarken, 'kafa yapısını değiştirmek' temel hedef olmak zorunda." sonucuna varılırken, TÜSİAD'ın değiştirmek istediği kafa yapısı, varmak istediği sonucun, Gelir İdaresi'nin 60-70 milyar dolarlık kaynağının denetimi olduğu rahatça görülebiliyor.

Hazırladı takipçisi de olacak TÜSİAD'ın gerçek niyetini ve etkisini ise TÜSİAD Başkanı Ömer Sabancı'nın şu sözleri açıkça ortaya koyuyor; "AB yolunda büyük mesafe katetmiş, muhtemelen, büyük bir ihtimalle de tarih alacak Türkiye'de bu gibi konularda radikal önlemler alınması gerekiyor. Bu rapor Vergi Konseyi, TÜSİAD ve Maliye Bakanlığı tarafından hazırlandı. Bir senedir devam ediyor. Ümit ediyoruz başbakanlığa sevk edilen yasa tasarısında bizim de gündeme getirdiğimiz bu raporun içerisindeki bazı detaylar alınmıştır. Yok eğer alınmamışsa, biz gene bunun takipçisi olacağız, bunun peşini bırakmayacağız. Yani artık Türkiye'de, 'Bu işler yıllardır böyle geldi, böyle devam edecek' zamanı geçmiştir."


PERSONELİN DURUMU BELİRSİZ Tasarı, performans ve toplam kalite kriterlerini ön plana çıkarırken bu, "Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı" ve "İnsan Kaynakları Başkanlığı" görevleri alanında tanımlanıyor. Strateji Geliştirme Başkanlığı'nın görevleri arasında, "performans ve kalite ölçütleri geliştirme, personel ve idarenin performansla ilgili bilgi ve verilerini toplama, başkanlığın üst yönetiminin iç denetime yönelik işlevinin etkinliği ve verimliliğini artırmak" da yer alıyor. Personel ile ilgili düzenlemeler belirsizken, "uzmanlık" statüsü ön plana çıkarılıyor. Liyakat sistemine yer verilmeyen tasarıda, 15-20 yıl hizmeti olan personelin özlük hakları korunmadığı gibi, Gelirler Genel Müdürlüğü ve Maliye teşkilatı personelinin akibetinin özelleştirme kapsamına alınan kamu personelinin akibeti gibi olacağı izlenimleri ön plana çıkıyor. Ayrıca dikkat çeken başka bir nokta da Bölge Vergi Daire Başkanlıkları oluşturularak, birden çok il bu başkanlıklara bağlanırken, alt birimlerde vergi daireleri oluşturulup oluşturulmayacağı net olarak yer almıyor. Bu da TÜSİAD'ın önerdiği şekilde tahsilatın ya bankalara bırakılacağı ya da özel tahsilat bürolarının oluşturacağının ipuçlarını veriyor.

ÖNCEKİ HABER

Bu yetmez vergiyi kaldırın!

SONRAKİ HABER

Rüya sona erecek

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...