19 Haziran 2004 21:00

Kardeşliğe ihtiyaç var

DEP'li milletvekilleri, tahliyelerinin ardından çıktıkları bölge gezisinden Ankara'ya döndüler. Milletvekilleri adına gözlem ve izlenimlerini aktaran Orhan Doğan, kendilerine yapılanlandan dolayı kimseye kırgın olmadıklarını, ödedikleri bedelin barış ve özgürlük için olduğunu söyledi.

Paylaş
DEP'li milletvekilleri, tahliyelerinin ardından çıktıkları bölge gezisinden Ankara'ya döndüler. Milletvekilleri adına gözlem ve izlenimlerini aktaran Orhan Doğan, kendilerine yapılanlandan dolayı kimseye kırgın olmadıklarını, ödedikleri bedelin barış ve özgürlük için ödenen bedel olduğunu söyledi. Orhan Doğan dün Yıldız'da bulunan evinin bahçesinde bir basın toplantısı düzenledi. Leyla Zana, Hatip Dicle ve Selim Sadak'ın da imzalarının bulunduğu ortak metni okuyan Doğan, dokunulmazlıklarının kaldırılma sürecinden salıverildikleri güne kadar süren hapislik yıllarının siyasal belirleyenleri ve aktörleri dahil hiçbir birey, parti ya da kuruma karşı tepkili, öfkeli ya da kırgın olmadıklarını ifade etti. Toplumun daha çok sevgi, dostluk ve kardeşleşmeye ihtiyacı olduğunu kaydeden Doğan, "kayıp yıllarını; demokrasi, barış ve özgürlük adına ödenmesi gereken bir bedel olarak algıladıklarını ve bu bedelin Türkiye'nin demokratikleşmesine katkıda bulunduğuna inandıklarını" söyledi. Bu süreçte kendilerinden sevgi ve ilgisini hiç eksik etmeyen halk başta olmak üzere, avukatlarına, insan hakları ve barış savunucularına, hükümet dışı kuruluşlara, davayı izleyen ulusal ve uluslararası gözlemci birey ve kuruluşlara, kamuoyuna sıcak duygularla sevgilerini gönderen Doğan, gezileri boyunca kendilerini bağrına basan bölge halkına da teşekkür etti. Doğan, güvenlik güçleri ile emniyet teşkilatının da etkinliklerinde oldukça sağduyulu, serinkanlı ve hoş görülü yaklaştığını belirtti.

Değişime güçlü direnç Kamuoyunun beklenti ve özlemlerini maddeler halinde sıralayan ve bunların bir çırpıda, bugünden yarına gerçekleşmesine beklemediklerini de belirten Doğan, hükümetin bazı noktada zorluklar yaşadığını gördüklerini, çeşitli direnç noktalarının değişim önünde azınlık olmalarına rağmen güçlü durduklarının bilindiğini söyledi. Doğan; "Önemli olan Türkiye'nin coğrafi bütünlüğü ve üniter yapısı korunarak, birlik ruhu içinde Kürt sorununu demokratik çözüm zeminine çekmek ve barışçıl çözmektir. Bunun için öncelikli olan; karşılıklı önyargıları ve şoven-milliyetçi koşullanmaları kırmak, karşılıklı güven ortamı yaratmak, tahrik, tehdit ve gerilim dilini terk ederek, hoş görü, uzlaşı ve demokratik bir uslubu esas almak ve şiddettin tümden reddedildiği bir ortam yaratmaktır" dedi.

Medyaya konuşmama kararı "Geçmişin acılarını kaşımak değil, geçmişin acılarını sevgi seliyle güce dönüştürme zamanıdır. Güçlüklerimize rağmen bizler tarihin belki de bize rağmen omuzlarımıza yüklediği sorumluluğun bilinciyle, özgün kimlik ve misyonumuzu koruyarak, yeni dönemin dil ve ruhunu daha çok içselleştirerek, barış ve kardeşlik adına her türlü çaba ve fedakârlık içinde olacaklarının" bilinmesini isteyen Doğan, "geçmişten ders çıkarmanın bir erdem olduğu" inancıyla Kürt sorunuyla ilgili herkesi destek vermeye çağırdı. Huzur ortamının yanlış anlaşılma ve polemiklerle gölgelenmemesi ve sürece verdikleri önem nedeniyle, kısa bir süre için, hiçbir basın ve televizyon kuruluşuyla söyleşi yapmayacaklarını belirten Doğan, medyanın bu kararlarına saygı duyacağına inandıklarını kaydetti.


DEP'LİLERİN SAPTAMALARI - Bölge insanı, ülkemizin bölünmesine asla izin vermeyecek kadar birlik bilincini geliştirerek içselleştirmiştir. - Sorunların çözüm dilinin şiddet ve silah değil, uzlaşı, diyalog ve demokratik katılım olduğuna inanmakta, çatışma istememekte ve barışa hizmet eden herkesin sürece katkısının sağlanmasını istemektedir. - Etnik, dinsel ve bölgesel milliyetçiliği reddetmekte; milliyetçilikten beslenen siyaseti onaylamamakta ve Türkiyeli üst kimliğinde tanımlanacak anayasal vatandaşlığın özgür ve eşit yurttaş yaratacağına inanmakta ve buna destek vermektedir. - Hükümeti demokratikleşme adımlarında cesur olmaya davet etmektedir. - Türkiye halkını ve Türkiye Cumhuriyetini sembolize eden tüm değerlere bağlı ve saygılı olduğunu bir kez daha yinelemiştir. - Genel affın Türkiye toplumunun bir kesiminde, eskilerinden pek farklı olmayan pişmanlık ve topluma kazandırma yasaları gibi toplumun bir diğer kesiminde rahatsızlık yarattığının bilincinde olarak her iki tarafın da hassasiyetlerini dikkate alan ve topluma gerçek bir katılım sağlayan yeni yasal değişiklikler beklemektedir.


Gençler barış istedi Diyarbakır Gençlik Platformu, son dönemlerde artan çatışmlara dikkat çekerek Kürt sorununun çözümü konusunda adım atılmasını istedi. Platform adına açıklama yapan Sıddık Eren, 6 yıllık ateşkes sürecinde devletin hiçbir adım atmadığı tersine inkâr ve imhacı politikalara devam ettiğini söyledi. Son günlerdeki operasyonların barış ortamının tekrar gerilmesine yol açtığını söyleyen Eren, NATO zirvesinin Türkiye'de yapılmasına tepki gösterdi.


İHD'den mektuplu çağrı İHD İstanbul Şubesi, bölge illerinde başlayan çatışmaların durması için taraflara mektupla çağrıda bulundu. Sirkeci Postanesi'nden Genel Kurmay Başkanı Hilmi Özkök Başbakan Tayyip Erdoğan'a ve KONGRA-GEL Başkanı Zübeyir Aydar'a mektup gönderen İHD üyeleri çatışmaların sona ermesini istediler. İHD İstanbul Şube Başkanı Hürriyet Şener, "Çatışmalara taraf olan kişilere mektup aracılığıyla şiddetsiz ortamı koruyacak tedbirler alarak, silahları durdurmalarını rica ediyoruz" dedi.

ÖNCEKİ HABER

NATO'ya karşı halkların birliği

SONRAKİ HABER

Büyük sınav bugün

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...