19 Haziran 2004 21:00

NATO'ya karşı halkların birliği

NATO zirvesinin yapılacağı İstanbul'da buluşan Ortadoğu ve Avrupa halklarının temsilcileri emperyalizme karşı dayanışmanın ve halkların ortak mücadelesinin önemine dikkat çekti.

Paylaş
Ortadoğu ve Avrupa halklarının gerçek temsilcileri NATO zirvesinin yapılacağı İstanbul'da Bilgi Üniversitesi'nde yapılan konferasta buluştu. Uluslararası NATO Karşıtı Konferans'ta, halkların Büyük Ortadoğu Proje'sini kabul etmedikleri belirtilerek, emperyalizm karşıtı dayanışmanın ve halkların ortak mücadelesinin önemine dikkat çekildi. "Türkiye'nin bağımsız bir ülke olmasını arzulayan aydın, yazar ve sanatçılar" tarafından "Emperyalist Tehditlere Karşı Halkların Dayanışması" sloganıyla toplanan ve ana konusu "Büyük Ortadoğu Projesi ve NATO" olan konferansa Türkiye'den çeşitli sendika, demokratik kitle örgütü ve siyasi parti temsilcileri katıldı.

Demokrasi yüzsüzleri Evrensel Kültür Merkezi Görsel Sanatlar Birimi tarafından gerçekleştirilen ve ABD ve NATO katliamlarını özetleyen sinevizyon gösterimi ardından açılış konuşmasını Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Başkanı Cengiz Bektaş yaptı. "NATO'ya en çok kurbanı veren ülkelerden biri bizim ülkemiz. Birkaç sent uğuran binlerce yiğidimizi harcıyanların alınlarına tarih damgasını çoktan vurdu" diyen Bektaş, ABD emperyalizminin taşeronu olmak isteyenlerinin, ülkeyi satmakta, çocukları ölüme yollamakta sakınca görmediklerini belitti. Buna demokrasi demenin yüzsüzlük olduğunu söyleyen Bektaş "İnsanlık dışı politikalara yanıtımızın ne olduğunu ilk göstermemizin üzerinden daha 100 yıl geçmedi. Bugün aydınlar, işçiler, emekçiler, sanatçılar ne pahasına olursa olsun yine aynı yanıtı verecekler; insan olmanını onurunu gösterecekler. Kahrolsun sömürgecilik. Kahrolsun sömürgenler. Yaşasın bağımsızlık" dedi.

Tebliğler sunuldu Daha sonra söz alan Irak, Filistin, Fas, Tunus, Yunanistan, Kuzey Kıbrıs, Fransa ve Lübnan'dan kitle örgütü temsilcileri, başta Ortadoğu olmak üzere dünya halklarının ABD'nin işgal planlarına, NATO'ya ve BOP'a karşı olduklarını birkez daha vurgulayarak, Batı basının bölgeden yaşanan direniş ve ABD karşıtı hareketleri duyurmamasının yanılgı yarattığını söylediler. Temsilciler, Türkiye halkının desteğinin ve dayanışmasının önemine de vurgu yaptılar. Doç. Dr. Yücel Sayman Birleşmiş Milletler'in kuruluşu ve savaşı yasaklamanın insanlara umut verdiğini ancak hemen arkasından savaş örgütü NATO'nun kurulduğunu söyledi. Gaziantep Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Nacaroğlu ise NATO'nun Orta Asya'dan Japonya'ya dayanan Büyük İpekyolu Projesi'nin de çok önemli olduğunu kaydetti. Nacaroğlu, bu projeyle NATO'nun iletişim teknolojisini Orta Asya'ya taşıdığını bunun en az askeri projeler kadar önemli olduğunu söyledi. Doğu Konferansı Sözcüsü Mehmet Bekaroğlu, "BOP 'faiz haram değildir' dedirtme projesidir" diyerek ABD'nin İslam dünyasının değerlerini değiştirerek kapitalizmi yüceltmeye çalıştığını dile getirdi. Yunanistan Mücadeleci Sendikacılar Cephesi'nden Polyvios Tsirkas da 11 Eylül saldırılarından sonra ABD'nin NATO'yu terör saldırılarına karşı kullandığını belirterek işçi sınıfının NATO'ya karşı bir tutum geliştirmesi gerektiğini söyledi. ABD'nin emperyalist hedeflerine uluşmaması için tüm halkların güçlerini birleştirmesi gerektiğini vurgulayan Tsirkas, NATO'ya karşı dayanışma çağrısında bulundu. KESK Genel Başkanı Sami Evren de kapitalizmin ayakta kalabilmesi için askeri ayağının da oluşturulması gerektiğini ifade ederek kapitalizmin savaş gücünün ülkeleri daha da yoksullaştırdığını vurguladı. Evren, reform adı altında insanların denetim altına alındığını belirterek NATO zirvesinin de buna hizmet edeceğini söyledi. Zirvede yeni üyeler ile birlikte yeni planların hazırlanacağını söyleyen Evren, zirvenin en önemli gündemlerinin birinin Irak'a yapılan saldırı ve Türkiye'nin konumu olduğunu dile getirdi. Evren, NATO zirvesine karşı koymanın tarihi bir sorumluluk olduğuna dikkat çekerek, 27 Haziran'da herkesi İstanbul'da yapılacak mitinge çağırdı. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sosyalist Gerçek Dergisi'nden Zehra Cengiz ise NATO'nun suç işleyen insanlık dışı bir yapısı olduğunu vurgulayarak NATO'ya imza atmanın "suçlu" olmanın tescili anlamına geldiğini söyledi. Cengiz, NATO'nun demokrasiyi ayaklar altına aldığını ifade ederek NATO'nun tek başına sosyalizmi engelleyen bir unsur olduğu için karşı konulması gerektiğini kaydetti. Gazeteci Yazar Şükran Soner ABD'nin NATO aracılığı ile gerçekleştirdiği savaşlarla sayısız üst kurduğunu dile getirerek NATO ile birlikte Yugoslavya'nın parçalanmasını izleyen süreci anlattı. Soner, dünyada birçok katliam yaşandığını belirterek yaşanan katliamlara seyirci kalındığını belirtti. Soner, ABD'nin önce ikili anlaşmalarla yaptıramadıklarını NATO ile yaptırmaya çalıştığını söyleyerek tüm saldırıların "güvenlik" adı altında gerçekleştiğini kaydetti. Uluslararası örgütlenmenin önemine dikkat çeken Soner, katliamlara birlik ile cevap verilmesini istedi. Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan da "NATO'ya, BOP'a karşı mücadele; NATO zirvesi sona erince bitecek ya da BOP'un şöyle ya da böyle olmasıyla sona erecek mücadeleler değildir" dedi.


Araştırmacı-yazar İsmail Göldaş ABD bugün Ortadoğu'da büyük bir tehdit konumunda ve Türkiye'den daha fazla yararlanmak istiyor. ABD Türkiye'yi Ortadoğu'daki saldırılarında bir üst olarak kullanacak bunu G-8 Zirvesi'nde zaten açıkça belirlendi. Ancak Ortadoğu'da İsrail-Filistin ve Kürt sorunu çözülmediği sürece BOP tam anlamıyla amacına ulaşamayacak. BOP ile birlikte en büyük değişim Türkiye'de gerçekleşecek. Bu dönemde çelişkiler, çatışmalar en üst seviyede yaşanacak.

Irak Ulusal Demokratik Akımı'ndan Khuder Al Azawi Irak'ın imha ve işgal edilmesinde NATO'nun önemli rolü olmuştur. NATO kendi güçlerini işgal için seferber etmiştir. Irak halkının namusu ve şerefi işgal ile ayaklar altına alınmıştır. Açıklamalar Irak'a yeni güçler gelecek ama ABD askerleri bir bataklığa saplanmışlardır. Irak halkı kimseyi topraklarında görmek istemiyor sesimizi duyurmak istiyoruz NATO'ya karşıyız.

Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin Ne acı ki NATO zirvesinin yaklaştığı şu günlerde sendikalar cephesinden yükselen bir ses yok. Karşımızdakilerin ne yapmak istediği açık ve bu isteğe göre bizlerinde harekete geçmesi gerekiyor. NATO kapitalizmin egemenliğinin örgütüdür. Tüm dünya da eğitim, sağlık gibi en temel alanlar gasp edilmek isteniyor işçi sınıfına bu süreçte büyük sorumluluklar düşüyor. Türkiye ABD emperyalizminin saldırılarının bir parçası olmamalıdır. Türkiye kendisine siçilen rolü kabul etmemelidir.

Filistin İnsan Hakları Savunucusu Hasip Al Nashashibi Filistin'in işgal edilmesinin üzerinden tam 83 yıl geçti ve insanlar hala işgal altında yaşıyorlar. Filistin'de 800 km uzunluğunda bir duvar yapılıyor. İnsanlar ölüyor ve katlediliyor. Filistinliler kendi ülkelerinde mülteci konuma düşmüşlerdir bunların hepsi ABD ve İsrail politikalarının ürünüdür. ABD şimdi Ortadoğu üzerinde baskı oluşturmaya çalışıyor. NATO'ya karşı güçlü birliktelikler oluşturulmaladır.

Lübnan'dan Dr.Kemal Vehbi Biz ABD ve Arap rejimleri tarafından ezilmiş durumdayız. ABD'nin yürüttüğü projeler bugün şizofreni ifade etmektedir. Irak halkına yapılanlar ancak hastalıklı bir nefsin yapabilecekleridir. ABD ve İsrail bir çete oluşturmuşlardır. ABD ve İsrali saldırılarında birbirlerini örnek almışlardır. Irak halkı ABD'yi çiçekle değil direnişle karşılamıştır ve bundan sonrada direnişini yükseltecektir. Irak kendine Filistin direnişçilerini örnek almıştır ve ABD askerleri güçlü bir direnişle karşı karşıyadır.

Jilani Hammami Tunuslu Sendikacı Arap Dünyası bugün en geri kalmış ve yoksul bölgelerden biri. Arap Dünyasının gerçek reformalara ihtiyaç duyduğu doğrudur. Ancak ABD'nin Büyük Ortadoğu Planı bu ihtiyaca bir cevap değildir. Herkes Araplar için bir demokrasi projesi ortaya koyuyor. Bush'un da söylemleri halkın iktidara katılması, ekonominin düzelmesi gibi iyi şeyler içeriyor ancak, bu söylenenlere inanmamak gerekiyor. Araplar, ABD'yi ve Bush'u en iyi tanıyan halktır. ABD, İsrail'in en büyük destekçisi. Türkiye' ise yüzünü daha çok AB'ye, sırtını da Arap halklarına döndü. Ancak bölgede Türkiye'de dahil bütün halklar ABD emperyalizminin hedefinde.

Av. Khaled Soufani Fas, Irak-Filistin Dayanışma Komitesi Başkanı Bush ve Blair bir proje uyguluyor. Ama bizim projemiz nedir peki? ABD programına karşı mücadele eden halkların programı nedir? Kardeşlikten, eşitlikten söz ediyoruz. Bunu nasıl gerçekleştireceğiz? Özgür dünyayı kurmak için İyi organize edilmiş bir hareket oluşturmak gerekiyor. Devlet terörizmi uygulayanlara karşı ciddi bir ortak projemiz olması gerekiyor.

Costas Allysandrakis Yunanistan Avrupa Parlamentosu (AP) Üyesi AB de ABD de emperyalist güçlerdir. AB halkların birliği değil, Avrupa sermayesinin birliğidir; bu çıkarları korumak ve geliştirmek için vardır. AB'nin ABD'ye karşı denge olacağını sananlar yanılıyorlar. AB istiyor ki askeri gücü olursa ABD'den daha iyi bir pay elde edebilir. NATO'nun yüzü değişiyor yeni bir aşamaya giriyor ki bu da barış için yeni bir tehdit demektir. Ortak mücadele ve uluslararası mücadele çok önemlidir.


Torhan Kanh (Irak Toplum Partisi) Bir Irak Türkmen'i olan ve Türkçe konuşan Kanh şunları söyledi: Size Irak'ın Türk, Kürt, Arap, Asurileri'nin selamını getirdim. ABD'den ABD dışında kimseye fayda gelmez. Direnişin gerçek boyutları Batı medyasına yansımıyor. Kerkük Hava Alanı'nda önceki gün 3000 ABD askeri öldü, ancak basında yer almadı. Ancak tek başımıza işgali kovmamız mümkün değil. Yavaş yavaş Kürt kardeşlemizin de bizim yanımızda savaşıyor. Türkiye gibi bir ülkenin de özellikle aydınlarının da desteğine ihtiyacımız var. Çünkü Irak'a bir ateş düştü. Bu ateş sadece bizi yakmayacak.


Demokrasi devrimci güçlerle gelir Nils Anderson (Fransa Savaş Karşıtı Aydınlar Komitesi Yöneticisi): ABD dünya kaynakların üzerindeki hegemonyasını sağlamak için Ortadoğu halklarının haysiyetini ayaklar altına almaktadır. Burada demokrasi kurulmasından söz ediliyor. Ancak bugün ABD vatandaşlarının ne gibi haksızlıklara karşı karşı bakılması lazım. ABD sosyal eşitsizlik, ırkçılık ve; ABD demokrasi devleti değildir. Washinton demokrasi ilkelerini çiğniyor. Süresiz olarak gözaltı, işkence uygulamaları, savunma hakkın elden alınması gibi uygulamaları hayata geçiriyor. Bunlara bakarsak ABD'nin demokrasi getiremeyeceğini görürüz. İslam dünyasında demokrasi gelmesi demek devrimci güçlerin iktidara gelmesi deketir. ABD bunu asla istemez. ABD halkların beklentilerine cevap veremez. ABD planlarına karşı kayacak tek güç halkların gücüdür. NATO ve savaşa karşı tek güvenilebilir direnç halklardır. Halk demokrasinin tek gerçek sesidir.


Halklar mücadeleye "Bütün dünya ülkeleri ve halkları, başını ABD'nin çektiği emperyalist işgal güçleri tarafından yeni ve büyük bir yıkımın tehditi altındadır" diye başlayan konferans sonuç bildirgesi taslağında ise şu cümleler yer aldı: "NATO bir savaş örgütüdür. İstanbul'da yapılacak NATO zirvesi halkların çıkarlarına karar almayacaktır. NATO zirvesi iptal edilmeli ve NATO dağıtılmalıdır. ABD askerleri başta olmak üzere, işgal güçleri bu ülkelerder ve bütün yabancı ülke topraklarından çekilmelidir. İşgalin sorumluları savaş suçlusu ilan edilmeli ve yargılanmalıdır. Bölgede yaşayan Türk, Kürt, Arap bütün milliyetlerden, bütün dil ve dinlerden halklar kardeştir. Bu halkların eşit, özgür ve kardeşçe bir arada yaşaması mümkündür. Uluslararası NATO Karşıtı Konferans'ın katılımcıları, işgale ve işkenceye karşı mücadele eden halkların yanında olduğunu, onlarla dayanışma içerisinde bulunduğunu ilan eder. Bilim insanları, aydınları, sendika ve emek örgütlerinin temsilcilerini ve bütün milliyetlerden, dil ve dinlerden bölge halklarını birleşmeye, dayanışmaya ve mücadele etmeye çağırır."


Tebliğ sunanlar Fas'tan Irak-Filistin Dayanışma Komitesi Başkanı Av. Khaled Soufiani, Filistin'den insan hakları savunucusu Hasib Ghaleb Said Al Nashashibi, Fransa Savaşa Karşıtı Aydınlar Komitesi Yöneticisi Nils Andersson, Irak Ulusal Demokratik Akımı'ndan Khuder Al Azawi, Tunus'tan Sendikacı Jilani Hammami, Yunanistan Mücadeleci Sendikalar Cephesi Yönetim Kurulu Üyesi Polyvios Tsirkas ve Yunanistan Avrupa Parlementosu (AP) temsilcisi Prof. Dr. Costas Allysandrakis, Lübnan'dan Irak ve Filistin'i Destekleme Kampanyası'ndan Dr Kemal Vehbi ve Kuzey Kıbrıs Sosyalist Gerçek Dergisi'nden Zehra Cengiz, Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Atilay Ayçin, Prof. Dr. Mehmet Bekâroğlu, Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İhsan Çaralan, Araştırmacı-Yazar İsmail Göldaş, Prof. Dr. Arif Nacaroğlu İstanbul Barosu Eski Başkanı Doç. Dr. Yücel Sayman, Doç. Dr. Cem Somel ve Gazateci-Yazar Şükran Soner-Gazeteci-Yazar.

Katılarak destek sunanlar Barış Anneleri Sözcüsü Müesser Güneş, SES MYK Üyesi Fikret Çağlayan, SES Genel Sekreteri Şükran Doğan, SES Şişli Şube Başkanı Rabia Tuncer, ESM İstanbul Şube Başkanı Gürsel Ümitsever, İHD YK Üyesi İbrahim Kaya, TÜMTİS Genel Başkanı Sabri Topçu, Hava-İş Genel Sekreteri Mustafa Yağcı, Şair Sennur Sezer, TYS Genel Sekreteri Gülsüm Cengiz, Eğitim-Sen 1 No'lu Şube Başkanı Musa Biçer, DİSK Genel Sekreteri Seyit Aslan, NATO ve Bush Karşıtı Birlik Temsilcisi Semih Hiçyılmaz, EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel.

ÖNCEKİ HABER

Memura her yıl daha düşük zam

SONRAKİ HABER

Kardeşliğe ihtiyaç var

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...