16 Haziran 2004 21:00

İnsan olmanın sorumluluğu ile...

NATO zirvesi ve BOP'a karşı uluslararası dayanışma ve mücadeleyi geliştirmek amacı ile Türkiyeli aydın, yazar ve sanatçıların örgütlediği Uluslararası NATO Karşıtı Konferans 19 Hazıran'da Bilgi Üniversitesi'nde yapılacak.

Paylaş
'Emperyalist Tehditlere Karşı Halkaların Dayanışması' şiarıyla Türkiyeli aydın, sanatçı ve yazarların örgütlediği Uluslararası NATO Karşıtı Konferans, 19 Haziran Cumartesi Günü İstanbul Bilgi Üniversitesi Kuştepe Kampüsü'nde gerçekleştirilecek. Saat 10.00'da başlayacak olan oturumlar saat 18.00'de sona erecek. Anabaşlığı 'Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve NATO' olarak belirlenen konferansa, Fas'tan Irak'a kadar 11 ülkeden gelecek olan 'halkların gerçek temsilcisi' katılımcılar, 'ABD'nin dünya hegemonyası stratejisinin bir parçası olarak Büyük Ortadoğu Projesi, Büyük Ortadoğu Projesi'nde NATO'ya biçilmek istenen rol ile ortak mücadele ve uluslararası dayanışma' konularında yürütülecek tartışmalar sonucu mücadele çizgisini belirleyecekler. Üstün Akmen, Ayşenur Bahçekapılı, Mehmet Bekaroğlu, Cengiz Bektaş, Arif Nacaroğlu, Adnan Özyalçıner ve Cem Somel'den oluşan Konferans Hazırlık Komitesi adına sorularımızı yanıtlayan Ayşenur Bahçekapılı, konferansın sadece tebliğ verip 'görev yerine getirildikten sonra', kapanış konuşmalarıyla nihayete erecek bir toplantı değil; NATO ve BOP'a karşı oluşturulan mücadele zincirinin bir halkası olarak, uluslararası dayanışmanın sağlanmasını hedefleyen bir konferans olduğunun altını çizdi. Bahçekapılı, 'insan olmanın sorumluluğu ile herkesin konferansa ve NATO karşıtı mücadeleye katılmaya' çağırdı. Uluslararası NATO Karşıtı Konferans hangi amaçtan yola çıkarak örgütlendi? Hepimiz biliyoruz ki NATO, Amerikan sermayesinin dünyaya yayılmasının korumacılığını yapan; olanaklarını sağlayan; dolayısıyla içinde şiddeti ve savaşı barındıran bir örgüt. Böyle bir örgütün varlığını ve örgütlenmesini kabul etmek mümkün değil. Savaşın olduğu her yerde insan olarak, aydın olarak karşı durmak gibi bir sorumluluğumuz var. Savaşa karşı olan herkesin, aynı safta mücadele etmesi gerektiğine inanıyorum. Böyle bir örgütün Türkiye'de böyle bir toplantı yapmasına elbette ki savaşa karşı insanlar olarak bir direnç göstermemiz gerekiyor. Bir Türkiyeli olarak Ortadoğu halklarına ve tüm dünya halkalarına karşı işlenen suçlarda sorumluluk sahibi bir ülkenin vatandaşı olarak, bu halkların karşısında boynun bükük olmak değil, onlarla kolkola savaşa karşı barıştan yana olmak gerektiğine inanıyorum. NATO'nun Türkiye'de toplantı yapmasına,ülkemizin böyle bir organizasyonun içinde bulunmasına, karşı durmak gibi bir yükümlülüğümüz var. Bunu yapmaya çalışıyoruz. Uluslararası NATO Karşıtı Konferans da bu anlamda örgütlendi. Konferansın uluslararası olmasının anlamı nedir? Aynı duygu ve sorumluluğu paylaşan değişik ülkelerdeki insanların; halkların aynı eksende yan yana gelip tepkilerini, dirençlerini kamuyona sunmaları beni birey olarak çok etkiliyor. Hem duygulandırıyor hem de savaşa karşı olan direncimde yüreğimi daha da sıkılaştırıyor. Bunun böyle de bir anlamı olduğunu düşünüyorum. Elbetteki amacımız sadece kamuoyunu bilgilendirmek değil, ama uluslararası ortak bir mücadele çizgisinı kesinleştirmek. NATO zirvesi sadece Türkiye ya da Irak halkının değil; dünya halklarının sorunudur. Sadece tebliğ verip görevini yerine getirdikten sonra, kapanış konuşmalarıyla nihayete erecek bir konferans düzenlemiyoruz. Savaş yanlısı olanların, dünyayı, işkenceye, kana bulayanların bu kararlılıkları sürdüğü müddetçe, biz de barış yanlısı olarak direnç gösterme kararlılığımızı sürdürmek zorundayız. konferansımız ortak bir mücadele zinciri oluşturmanın bir halkası. Bu zinciri oluşturmak için konferansa katılacak olan kişilerle ve giderek herkesle; her zaman aynı sorumluluktaki platformlarda yanyana mücadale edeceğiz. Bunu hedefliyoruz. Bu uluslararası çapı daha da genişletmekten yanayız, sorunumuz ve sorumluluğumuz ortak. Türkiye'den nasıl bir katılım bekliyorsunuz? Tabii bu konferans amaçlarının gerçekleşmesi için, Türkiyeli aydınların ve sanatçıların çok fazla sorumlulukları var. Ancak tabii insan olan herkesin aynı sorumluluğu hissetmesi ve hedeflere ulaşılmasında aynı çalışmanın gösterilmesini bekliyoruz. Bunun yanında toplumda tanınmış kişilerin mücadele içinde yer alması da önemli. Belki Türkiye ve dünya ile ilgili bu anlamda da bir sorumluluğu var tanınmış insanların, aydın, sanatçı ve yazarların. Gelişen bu süreçte İnsan olmanın ve aydın olmanın sorumluluğu çok daha yoğun bir şekilde hissedilmeli ve herkes bu karşı duruşa, bu konferansa; mücadeleye aynı kararlılıkla katılmalı. Bunun olacağına da inanıyorum.


KONFERANSA TÜRKİYE'DEN
    TEBLİĞ SUNACAK KONUKLAR Atilay Ayçin - Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Prof. Dr. Mehmet Bekâroğlu - Tıp Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi İhsan Çaralan - Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni İsmail Göldaş - Araştırmacı/Yazar Prof. Dr. Arif Nacaroğlu - Mühendislik Fakültesi, Gaziantep Üniversitesi Doç. Dr. Yücel Sayman - İstanbul Barosu Eski Başkanı, Hukuk Fakültesi, İstanbul Üniversitesi Doç. Dr. Cem Somel - İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Ortadoğu Teknik Üniversitesi Şükran Soner - Gazeteci/Yazar


Konferansa yurtdışından katılacak konuklar FAS - Av. Khaled Soufiani - Irak-Filistin Dayanışma Komitesi Başkanı FİLİSTİN - Hasib Ghaleb Said Al Nashashibi FRANSA - Nils Andersson - Yazar, Uluslararası Politika Uzmanı, Savaşa Karşı Aydınlar Komitesi Yöneticisi IRAK - Souheil Nejm Al-Mouini - Demokratik Yurtsever Hareketi - Dr. Muhammed Al-Ubeydi - Dilbilimci, Çevirmen, Yazar İNGİLTERE - George Galloway - Parlamenter; RESPECT Oluşumu'nun Sözcüsü TUNUS - Jilani Hammami - Sendikacı SURİYE - Michel Kilou - Yazar YUNANİSTAN - Polyvios Tsirkas - Mücadeleci Sendikacılar Cephesi (PAME), Yönetim Kurulu Üyesi Ayrıca Lübnan, Kuzey Kıbrıs ve İran'dan konuklar da katılacaktır. src=/resim/b1.gif width=5>
ÖNCEKİ HABER

Basının rolü provokasyon mu?

SONRAKİ HABER

Meslek odaları
   Fincancı ve Koç'a destek verdi