15 Haziran 2004 21:00

Türkiye'ye güvenmiyorlar

İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) toplantısında hükümetin bütün çabalarına ve medyanın çarpıtmalarına rağmen, Arap ve İslam ülkeleri Türkiye'nin söylediklerine ve başkanlık istegine sıcak yaklaşmadılar.

Paylaş
Lütfü Kırdar Kongre Sarayı'nda düzenlenen İslam Konferansı Örgütü 31. Dışişleri Bakanları Konferansı, diplomatların bütün çabalarına ve medyanın çarpıtmalarına rağmen, Arap ve İslam ülkelerinin Türkiye'nin niyetlerine şüpheyle yaklaştığını ortaya koydu. İKÖ üyelerinin bu güvensizliği, örgütün yeni genel sekreterinin belirlenmesi sürecinde açığa çıktı. Uluslararası alanda, böbürlenerek "demokrasi ve reform konusunda örnek olduklarını" öne süren hükümet yetkilileri, ev sahipliğinin getirdiği avantajlara rağmen, genel sekreter adaylarını kabul ettiremiyor. Bölge ülkeleri; bir yandan "İsrail terörü"nü kınayıp diğer yandan İsrail ile askeri ittifakını geliştiren, bir yandan "reform dışarıdan dayatılmaz" deyip diğer yandan G-8 zirvesinde "demokratik ortak" olarak öne atılan, BOP'ta kullanılmaya hazır görünen Türkiye'ye soğuk bakıyor.

Bu ısrar niye? Bundan birkaç yıl öncesine dek, İKÖ'yü "işe yaramaz bir örgüt" olarak gören, Arap ve İslam ülkelerini aşağılayan, hatta suçlayan devlet yetkililerinin, bugün bu örgütün başına bir Türkü getirmekte bu kadar ısrar etmesi, şüpheleri daha da artırıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, önceki günkü konuşmasında, İKÖ'yü "Büyük Ortadoğu Projesi" için bir alet olarak kullanma niyetini örtülü bir biçimde ifade etmişti.

Kimse desteklemiyor Türkiye'nin genel sekreter adayı Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu, bölge ülkeleri nezdinde saygın bir şahsiyet olmasına rağmen, bu şüphe nedeniyle halen destek alabilmiş değil. Türk diplomatlar, dün, bazı ülkelerin Prof. İhsanoğlu'na "tereddütlü yaklaştığını" kabul etti. AA'ya konuşan kaynaklar, Suudi Arabistan ve Mısır'ın, Türkiye'nin genel sekreterliğine sıcak bakmadığını dile getirdiler. Örgütün finansmanını büyük ölçüde sağlayan ve örgüt içinde önemli yere sahip olan Suudi Arabistan'ın görüşleri, birçok üye için önem taşıyor. İran'ın tutumu henüz netleşmemekle birlikte, onun da Arap ülkeleriyle birlikte davranması muhtemel. İKÖ içindeki Asya Grubu da, İhsanoğlu'na destek vermedi.

Örgütü böldüler AKP Hükümeti'nin, İKÖ üyelerini her platformda zorlaması ve İhsanoğlu'na destek talep etmesi, diplomatik teamülleri de altüst ediyor. Bu zorlamalar nedeniyle, genel sekreterlik için İKÖ bünyesinde ilk kez "seçim yapılabileceği" öğrenildi. İKÖ'de genel sekreterler teamüllere göre "İslam ülkelerinin aralarındaki dayanışmayı" temsil etmesi açısından uzlaşma ile belirleniyordu. Kısacası, Prof. İhsanoğlu seçilse dahi, İKÖ içindeki bölünmeyi simgeleyen bir şahsiyet haline gelecek. Çünkü bugüne dek, bütün genel sekreterler oybirliğiyle göreve gelmekteydi. Hükümet yetkilileri ise, bu bölünmeden de bir "hikmet" çıkarmayı başardı. Dışişleri Bakanı Gül, "Seçimler gösteriyor ki, reformlar ve demokratikleşme teşkilatın içinden başlıyor" iddiasında bulundu. İKÖ Genel Sekreterliği için Türkiye'nin yanı sıra Bangladeş ve Malezya da talip.


KOMŞULAR TOPLANTISI Irak'a komşu ülkeler toplantılarının altıncısı, İKÖ Dışişleri Bakanları Toplantısı çerçevesinde dün yapıldı. Bir buçuk saat süren toplantıya Türkiye, Suriye, Suudi Arabistan, İran, Kuveyt, Ürdün ve Mısır temsilcileri katıldı. Irak temsilcisi de, Kuveyt'teki beşinci toplantının ardından ikinci kez toplantıda hazır bulundu. Toplantılar, Irak'ın işgalciler eliyle "yeniden yapılandırılmasına" katkı sağlamak amacını taşıyor.


Basının sağlığa göz yaşartan ilgisi

İZLENİM/ Taylan Bilgiç İKÖ zirvesi, basına uygulanan kısıtlamalar bakımından da bir "milat" oldu. Yaklaşan NATO zirvesine "hazırlık" kapsamında alınan tedbir ve getirilen yasaklar, adeta gazetecilerin elini kolunu bağladı. Anadolu Ajansı ve TRT mensupları dışında, Kongre binasına girebilmek neredeyse imkansız. Yüz metre kadar ilerideki Hilton Convention Center'da kurulan basın merkezine "tıkılan" gazeteciler, kongre binası dışında "delege kovalamaya" çalışıyor. Geri kalan vakitlerinde de, internette sörf yapıp çay-kahve içiyorlar! Doğal olarak, basın merkezine sıkıntılı, kasvetli bir hava hakim. Bu sıkıntıyı dağıtan herşey, büyük bir ilgiyle karşılanıyor. Dün, basın merkezinde düzenlenen "İKÖ ve Çocuk Felcine Karşı İnisiyatif" başlıklı basın toplantısı da, böyle bir ilgi gördü. Toplantıyı düzenleyen, Dünya Sağlık Örgütü (WHO) görevlisi sağlıkçılar, herhalde bir dolu gazetecinin kendilerini can kulağıyla dinlemesini beklemiyordu! Basın toplantısı başladıktan sonra, sağlıkçılara adeta "VIP" muamelesi yapıldı ve flaşlar onlarca kez patladı. WHO mensupları, gördükleri ilgiden memnun, ama asıl olarak şaşkındılar. Gazetecilere üst üste birkaç kez teşekkür ettiler ve yeniden dirilen çocuk felci hastalığıyla ilgili ayrıntılı bilgiler verdiler. Bu sayede, İKÖ içinde, çocuk felcine mücadele konusunda iyi bir dayanışma olduğunu öğrendik. Örneğin, Birleşik Arap Emirlikleri, hastalıktan kurtulamamış olan Pakistan'a 500 bin dolarlık yardım yapmıştı. Diğer ülkeler de, birbirlerine böyle karşılıksız yardımlar yapmaktaydılar. "İKÖ genel sekreterliğine soyunan Türkiye'nin bu konuda nasıl bir dayanışma gösterdiği" yönündeki sorumuza yanıt, "Türkiye, kendi ülkesi içinde çalıştı ve çocuk felcini yok etmeyi başardı" oldu!

ÖNCEKİ HABER

Fareler ve İnsanlar-1962

SONRAKİ HABER

İstanbul'da meşaleli yürüyüş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...