15 Haziran 2004 21:00

Kıraç'ta kimyasal tehdit

Yüzlerce fabrikanın bulunduğu Kıraç'ta iki mahallede birden atıksu kanalları taştı. İki cadde fabrikaların kimyasal atıkları ile dolarken, senelerdir bu olayların meydana geldiğini belirten Kıraçlılar, fabrikaların denetlenmemesinden şikâyetçi.

Paylaş
Kıraç'ta iki mahallede birden patlayan fabrika atıksu kanallarından boşalan kimyasal atıklar, halkın sağlığını tehdit ediyor. Yolları kapatan atıksular çevreye ağır kokular yayıyor. Cadelelerden karşıya geçmekte zorlanan Kıraçlılar, denetlenmeyen fabrika atıksu borularının sürekli patladığını, her seferinde sadece kanalın üzerinin kapatılarak olayın geçiştirildiğini, hem atıksu dereleri hem de bu patlamalar nedeniyle diken üstünde yaşadıklarını söylediler. Kıraç'ta çok sayıda fabrikaya komşu olan Kuruçeşme mahallesinde günler önce taşan atıksular çevre sağlığı için tehdit oluştururken, belediye olayı seyretmekle yetiniyor. Aynı yerde sürekli taşmaların olduğunu söylen mahalle sakinleri, İSKİ'nin bir gün önce gelip bazı kazılar yaptığını ancak bugün (önceki gün) kimsenin gelmediğini belirttiler. Senelerdir Kıraç'ta yaşayan Ali Şeker, doğru dürüst bir çalışma yapılmamasından yakınarak, "Kokudan geçilmiyor. Aşağıda da atıksu taşıyan dere var, o da aynı. Fabrikaların bunları yapması lazım. Belediyenin de ilgilenmesi gerekli. Yeni belediye geldi ama daha bir iş yapmaya başlamadı. İstanbul'un en zengin memleketi burası. Böyle olduğu halde burası niye bu vaziyette? Her şey göz önünde. Mahalle hep pislik içinde" dedi. Fabrika işçisi olan Hasan Özden ise 1994 yılından bu yana aralıklarla kanallarda taşma olmasına karşın gerekli tedbirlerin alınmadığını söyledi. "Sorumsuzluk bu başka bir şey değil. Bizi düşünen yok. Belediye 'yapacağız' diyordu. İSKİ de geldi buraya ama bugün yoklar" diyen esnaf Erkan Bakır, Kıraçlıların biraraya gelerek, tepkilerini ortaya koymalarını istedi.

Çocuklar tehlikede Kimyasal atıklardan en çok etkilenenler ise çocuklar. Patlayan kanalın hemen yanındaki bir apartman önünde rastladığımız Kıraçlı kadınlar, çocukların sürekli sularla oynadığını söyleyerek şunları anlattılar: "Lağım kokusu bundan daha iyidir, çok kötü kokuyor. Senelerdir buralar böyle. Bir hafta kapanıyor bir hafta açılıyor. Üstünü kapatıyorlar bir süre sonra tekrar patlıyor. Çocuklar gidiyor yanına. Ödümüz kopuyor, peşlerindeyiz sürekli. Bir kaç gün önce taşkın olduğunda atıklar bütün yolu kapamıştı. Arkadaşlarımızın evine gidiyorduk, yoldan geçemedik. Seçimden önce o kadar vaatte bulunan belediye niye söylediklerini yapmıyor? Neden gidip fabrikaları uyarmıyor? Atıksular kapımızın eşiğine kadar geliyor."

Yol çalışmasına dayanmadı Yenimahalle yolunda ve İSKİ tesislerinin hemen önündeki kanal da önceki sabah taştı. Halk, yolun düzleştirme çalışmaları olduğunu ve bu yüzden patlamanın yaşandığını söyledi. Yol çalışması için ise tek bir araç kullanılıyor. Yani kanallar tek bir aracı kaldıramayacak kadar kalitesiz. Ormancı mahallesi girişine kadar akan kimsayal atıklar halkı tehdit ediyor. . Yüzlerce fabrikanın faaliyette olduğu Kıraç'ta zaman zaman patlayan kanalların yanında, biri Kuruçeşme biri de Yenimahalle'de iki tane de atık deresi oluşmuş durumda.


Deri enfeksiyonları yaygın Hastanesi olmayan Kıraç'ta halkın sağlık sorunları nedeniyle başvurdukları sağlık kurumu eczaneler oluyor. Bu eczanelerden biri olan Müge Eczanesi'nin sahibi İsmail Babür, atıksulardan başta çocukların etkilendiğini söyleyerek, şöyle konuştu: "Fabrika atıkları çocuklar üzerinde deri enfeksiyonlarına, kaşıntılı ve sulu yaraların oluşmasına neden oluyor. Sağlık hizmetlerinden yararlanamadıkları için de enfeksiyon yayılıyor. Bazıları dereye girip çok fazla su ile çamurla oynayıp hatta ağızlarına toprak alıyorlar. Karın ağrıları, ishaller çok fazla. Gözlerde de iltihaplanmalar meydana geliyor. Bu tür vakalara Kıraç'ta çok sık rastlıyoruz. Sadece çocukları değil yetişkinler de hastalanıyor. Hepimiz bu yolları kullanmak zorunda kalıyoruz. Özellikle fabrikalardan çıkan işçiler bu yollardan geçiyor ve genellikle evlerinde su akmadığı için belki iyi temizleyemiyor ayaklarını. Şu an ki durum sadece çocuklar değil herkes için tehlikeli."

src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Tatil ve karne sevinci İlk ve ortaöğretim kurumlarında 2003-2004 eğitim-öğretim yılı dün karnelerin dağıtılmasıyla sona erdi. Yaklaşık 14 milyon öğrenci, 3 ay sürecek yaz tatiline girdi. Mezun olan ve karnelerinde zayıf notlar getiren öğrencilerin gözyaşlarını tutamadığı okulun son günü, takdir ve teşekkür belgesi alan öğrenciler ise çevrelerine gülücükler saçtı. Dün okullarda dağıtılan karnelerle öğrenciler üç aylık yaz tatiline girerken, uzmanlar öğrencilere tatili, bol bol dinlenerek ve kitap okuyarak geçirmeleri tavsiyesinde bulundu.

Eylül'de ders başı Öğrenciler, 3 aylık tatilin ardından 13 Eylül 2004 Pazartesi günü dersbaşı yapacak. Yarıyıl tatili, 24 Ocak-6 Şubat 2005 tarihleri arasında yapılacak. Ancak yarıyıl tatilinin hemen öncesine denk gelen Kurban Bayramı nedeniyle öğrenciler 19 Ocak 2005 Çarşamba günü saat 13.00'ten itibaren tatile başlayacak. İkinci yarıyıl, 7 Şubat 2005 Pazartesi günü başlayacak ve 10 Haziran 2005 tarihinde sona erecek.

ÖNCEKİ HABER

Erdoğan geriyor

SONRAKİ HABER

Kalp krizi geçiren Piriştina öldü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...