14 Haziran 2004 21:00
Ray Charles'la birkaç saat
Sanırım 50 yıl kadar önceydi. Adana Erkek Lisesi'nden bir arkadaşım, "Habora," dedi, "Yarın Eski Debboy'da Amerika'lı bir müzikçi semt sakinlerine konser verecekmiş. Sen müziği seversin, istersen git. Üstelik piyano çalıyormuş. Tam senlik "
Sanırım 50 yıl kadar önceydi. Adana Erkek Lisesi'nden bir arkadaşım, "Habora," dedi, "Yarın Eski Debboy'da Amerika'lı bir müzikçi semt sakinlerine konser verecekmiş. Sen müziği seversin, istersen git. Üstelik piyano çalıyormuş. Tam senlik
" Ertesi gün söylenilen saatte Eski Debboy'daydım. Bir kamyonun çevresinde birkaz yüz kişi toplanmıştı; çocuk, kadın, erkek. Kamyon kasasının kenarları indirilmişti ve kasanın ortasında bir piyano vardı. Ben gazetecilik forsumu kullanarak en ön sıraya geçtim. O sırada Bugün gazetesinde yangın haberleri falan yazıyordum. Biraz sonra biri geldi, yanında arkadaşlarıyla. Piyanonun başına geçti. Çevresinde arkadaşları da vardı. Yaptığı müzikten pek bir şey anlamıyordum, çevremdeki herkes gibi. Ama piyano çalışı bir harikaydı. Adını sonradan öğrendim, Ray Charles'mış. İncirlik Üssü'ndeki askerlere konser vermeye gelmiş. Amerikalılar o sırada Adananıları tavlamak için olacak, çeşitli etkinlikler yapıyordu. Örneğin Dörtyol kavşağında NATO'yu tanıtan bir film gösterileri gibi
Ray Charles konseri de sanırım bunlardan biriydi
Geçenlerde gazetelerde ölüm haberini okudum: Ray Charles öldü. Cazın büyülü sesi sustu." 73 yaşında ölmüş. Benden 8 yaş büyük. Demek o günlerde 23 yaşında "Efsane"lik yolunda ilk adımlarını atıyordu.