14 Haziran 2004 21:00

Barış yolcuları mahkeme koridorlarında

Paylaş

"İpek Yolu barış yoludur. Ülkenin işgaline son" diyerek Silopi'den İskenderun'a bir gezi düzenleyen KESK'liler yargılanıyor. Gezinin Nusaybin ayağında güvenlik güçlerinin saldrısına uğrayan BES MYK üyesi Selma Gürkan ve Yapı Yol-Sen MYK üyesi Bedri Tekin, haklarında açılan dava nedeniyle dün Ankara'da ifade verdiler. Geçen yıl mart ayında KESK'e bağlı sendikaların yöneticileri Silopi'den İskenderun'a "İpek Yolu barış yoludur. Ülkenin işgaline son" gezisi düzenleyerek, Amerikan'ın Irak işgalinin sona erdirilmesi ve Türkiye'nin Irak'a asker göndermemesini istemişti. Gezinin Nusaybin ayağında ise 14 Mart 2004 tarihinde KESK'lileri karşılamak üzere Nusaybin girişinde bir grup KESK'li bir araya gelmişti. Bu grubu selamlamak için Nusaybin girişinde otobüsten inen KESK'lilere asker, polis ve sivil giyimli kişiler saldırıda bulunmuş, çok sayıda KESK'li dövülmüş ve bazıları da yaralanmıştı. Selma Gürkan, Bedri Tekin ve bazı Nusaybinliler, güvenlik güçleri hakkında suç duyurusunda bulunmuş, ancak bu suç duyurusu takipsizlikle sonuçlanmıştı. Ardından da Gürkan ve Tekin'in de aralarında bulunduğu 6 kişi hakkında Nusaybin Savcılığı, "yolu kapattıkları ve izinsiz gösteri yaptıkları" iddiasıyla dava açtı. Nusaybin'de görülen dava için dün Gürkan, Tekin ve tanıkların Ankara 18'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde talimatla ifadesi alındı. BES MYK üyesi Gürkan, Nusaybin'da güvenlik güçlerinin hiçbir uyarıda bulunmadan kendilerine saldırdığına işaret ederek, "Olayın mağrudu biziz. Suç duyurusunda bulunduğu için yargılanan da biziz" dedi. Gürkan, hiçbir biçimde izinsiz gösteri yapmadıklarını ve yolu kapatmadıklarını vurgularken, Yapı Yol-Sen MYK üyesi Tekin ise Gürkan'ın ifadesine katıldığını belirterek, saldırının ardından 7 günlük rapor aldığını söyledi.. Tanık olarak, BES Genel Başkanı Bülent Kaya, BES Genel Sekreteri Murat İrfan Işık ve TMMOB eski Genel Başkanı Kaya Güvenç dinlendi. Kaya Güvenç, TMMOB'u temsilen gezide bulunduğunu belirterek, Nusaybin'de kendilerine müdahele edenler arasında sivil giyimli, ellerinde kalaşnikof tüfekler taşıyan kişiler de bulunduğunu ve tehdit edildiklerini kaydederek, barış yolu dediğimiz İpek Yolu savaş yolu gibiydi. Askerler gelip gidiyordu ama bize yer yoktu" dedi.

ÖNCEKİ HABER

Göçün etkisini sanatla aşıyorlar

SONRAKİ HABER

Otistik çocukların sayısı artıyor