10 Haziran 2004 21:00

48 saatlik genel grev

Latin Amerika ülkesi Guatemala'da onbinlerce işçi, köylü ve yerli, 48 saatlik bir genel grev gerçekleştirdi. Salı günü başlayıp dün sona eren eylemde; devletin yoksulları topraklardan zorla atması, baskıcı vergiler ve ABD'nin dayattığı Orta Amerika Serbest Ticaret Anlaşması (CAFTA) protesto edildi. Emekçiler işbırakıp sokaklara çıkarken, pek çok bölgede karayollarına barikatlar kuruldu. Başkent Guatemala'daki havaalanı kapatılırken, El Salvador, Honduras ve Meksika sınırlarında büyük eylemler düzenlendi.

Yaygın katılım Protesto eylemlerine öğrenciler, pazarcılar ve seyyar satıcıların da katıldığı görüldü. Guatemala Devlet Başkanı, grevden önce yaptığı açıklamada halkı tehdit etmişti. Eylemi örgütleyenlerden, Birleşik Köylü Komitesi (CUC) Başkanı Paschal Daniel, "Haklarımız uğruna birleştiğimiz zaman neler yapabileceğimizi gösterdik" diye konuştu. CUC, grev ve protesto çağrısı yapan 100'den fazla sendika ve kitle örgütünden biri.

Toprak işgalleri Emekçileri harekete geçiren en önemli etkenin, hükümetin toprakları zorla boşaltma politikası olduğu belirtiliyor. Guatemala halkının yüzde 60'ı yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Zengin çiftlik sahipleri tarım işçilerine ücret ödemek istemediği için, yoksulların tek yolu, toprak işgali oluyor. Bu nedenle, çiftlik sahiplerinin ekim yapmadığı topraklar, Brezilya örneğinde olduğu gibi işgal ediliyor ve buralarda üretim yapılıyor.

1500 aile evsiz kaldı Hükümet, işbaşına gelirken bu sorunu çözeceğini vaat etmişti. Ancak Devlet Başkanı Berger'in göreve seçilmesinden bu yana, 23 arazide yoksullar zorla topraklardan atıldı. Polis güçleri ekinleri ve evleri yaktılar, pek çok köylüyü tutukladılar veya vurarak yaraladılar. Sonuçta, 1500 civarında aile evsiz kaldı. Guatemalalı emekçiler, geçen ay ABD'de imzalanan CAFTA'ya da tepkili. Bu anlaşma, zengin toprak sahipleri ve Batılı tekellerin tarım üzerindeki egemenliğini daha da pekiştirecek.


Bu ancak IMF ile OLUR! Afrika'nın petrol zengini ülkesi Nijerya'da işçi ve emekçiler genel greve çıktı. Milyonlarca işçi, dünyanın en büyük petrol kaynaklarından birine sahip olan bu ülkede, benzin fiyatlarına yapılan aralıksız zamları protesto ediyor. Önceki gün başlayan genel grev, üç hafta boyunca sürecek. Nijerya mahkemeleri, sendikalara greve çıkmama çağrısı yapmış, ama aynı zamanda hükümetten de benzin fiyatlarını şubat ayı düzeyine çekmesini istemişlerdi. Hükümetin bu kararın gereğini yapması bekleniyor. Grev nedeniyle başkent Abuja'da bankalar, okullar, kamu binaları ve birçok işyeri kapalı kaldı. Ülkenin diğer kentlerinde greve katılım düzeyi, biraz daha düşük oldu. Ülkenin Müslüman bölgelerinde ise, dini liderler grev kırıcılık yaptı. En önemli Müslüman lider olan Sokoto Sultanı'nın, Sokoto bölgesindeki sendikalara yaptığı çağrı sonuç verdi ve bu bölgede grev etkili olamadı.

Sendika kararlı Nijerya İşçi Kongresi adlı sendika konfederasyonunun lideri Adams Oshiomhole, benzin fiyatlarının düştüğünü görene kadar grevde kalacaklarını açıkladı. Oshiomhole, "Hükümet, henüz mahkeme kararının gereğini yerine getirmedi. Başka bir çözüm yolu bulamadığımız için grev devam ediyor" diye konuştu. Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü'ne (OPEC) üye olan Nijerya, günde 2 milyon varil petrol üretiyor. Buna rağmen, büyük bir yoksulluk içinde yaşayan 130 milyon Nijeryalı, kendi topraklarından çıkan benzini kullanamıyor. IMF baskıları ile hükümet, benzine sürekli zam yapıyor. Hükümet, IMF'nin isteği doğrultusunda, geçen yıl haziran ayında benzin sübvansiyonları ve fiyat denetimini kaldırmıştı. O tarihten bu yana, fiyatlar iki kat arttı.

Evrensel'i Takip Et