‘Amaç teknolojiyi engellemek değil halk sağlığını korumak’

İstanbul Tabip Odası Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Taner Gören de, “Neoliberal ekonominin her şeyi alınıp satılan mal haline getiren felsefesi, mesela sanki çok gerekliymiş gibi elektrikli diş fırçaları ve bu ne benzer insan sağlığını tehdit eden cihazlar üretiliyor” dedi.   

İstanbul Barosu adına konuşan Avukat Mehmet Durakoğlu ise, hukukçuların genelde teknolojik gelişmelerin gerisinde kaldıklarını fakat son dönemde HES’ler ve GDO’ya karşı verilen hukuksal mücadelede ise bunun aksine oldukça iyi sonuçlar aldıklarını söyledi.

UZUN VADEDE ÖLDÜRÜYOR    

Sempozyum yabancı konuğu, Pitsburg Üniversitesi’nden Onkolog Prof. Dr. Devra Davis, 20 milyon insanın yaşadığı İstanbul’da  baz istasyonlarının okul bahçelerinde, yatak odalarının yanı başında bulunmasının oldukça sakıncalı olduğunu vurguladı. Sigara ve alkolün zararlarının tartışıldığı gibi cep telefonunun ve yüksek frekanslı cihazların da zararlarının tartışılması gerektiğini belirten Davis “Hükümetler bu yönde adımlar atmalı, üretici firmaların rahat davranmamalarını sağlamalılar ve gerekli izinler alınırken yapılan araştırmalar bağımsız kuruluşlar tarafından yapılmalıdır” şeklinde konuştu. Cep telefonu kullanıcısı insanlarda, vücutlarına aldıkları radyasyonun hemen etkisini göstermediğini söyleyen Davis “1945 yılında 2. Dünya Savaşı sırasında Japonya’ya atılan bombaların etkisi 5- 10 yıl sonra değil 40 yıl sonra ortaya çıktı. Aradan geçen onca yıl sonra kanser, beyin tümörü gibi hastalıklar kendini gösterdi. Cep telefonunun zararı da aynı şekilde kısa zaman diliminde değil ama yıllar sonra yaşayacağınız sağlık sorunların bundan kaynaklanacak” dedi. Davis, cep telefonlarının yaydığı radyasyonun sperm sayısını yarıya indirdiğini, DNA’nın yapısını bozduğunu söyledi. (İstanbul/EVRENSEL)