'Halk şiirinin bayrağı'na doktora

Türkiye Yazarlar Sendikası'nın önerisiyle Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) tarafından, şair Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya, 90.yaşgününde 'onursal doktora' verildi ve 2004 "Fazıl Hüsnü Dağlarca Yılı" ilan edildi. MSGSÜ Oditoryumu'nda önceki gün düzenlenen törende yapılan konuşmalarda Dağlarca şiirinin bağımsızlıkçı, halkçı özelliklerine vurgu yapıldı.

Sendika üniversite işbirliği Etkinliğin sunucusu Gülsen Tuncer; bir sendikanın bu denli emeğe değer vermesinin ve de üniversiteyle de omuz omuza böylesi faaliyetler gerçekleştirmesinin günümüz dünyasında pek mümkün olmadığını ancak TYS ve MSGSÜ'nün bunu başardığını dile getirerek programı açtı. Etkinliğin ilk konuşmasını ise Rektör Prof. Dr. İsmet Vildan Alptekin yaptı. Alptekin; Türkiye Yazarlar Sendikası (TYS) Genel Başkanı Cengiz Bektaş'tan kendisine, Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya bir fahri doktora unvanı verilmesi yönünde öneri geldiğini belirterek, "Bu durumdan biraz mahcup oldum. Neden şimdiye kadar böyle bir şeyi düşünememiştik?" diye konuştu. Prof.Dr. Alptekin, çocukluğunun Fazıl Hüsnü Dağlarca şiirleriyle geçtiğini belirterek, "Fazıl Hüsnü Dağlarca çok büyük bir ozanımız. Kendisine bu unvanı verme onurunu bize yaşattığı için çok sevinçliyiz" dedi.

Şiirimizin bayrağı TYS Genel Başkanı Cengiz Bektaş ise "şiirimizin bayrağı" diyerek tanımladığı Dağlarca'nın tek başına büyük bir sorumluluk yüklendiğini belirterek, "O, halkının anlayacağı bir ses ve asıl sesleneceği yeri bilmiş bir insan. TYS olarak böyle bir insanın gölgesinde olmaktan onur duyuyoruz" diye konuştu. Dağlarca'nın "Beni hep bir şiir adam takip ediyor" cümlesine atfen konuşan Bektaş; "Bundan sonra ozanlarımızı Dağlarca şiir adamı takip edecek ve her şiir yazdığımızda bize soracak: 'Dahası bir insan yaşam için değil mi uğraşınız?" dedi. Cumhuriyet Gazetesi İmtiyaz Sahibi ve Yayın Kurulu Başkanı İlhan Selçuk ise Anadolu'nun aydınlanmasının büyük bir aşama olduğunu belirterek, "Bu aydınlanma birçok aydınlar yetiştirmiştir ve Fazıl Hüsnü Dağlarca da bu aydınlanmanın yetiştirdiği aydınlardan biridir. Dağlarca gibi aydınlar olduğu sürece karanlığa mahkûm olmayacağız" dedi.

Halkın içinde halkın sesi Etkinliğe Rusya İstanbul Konsolosu ile Emeğin Partisi Genel Başkanı Levent Tüzel birer mesaj gönderdiler. Rusya İstanbul Konsolosu Dağlarca'nın Rusça'ya çevrilen eserlerinin ülkelerinde ilgiyle karşılandığını belirtti. EMEP Genel Başkanı Levent Tüzel'in mesajında ise "Türkçe'nin ses bayrağı" Dağlarca'nın dilimizin, yurdumuzun ve halkımızın onurunu korumak için şiirleriyle verdiği savaşımın, özelliikle emperyalizme karşı duruşunun kendilerine hep uyarıcı bir destek olduğu ifade edildi. Tüzel'in mesajında şöyle denildi; "Fazıl Hüsnü Dağlarca, halkın içinde, halkla birlikte, halkın sesi olmuştur. Şiirlerinin coğrafyası emekçilerin ve emekçilerimizin bulunduğu bütün ülkeleri kapsar. İnsanlık onurunu, insanca yaşama gereğini tüm dünya insanları için savunan ozanımız Fazıl Hüsnü Dağlarca'ya tüm emekçiler adına uzun ve sağlıklı ömürler diliyor, ona gösterdiğimiz değerbilirlik dolayısıyla kurumlarınızı saygıyla selamlıyorum"

'Yaptığım işi sevdim' Törende daha sonra MSGSÜ Rektörü Prof. Dr. Alptekin, Dağlarca'ya cüppesini giydirdi ve 'onursal doktora' belgesi ile bir teşekkür plaketi sundu. Dağlarca, doktorasını alırken, "Bana her zaman yol gösteren bir tek ışık var. O da şu; yaptığım işi sevmek. Ben düşünüyorum ki herkes işini severse, herkes ülkesine bir katkıda bulunursa, daha iyi durumda oluruz. İnsanın yaptığı işi sevmesi en büyük erdemdir, en büyük değerdir" dedi. Törenin ardından bazı şiirlerini de okuyan Dağlarca, salondakiler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Öte yandan etkinlikte Yaşar Miraç, Enver Ercan, Orhan Alkaya ve Gülsüm Cengiz Dağlarca'nın şiirlerini okurken MSGSÜ Devlet Konservatuarı öğrencisi Ayça Yılmaz müzik dinletisi sundu. Tören daha sonra Adnan Binyazar, Ahmet Soysal, Prof. Dr. İbrahim Bakırtaş, Doç.Dr. Rahim Tarım'ın katıldığı panelle son buldu.