05 Haziran 2004 21:00

AP seçimlerine doğru

Avrupa Parlamentosu seçimlerine 4 gün kaldı. Siyasi partilerin seçim kampanyalarında göç, 'terör' ve Türkiye'nin AB üyeliği önemli bir yer tutuyor.

Paylaş

Avrupa Parlamentosu'nun (AP) 732 üyesini belirleyecek seçimler, 10-13 Haziran tarihleri arasında yapılacak. AB'ye üye 25 ülkede, 453 milyon nüfusu temsilen seçmenler sandık başına gidecek. AP, şu anda Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi ile birlikte, AB'nin üç ana kurumundan biri. İlk yıllarda sembolik bir işlev gören AP, son dönemde daha önemli bir rol oynamaya başladı. Avrupa Anayasası, AP'nin rolünü daha da güçlendirmeyi hedefliyor. 2000'deki Nice zirvesinde, AP'nin işlevi ve kimin parlamentoda ne kadar söz sahibi olacağı ele alınmış ve 10 yeni AB üyesi göz önüne alınarak, AP'de temsil miktarı yeniden belirlenmişti. AB'nin en kalabalık ülkesi olan Almanya, AP'ye 99 milletvekili gönderme hakkına sahip. En küçük ülke Malta ise 5 milletvekili seçecek. Geçmişte 87 üye ile temsil olunan İngiltere, Fransa ve İtalya ise, artık 78'er üye gönderecekler. AB düzeyinde ortak bir mali politikanın oluşturulmasını hedefleyen Avrupa sermayesi, bunu pek çok alanda sosyal hakların kısıtlanması politikasıyla özetlemiş durumda. Bu bakımdan, seçimler öncesinde muhafazakâr, liberal ve sosyal demokratlarca sürdürülen propagandada; sosyal hakların kısıtlanması, özelleştirmelere hız verilmesi önemli yer tutuyor.

Terör bahanesi "Terör"ü gerekçe yapan partiler, 'güvenli Avrupa' söylemi adı altında demokratik hakların kısıtlanmasını, ortak güvenlik örgütleri oluşturulmasını istiyor. Muhafazakâr partiler, yıl sonunda Türkiye'nin üyeliği için görüşmelerin başlatılıp başlatılmaması konusunu da malzeme yapıyor. Özellikle Almanya, Avusturya ve Fransa'da, muhafazakâr-sağcı partiler bu konuyu işleyerek, bu ülkelerde yaşayan Türkiye kökenlilerle yerli emekçiler arasındaki önyargıları güçlendirmeyi, düşmanlığı körüklemeyi hedefliyorlar. Bu kampanya ile bir taraftan Ortadoğu'ya yönelik ABD saldırganlığına destek verilirken, diğer taraftan Avrupa ülkelerinde de ırkçılık teşvik edilmiş oluyor. Almanya'da CDU, CSU'nun ve NPD'nin yürütmekte olduğu Türkiye aleyhtarı kampanya, sadece Türkiye'nin AB üyeliğini engellemeyi hedeflemiyor. Kampanyanın asıl amacı; Almanya'daki Türkiye kökenlilere karşı gerici önyargıları kışkırtmak. Bu arada 'teröre ve göçe karşı mücadele' adı altında çıkarılan antidemokratik yasaları da benimsetmek istiyorlar.

'Respect' seçime hazır 10 Haziran'da yapılacak olan Avrupa Parlamentosu ve Londra Büyükşehir Belediyesi seçimlerine bir hafta kala, seçim kampanyalarına hız verildi. Seçime girecek olan Respect (Saygı Koalisyonu) üyeleri; alışveriş merkezleri önlerinde standlar açıyor, metro önlerinde işe gidiş ve çıkış saatlerinde emekçilere broşürler dağıtıyor, kapı kapı seçim gazeteleri satıyor, tüm Londra'yı dolaşıp halka doğrudan sesleniyorlar. Bu arada, 6 Haziran Pazar günü Finsbury'da yapılması planlanan ve 50 bin kişinin katılması beklenen Irkçılığa Karşı Birlik Festivali'ne polis izin vermedi. Irkçı İngiliz Ulusal Partisi'nin (BNP) seçimlere katılmasını gerekçe gösteren polis, festival için Hammersmith bölgesinde bulunan bir parkı gösterdi. Bu durumun, katılımı olumsuz etkileyeceği belirtiliyor.

ÖNCEKİ HABER

HABERİNİZ OLSUN!

SONRAKİ HABER

Bush istenmeyen adam