01 Haziran 2004 21:00
Wal-Mart GERÇEĞİ -2
Wal-Mart'ın yükselişi ve bunun arkasında yatan nedenler, perakende sektöründe "efsane" olarak adlandırılıyor. Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede; Wal-Mart'ın nasıl bu kadar büyüdüğüne dair konfrenaslar düzenleniyor.
Wal-Mart'ın yükselişi ve bunun arkasında yatan nedenler, perakende sektöründe "efsane" olarak adlandırılıyor. Türkiye de dahil olmak üzere birçok ülkede; Wal-Mart'ın nasıl bu kadar büyüdüğüne dair konfrenaslar düzenleniyor. Konferanslarda ise perakendecilere "Wal-Mart'ın ilkelerini benimseyin, yoksa yok olursunuz" öğüdü veriliyor. Wal-Mart girdiği bir ülkede 1 numara olana ve rakiplerini yok edene kadar operasyonlarına ara vermiyor. Arjantin'de faaliyetlerine batmak üzere olan küçük bir şirketi alarak başlayan Wal-Mart, ülkenin en büyüğü oldu. Ve Arjantin'de krizler sonrasında yağmalanmaktan kurtulamadı. ABD'de K-Mart'ın iflasına ve diğer bir şirketin zor durumda kalmasına neden olan Wal-Mart, İngiltere'nin en büyük perakende şirketini de batırdı. Metro'yu almak için uğraşan ve dünyada tek olma yolunda ilerleyen Wal-Mart tedarikçileri için de hem bir kâbus hem de vazgeçilmez. ABD'de halkın tepkisine neden olan Wal-Mart'ı tanımaya devam ediyoruz.
Wal-Mart'ın 'itici' gücü Sabancı Üniversitesi Perakende Programı Direktörü Dr. Cüneyt Evirgen ile sektörde "örnek" gösterilen Wal-Mart'ın başarısının sırrını konuştuk. Wal-Mart nasıl bu hızla büyümeyi başardı? Wal-Mart'ın kendisini pazarda kaliteli ve markalı ürünleri en ucuz fiyata satmak gibi genel bir konumlaması var. Markalı ürünler Wal-Mart'ta ucuz. Wal-Mart'ın ABD pazarında yükselişini K-Mart ve Pear gibi ABD'nin en büyük perakende noktaları durduramadı. Onlar da markasız ürünlerde fiyat kırabiliyorlardı, ancak Wal-Mart gibi markalı ürünlerde indirim yapamadılar. Başarısının arkasında ne var? ABD ile birlikte toplam perakende nokta adedi 5 bine yakın. Bunun 4300 kadarı üç ayrı boydaki Wal-Mart. 600 kadarı yeni bazda çalışıyor. 2003 rakamlarına göre toplam 230 milyar dolar cirosu var. Büyük bir operasyondan bahsediyoruz. Bunlar her yıl da artan oranlarda yükselmiş. 2000 de 156 milyar dolar, 2005'de iki misline çıkmış olacak. Gelişme yönünde inanılmaz büyüme var. Ve yeni mağazalar açmayı düşündükleri belirtiliyor firma raporlarında. Wal-Mart'ın başarısının arkasında; yönetim anlayışı ve yönetim şekli yatıyor. Kurucusu Sam Walton'un mükemmeliyetçi bir anlayışı var. Ve Wal-Mart'ın kurgusunda teknoloji çok önemli yer tutuyor. Firmayı teknoloji yönetiyor ve bu ciddi bir verimlilik getiriyor. Lojistik, ürünlerin taşınması, sipariş noktalarına zamanında, yeterince ulaşması, hiçbir noktada ürünsüz kalınmaması gibi çok kompleks bir organizasyondan bahsediyoruz. Tedarikçiler üzerindeki etkileri ne? Wal-Mart'ın tüm noktalarının internet üzerinden bağlantısı söz konusu. O yüzden de üretimin hangi ülkede yapıldığı önemli olmuyor. Ki üretim birçok noktada yapılabiliyor. Markalı ürünler için "en uygun" fiyatı istiyor. Tedarikçileri de en ucuz fiyata nerede mal edebilirlerse o ülkeyi seçiyorlar. Tedarikçileri üzerinde çok güç sahibi Wal-Mart. Yüklü alım yaptıkları için üretici firmalardan indirim talep ediyor, düşük fiyat veriyor. Tedarikçisinden de ürünün kalitesinden ödün vermeden maliyeti en aza düşürerek üretim yapmasını istiyor. Tedarikçiler de en ucuz üretim neredeyse üretimlerini o noktalara doğru kaydırıyor. Bu da önemli bir eleştiri konusu. Wal-Mart'ın bu uygulamasının ABD'de işsizliği tetikleyen unsur olduğu vurgulanıyor. Wal-Mart fiyatları o kadar baskıcı bir şekilde aşağı çekmek istiyor ki firmalar mecburen ABD'de üretemiyorlar. Üretimin ucuz olduğu yerlere doğru gidiyorlar. Ürünün teslim alınışı, depolanması, onun ayrıştırılması, sevk edilmesi, bunun takibi sistemi Wal-Mart'ın kalbinde yer alıyor. Bu sistemin etkinliği ve verimliliği için sürekli geliştirme faaliyeti sürdürülüyor. Araştırmalar da doğal olarak maliyet konusundaki fiyat avantajını koruma şansını elde etmesini sağlıyor. Sonuçta verimlilik maliyetin düşüşü demek, Wal-Mart "ürün, marka aynı, ama bende daha ucuz" diyerek yükseliyor. Bir yıl sonra daha ucuz politikası nedir? Wal-Mart maliyet unsurundan ötürü yerel bir sürü marka var ve onları da mümkün olduğunca düşük maliyetle kendine getirip satabiliyor. Önemli olan ise markalı ürünü ucuza satması. Tedarikçileri için bir başka temel politikası "değişmeyen ürünlerin fiyatının her sene düşmesi"ni istiyor. Temel olarak değişmeyen ürünlerde bu sene aldığı fiyatın geçen seneden daha düşük olmasını istiyor. Daha verimli üretebilmeli diye düşünüyor. Geçen sene bir dolara aldığımı doksan sente almalıyım, diye dayatıyor. Enflasyonist ortamda fiyatların yükselmesi lazım, ama düşürtüyorlar. Tedarikçinin de hem eski fiyattan üretimini sübvanse edebilmesi lazım, hem de o fiyatın altına inmesi lazım. Bu verimlilik artışı kimsenin kendini rahat hissetmemesini sağlıyor. Baskı demek istemiyorum, Wal-Mart'ın itici gücü var. Üretimden satışa zincirin tamamı Wal-Mart'ın tüm partnerleri en "verimli" şekilde çalışacak, diyor. Yeni bir yere girdiklerinde yaptıkları ne? Ülke ya da ülke içinde başka bir yer olabilir... Ana stratejilerinden biri bir yere girdikleri zaman oraya hakim olmak. İlk girdikleri ülkeye çok kuvvetli girip, inanılmaz fiyat kırma politikasıyla müşterileri kendilerine çekmeye ve pazarda dominant bir pozisyon alana kadar buna devam etmeye çalışıyorlar. Dominant pozisyonu alınca da politikaları sürüyor. İlk başta çok agresif bir giriş var. Agresif girişi destekleyebilecek kadar da kuvvetli bir firma. Pazara giriyorsa ülke ya da bölge olabilir, kasaba olabilir çok sert giriyor, domina etmek üzere giriyor. Domina ettiği anda da yapısını kurmuş oluyor. Ücret politikası ve işçilerin durumu nedir? Ücret politikası daha düşük ve eleman dönüşü çok hızlıdır. Yani işte eleman kalma süresi çok kısa. Çalışanlar sürekli değişiyor. Bunun arkasında da düşük ücret politikası olabilir. Wal-Mart'ın Ceo'su "Uzun dönemli hedefimiz olmadığımız her yerde olmak" diyor. Dev bir perakende yapısına doğru gidiyorlar, oradan çıkış alırsanız genişlemenin devam etmesi bekleniyor.
Bir işçinin dilinden Wal-Mart kültürü Amerikalı Wal-Mart işçisi Jeffery Mason, süpermarketlerdeki çalışma koşullarını Evrensel için yazdı: "Wal-Mart'ta tipik bir işgünü 4 ila 6 saat sürer. Hangi günlerde tatil yapacağımızı bilmeyiz, ama genellikle ardarda 2-3 gün tatil olur. İşe giriş ücreti, saatlik 7.5 dolardır ve bu, aşağı yukarı asgari ücrete tekabül ediyor. Bu ücret hep aynı kalır. Ben çalıştığım süre içinde tek bir kez ücret artışı aldım, o da saatlik 1 sentti. Şaka yapmıyorum! Normal bir işyeri ise, işçilerine saatlik 8-10 dolar ücret verir. Sağlık hizmeti gibi ek kazanımlar, en az 2 yıl çalıştıktan sonra gündeme gelebilir. Aslında 2.5 yıl diyebiliriz. İşçilerin çoğunluğu bu tip kazanımlara sahip değildir. Mesela bizim işyerimizde, dişsiz arkadaşlarımız var. Diş yaptıramıyorlar ve sağlık sigortaları yok. Wal-Mart'ta "sendika" sözcüğü yasaktır. İşveren, sendikal örgütlenmeyi önlemek için herşeyi yapar. İşyerlerinde faaliyet yürütmeye çalışan profesyonel sendikacılar, güvenlik görevlileri tarafından dışarı atılır. Wal-Mart işçisi, onların deyimiyle "Wal-Mart ortağı", yönetimin insafına kalmıştır. Bu şartlar altında, büyük bir işçi sirkülasyonu görülür. Yönetim, "Wal-Mart kültürüyle uyumsuz" gördüğü insanları hemen işten atar. Bir seferinde beni de attılar, ama sonra tekrar girdim. Bir hata yaparsanız üzerinize gelirler ve istifaya zorlarlar. İstifa etmezseniz de atarlar. Wal-Mart süpermarketlerinde öyle bir hava hakimdir ki; insanlar gülümsemez. Ben orada çalışırken, yanımdaki işçi arkadaşıma bile güven duyamıyorum. Wal-Mart kültürü budur."
Wal-Mart'ın 'itici' gücü Sabancı Üniversitesi Perakende Programı Direktörü Dr. Cüneyt Evirgen ile sektörde "örnek" gösterilen Wal-Mart'ın başarısının sırrını konuştuk. Wal-Mart nasıl bu hızla büyümeyi başardı? Wal-Mart'ın kendisini pazarda kaliteli ve markalı ürünleri en ucuz fiyata satmak gibi genel bir konumlaması var. Markalı ürünler Wal-Mart'ta ucuz. Wal-Mart'ın ABD pazarında yükselişini K-Mart ve Pear gibi ABD'nin en büyük perakende noktaları durduramadı. Onlar da markasız ürünlerde fiyat kırabiliyorlardı, ancak Wal-Mart gibi markalı ürünlerde indirim yapamadılar. Başarısının arkasında ne var? ABD ile birlikte toplam perakende nokta adedi 5 bine yakın. Bunun 4300 kadarı üç ayrı boydaki Wal-Mart. 600 kadarı yeni bazda çalışıyor. 2003 rakamlarına göre toplam 230 milyar dolar cirosu var. Büyük bir operasyondan bahsediyoruz. Bunlar her yıl da artan oranlarda yükselmiş. 2000 de 156 milyar dolar, 2005'de iki misline çıkmış olacak. Gelişme yönünde inanılmaz büyüme var. Ve yeni mağazalar açmayı düşündükleri belirtiliyor firma raporlarında. Wal-Mart'ın başarısının arkasında; yönetim anlayışı ve yönetim şekli yatıyor. Kurucusu Sam Walton'un mükemmeliyetçi bir anlayışı var. Ve Wal-Mart'ın kurgusunda teknoloji çok önemli yer tutuyor. Firmayı teknoloji yönetiyor ve bu ciddi bir verimlilik getiriyor. Lojistik, ürünlerin taşınması, sipariş noktalarına zamanında, yeterince ulaşması, hiçbir noktada ürünsüz kalınmaması gibi çok kompleks bir organizasyondan bahsediyoruz. Tedarikçiler üzerindeki etkileri ne? Wal-Mart'ın tüm noktalarının internet üzerinden bağlantısı söz konusu. O yüzden de üretimin hangi ülkede yapıldığı önemli olmuyor. Ki üretim birçok noktada yapılabiliyor. Markalı ürünler için "en uygun" fiyatı istiyor. Tedarikçileri de en ucuz fiyata nerede mal edebilirlerse o ülkeyi seçiyorlar. Tedarikçileri üzerinde çok güç sahibi Wal-Mart. Yüklü alım yaptıkları için üretici firmalardan indirim talep ediyor, düşük fiyat veriyor. Tedarikçisinden de ürünün kalitesinden ödün vermeden maliyeti en aza düşürerek üretim yapmasını istiyor. Tedarikçiler de en ucuz üretim neredeyse üretimlerini o noktalara doğru kaydırıyor. Bu da önemli bir eleştiri konusu. Wal-Mart'ın bu uygulamasının ABD'de işsizliği tetikleyen unsur olduğu vurgulanıyor. Wal-Mart fiyatları o kadar baskıcı bir şekilde aşağı çekmek istiyor ki firmalar mecburen ABD'de üretemiyorlar. Üretimin ucuz olduğu yerlere doğru gidiyorlar. Ürünün teslim alınışı, depolanması, onun ayrıştırılması, sevk edilmesi, bunun takibi sistemi Wal-Mart'ın kalbinde yer alıyor. Bu sistemin etkinliği ve verimliliği için sürekli geliştirme faaliyeti sürdürülüyor. Araştırmalar da doğal olarak maliyet konusundaki fiyat avantajını koruma şansını elde etmesini sağlıyor. Sonuçta verimlilik maliyetin düşüşü demek, Wal-Mart "ürün, marka aynı, ama bende daha ucuz" diyerek yükseliyor. Bir yıl sonra daha ucuz politikası nedir? Wal-Mart maliyet unsurundan ötürü yerel bir sürü marka var ve onları da mümkün olduğunca düşük maliyetle kendine getirip satabiliyor. Önemli olan ise markalı ürünü ucuza satması. Tedarikçileri için bir başka temel politikası "değişmeyen ürünlerin fiyatının her sene düşmesi"ni istiyor. Temel olarak değişmeyen ürünlerde bu sene aldığı fiyatın geçen seneden daha düşük olmasını istiyor. Daha verimli üretebilmeli diye düşünüyor. Geçen sene bir dolara aldığımı doksan sente almalıyım, diye dayatıyor. Enflasyonist ortamda fiyatların yükselmesi lazım, ama düşürtüyorlar. Tedarikçinin de hem eski fiyattan üretimini sübvanse edebilmesi lazım, hem de o fiyatın altına inmesi lazım. Bu verimlilik artışı kimsenin kendini rahat hissetmemesini sağlıyor. Baskı demek istemiyorum, Wal-Mart'ın itici gücü var. Üretimden satışa zincirin tamamı Wal-Mart'ın tüm partnerleri en "verimli" şekilde çalışacak, diyor. Yeni bir yere girdiklerinde yaptıkları ne? Ülke ya da ülke içinde başka bir yer olabilir... Ana stratejilerinden biri bir yere girdikleri zaman oraya hakim olmak. İlk girdikleri ülkeye çok kuvvetli girip, inanılmaz fiyat kırma politikasıyla müşterileri kendilerine çekmeye ve pazarda dominant bir pozisyon alana kadar buna devam etmeye çalışıyorlar. Dominant pozisyonu alınca da politikaları sürüyor. İlk başta çok agresif bir giriş var. Agresif girişi destekleyebilecek kadar da kuvvetli bir firma. Pazara giriyorsa ülke ya da bölge olabilir, kasaba olabilir çok sert giriyor, domina etmek üzere giriyor. Domina ettiği anda da yapısını kurmuş oluyor. Ücret politikası ve işçilerin durumu nedir? Ücret politikası daha düşük ve eleman dönüşü çok hızlıdır. Yani işte eleman kalma süresi çok kısa. Çalışanlar sürekli değişiyor. Bunun arkasında da düşük ücret politikası olabilir. Wal-Mart'ın Ceo'su "Uzun dönemli hedefimiz olmadığımız her yerde olmak" diyor. Dev bir perakende yapısına doğru gidiyorlar, oradan çıkış alırsanız genişlemenin devam etmesi bekleniyor.
Bir işçinin dilinden Wal-Mart kültürü Amerikalı Wal-Mart işçisi Jeffery Mason, süpermarketlerdeki çalışma koşullarını Evrensel için yazdı: "Wal-Mart'ta tipik bir işgünü 4 ila 6 saat sürer. Hangi günlerde tatil yapacağımızı bilmeyiz, ama genellikle ardarda 2-3 gün tatil olur. İşe giriş ücreti, saatlik 7.5 dolardır ve bu, aşağı yukarı asgari ücrete tekabül ediyor. Bu ücret hep aynı kalır. Ben çalıştığım süre içinde tek bir kez ücret artışı aldım, o da saatlik 1 sentti. Şaka yapmıyorum! Normal bir işyeri ise, işçilerine saatlik 8-10 dolar ücret verir. Sağlık hizmeti gibi ek kazanımlar, en az 2 yıl çalıştıktan sonra gündeme gelebilir. Aslında 2.5 yıl diyebiliriz. İşçilerin çoğunluğu bu tip kazanımlara sahip değildir. Mesela bizim işyerimizde, dişsiz arkadaşlarımız var. Diş yaptıramıyorlar ve sağlık sigortaları yok. Wal-Mart'ta "sendika" sözcüğü yasaktır. İşveren, sendikal örgütlenmeyi önlemek için herşeyi yapar. İşyerlerinde faaliyet yürütmeye çalışan profesyonel sendikacılar, güvenlik görevlileri tarafından dışarı atılır. Wal-Mart işçisi, onların deyimiyle "Wal-Mart ortağı", yönetimin insafına kalmıştır. Bu şartlar altında, büyük bir işçi sirkülasyonu görülür. Yönetim, "Wal-Mart kültürüyle uyumsuz" gördüğü insanları hemen işten atar. Bir seferinde beni de attılar, ama sonra tekrar girdim. Bir hata yaparsanız üzerinize gelirler ve istifaya zorlarlar. İstifa etmezseniz de atarlar. Wal-Mart süpermarketlerinde öyle bir hava hakimdir ki; insanlar gülümsemez. Ben orada çalışırken, yanımdaki işçi arkadaşıma bile güven duyamıyorum. Wal-Mart kültürü budur."