31 Mayıs 2004 21:00
Telekom'da seferberlik
GÜNÜN YAZILARI
DSP, MHP, ANAP'ın koalisyonu döneminde Ulaştırma Bakanı olan Enis Öksüz'ün başını yiyen, IMF'nin kredi vermek için özelleştirilmesini şart koştuğu Telekom yine gündemde. Bu kez AKP Hükümeti, "gelinlik kız" olarak tanımladıkları Telekom'u "babalar gibi satmak" için kolları sıvadı.
Resen emeklilik, taşeronlaştırma ve nihayet yüzde 51 hissesinin blok olarak satılabilmesi için yasa değişikliği için çalışmalar sürüyor. İşçi tarafı da bu duruma kayıtsız değil. Özelleştirme konusunda bugüne kadar "Bizi ilgilendirmez, ama işçi atılırsa tüm müdürlükleri işgal ederiz" demekle yetinen Haber-İş Sendikası Genel Merkezi, mücadele çağrısı yaptı.
Haber-İş İstanbul 1 No'lu Şube ise yıllardır sergilediği mücadeleci tutumunu sürdürüyor. Şube Başkanı Levent Dokuyucu, Telekom'un özelleştirmesine karşı seferberlik başlattıklarını bildirdi.
Telekom'un özelleştirilmesinde gelinen son nokta nedir?
Telekom'un yüzde 51 hissesinin blok satışının yapılabilmesi için yasa taslağı hazırlanıyor. Bu henüz daha Meclis'e sevk edilmedi. Memurlara yüzde 30, işçilere ise yüzde 20 fazla para verileceği söylenerek emekli olmak teşvik edilmeye çalışılıyor. Ama ilk kez başka bir yol daha denenmek isteniyor. Emekliliği dolmamış olanlara da kendi istekleriyle ayrılmaları durumunda tazminat verileceği belirtiliyor. Oysa yasada böyle bir şey yok. Bir yandan da aslında işten atma dediğimiz resen emeklilikler sürüyor. Biz de bunlara karşı işe iade davaları açtık. Toplam 1100 işçi için mahkemeye gittik. Olumlu sonuçlanan bu davalar şu anda Yargıtay aşamasında.
Burada iki şey hedefleniyor. Personel giderlerini en düşük seviyeye çekerek devretmek, diğer taraftan da eleman sayısını azaltarak taşeron şirketlere pay ayırmak istiyorlar. Ayrıca taşeronlaştırmayla birlikte kayırmacılığın ve peşkeşin de yaşanacağını baştan söylemek gerekiyor. Bunun çalışmaları da başladı. Örneğin Antalya İl Telekom'unun tamamının devredileceği ifade ediliyor.
Daha ucuza mal olacak diyorlar...
Bu çok büyük bir yalandır ve örnekleriyle kanıtlanmıştır. Daha önce bir taşeronlaştırma deneyimi yaşandı. Şirketler arızaları arkadaşlarımızdan yardım isteyerek yaptılar ama şöyle bir sonuç çıktı: Bir arıza yapılırken en az 3-4 yeni arıza çıktı. Öyle bir hal aldı ki en sonunda bizim işçi arkadaşlarımız işi yeni baştan yapmak zorunda kaldı. O zaman hesabını da yaptık bizim arkadaşlarımızın yaptığı iş 7.5 milyona liraya mal olurken, taşeronunki 40 dolardı. Şimdi pek çok şirketten bahsediyorlar. Bunlar da sonuçta hiçbir yatırım yapmayacak. Telekom'un altyapısını kullanıp para kazanacaklar.
Telekom kurumlar vergisinde birinci oldu. 2003 geliri 7.6 katrilyon. Aynı yıl hazineye aktarılan para 4.7 katrilyon. 2004 yılı tahmini geliri ise 8.3 katrilyon. Telekom Genel Müdürü de, Başbakan da bu şekilde verimin yükseleceğini ileri sürüyor. Rakamlar onları yalanlıyor.
Öyleyse niye özelleştiriyorlar?
Özelleştirme ideolojik bir saldırı. "Dünyada sadece Kuzey Kore ile Küba kaldı özelleştirme yapmayan" diyorlar ve hedef gösteriyorlar. Oysa onlar kamu hizmetlerini paralı hale getirmek istiyor. Bu nedenle özelleştirmeye karşı mücadele verirken, Kamu Yönetimi Temel Kanunu'na karşı çıkmazsak sonuç değişmeyecektir.
Telekom'un fiyatına ilişkin açıklamaları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Telekom için Sabancı ve Koç holding tarafından 5-6 milyar dolar, Anayasa Mahkemesi tarafından ise 2 milyar dolar gibi bir rakam ifade ediliyor. Bir telefon abonesinin maliyeti 750 dolardır. 20 milyon abone var ve diğer yatırımları da hesaplarsak en az 20-25 milyar dolar eder. 5-6 milyar dolar hatta 2 milyar dolar bu ülkenin insanlarıne hakarettir. Bir ülkenin her yerinde hizmet üreten bir kurumun fiyatını düşürmeye çalışmak hainliktir, işbirlikçiliktir. Hükümet 1 milyar dolar için IMF'in önünde kırk takla atıyor, sonra da kendi kurumunun fiyatını düşürüyor. Şu an Telekom 1-1.5 yıllık geliri karşılığı peşkeş çekilmek isteniyor. Telekom'u satmak aynı zamanda bağımsızlığı da satmak anlamına geliyor.
Önümüzdeki dönem bir kapışma yaşanacak Telekom'un özelleştirilmesine karşı mücadelede sadece Haber-İş İstanbul 1 No'lu Şube'nin adı geçiyor. Bu durumda bir değişiklik var mı? Şimdiye kadar özelleştirmeye karşı pekçok eylem yaptık ve bunlar belli ölçülerde başarılı da oldu. Ancak şimdi ilk kez Haber-İş Başkanlar Kurulu, özelleştirmeye karşı topyekün mücadele kararı aldı. Geç kaldı, kalmadı tartışmasını bir kenara koymak gerekiyor. Bütün personeli mücadeleye çağıran bildiriler dağıtacağız. Halka da 1 milyona yakın bildiri dağıtılacak. Merkezi yerlere özelleştirmeye karşı pankartlar asılacak. Ayrıca Telekom işçileri kurdukları komitelerle hem işçiler içinde hem de halk içinde çalışma yürütecek. Biz bu mücadeleye seferberlik olarak bakıyoruz. Neler yapmayı düşünüyorsunuz? Türkiye genelinde olmasını istediğimizi ama ilk olarak bizim başlatacağımız bir imza kampanyası var. İşyerlerinde basın açıklamaları, iş yavaşlatma, işbırakma gibi eylemleri hayata geçireceğiz. Sadece biz değil THY, TÜPRAŞ, TDİ, TCDD, TEK gibi kurumlarda örgütlü sendikalar bir araya gelse, özelleştirme durdurulur. Özellikle Telekom işçisi 'Biz bunu durduracağız' derse, hayatı durdurur. Sendika olarak biz bunu göze aldık. Siyasi iktidar da alıyorsa önümüzdeki dönem bir kapışma yaşanacak. Taşeronlaştırmaya da kesinlikle izin vermeyeceğiz. Örgütlü olduğumuz Avcılar ve Büyükçekmece müdürlükleri pilot bölge seçilmiş. Taşeron geldiği gün şubemize üye 3500 işçi buralarda işbaşı yapacak ve taşeronu sokmamak için bekliyor olacak. Özelleştirme saldırısıyla karşı karşıya olan diğer sendikalarla ilişkileriniz ne düzeyde? Şimdiye kadar özelleştirmeyle ilgili iki sendika bir araya gelemedi. Biz kurumumuzdaki kamu sendikalarına mücadele kararı almaları yönünde çağrı yaptık. Yani ilk olarak kurumumuzda birliği sağlamak istiyoruz. Sonra da diğer sendikalara çağrı yapıyoruz; gelin birlikte mücadele edelim ve bu saldırıyı durduralım. Örneğin Sümerbank işçilerinin satışa karşı fabrikayı işgal etme kararı var. Onlar bunu hayata geçirirse biz de müdürlükleri direniş alanlarına çevireceğiz. Türk-İş'in tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk-İş'in Genel Başkanı'nın özelleştirmeyi getirdiği nokta şu: "İşçi atılmayacak, sözleşme sürecek, sendika kalacak." Böyle bir şey zaten imkânsız, kargalar bile güler. Ama aslında söylenenin açık ifadesi; "Siz yapın bizden yana bir sorun yok."
HALK BÜYÜK ZARAR GÖRÜR "Kurumu alan kişi daha fazla kâr etmek isteyecek. Kârın da yüksek olduğu İstanbul, Ankara, İzmir gibi bölgeler var. Buraların dışındaki bölgelere, mesela Hakkari'ye yatırım yapılmayacak. Bu bölgelerde mevcut şebekeler kalır ama konuşma ücretleri artar. Telefon görüşmeleri ucuzlayacak deniyor ama Maliye Bakanı açıkladı, özel iletişim vergisi konulacak diye. Yani ucuzlamayacak. Bunun yanı sıra arızaların ücretleri de kullanıcıya çıkarılacak. Bir başka yönü sosyal tarafı. Telekom'da 60 bin kişi çalışıyor, aileleriyle en az 250 bin kişi. Esnafı da katarsak bir yıkım getireceği ortada."
Önümüzdeki dönem bir kapışma yaşanacak Telekom'un özelleştirilmesine karşı mücadelede sadece Haber-İş İstanbul 1 No'lu Şube'nin adı geçiyor. Bu durumda bir değişiklik var mı? Şimdiye kadar özelleştirmeye karşı pekçok eylem yaptık ve bunlar belli ölçülerde başarılı da oldu. Ancak şimdi ilk kez Haber-İş Başkanlar Kurulu, özelleştirmeye karşı topyekün mücadele kararı aldı. Geç kaldı, kalmadı tartışmasını bir kenara koymak gerekiyor. Bütün personeli mücadeleye çağıran bildiriler dağıtacağız. Halka da 1 milyona yakın bildiri dağıtılacak. Merkezi yerlere özelleştirmeye karşı pankartlar asılacak. Ayrıca Telekom işçileri kurdukları komitelerle hem işçiler içinde hem de halk içinde çalışma yürütecek. Biz bu mücadeleye seferberlik olarak bakıyoruz. Neler yapmayı düşünüyorsunuz? Türkiye genelinde olmasını istediğimizi ama ilk olarak bizim başlatacağımız bir imza kampanyası var. İşyerlerinde basın açıklamaları, iş yavaşlatma, işbırakma gibi eylemleri hayata geçireceğiz. Sadece biz değil THY, TÜPRAŞ, TDİ, TCDD, TEK gibi kurumlarda örgütlü sendikalar bir araya gelse, özelleştirme durdurulur. Özellikle Telekom işçisi 'Biz bunu durduracağız' derse, hayatı durdurur. Sendika olarak biz bunu göze aldık. Siyasi iktidar da alıyorsa önümüzdeki dönem bir kapışma yaşanacak. Taşeronlaştırmaya da kesinlikle izin vermeyeceğiz. Örgütlü olduğumuz Avcılar ve Büyükçekmece müdürlükleri pilot bölge seçilmiş. Taşeron geldiği gün şubemize üye 3500 işçi buralarda işbaşı yapacak ve taşeronu sokmamak için bekliyor olacak. Özelleştirme saldırısıyla karşı karşıya olan diğer sendikalarla ilişkileriniz ne düzeyde? Şimdiye kadar özelleştirmeyle ilgili iki sendika bir araya gelemedi. Biz kurumumuzdaki kamu sendikalarına mücadele kararı almaları yönünde çağrı yaptık. Yani ilk olarak kurumumuzda birliği sağlamak istiyoruz. Sonra da diğer sendikalara çağrı yapıyoruz; gelin birlikte mücadele edelim ve bu saldırıyı durduralım. Örneğin Sümerbank işçilerinin satışa karşı fabrikayı işgal etme kararı var. Onlar bunu hayata geçirirse biz de müdürlükleri direniş alanlarına çevireceğiz. Türk-İş'in tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Türk-İş'in Genel Başkanı'nın özelleştirmeyi getirdiği nokta şu: "İşçi atılmayacak, sözleşme sürecek, sendika kalacak." Böyle bir şey zaten imkânsız, kargalar bile güler. Ama aslında söylenenin açık ifadesi; "Siz yapın bizden yana bir sorun yok."
HALK BÜYÜK ZARAR GÖRÜR "Kurumu alan kişi daha fazla kâr etmek isteyecek. Kârın da yüksek olduğu İstanbul, Ankara, İzmir gibi bölgeler var. Buraların dışındaki bölgelere, mesela Hakkari'ye yatırım yapılmayacak. Bu bölgelerde mevcut şebekeler kalır ama konuşma ücretleri artar. Telefon görüşmeleri ucuzlayacak deniyor ama Maliye Bakanı açıkladı, özel iletişim vergisi konulacak diye. Yani ucuzlamayacak. Bunun yanı sıra arızaların ücretleri de kullanıcıya çıkarılacak. Bir başka yönü sosyal tarafı. Telekom'da 60 bin kişi çalışıyor, aileleriyle en az 250 bin kişi. Esnafı da katarsak bir yıkım getireceği ortada."
Evrensel'i Takip Et