31 Mayıs 2004 21:00

Tutach-Aton'dan Tutach-Amun'a...

1961 ve 1981 yılları arasında dünyada bir çok kez sergilenen Tutachamun'a ait eserler tam 20 yıl sonra tekrar gündemde. Basel Antika Müzesi'nde 3 Ekim'e kadar sürecek sergi, tam iki yıl süren çalışmalar sonucu hazırlanmış.

Paylaş
1961 ve 1981 yılları arasında dünyada bir çok kez sergilenen Tutachamun'a ait eserler tam 20 yıl sonra tekrar gündemde. Basel Antika Müzesi'nde 3 Ekim'e kadar sürecek sergi, tam iki yıl süren çalışmalar sonucu hazırlanmış. Müze Müdürü Prof. Dr. Peter Blome'nin "Bu benim rüyamdı, onu gerçekleştirdim" dediği sergide yer alan 50 tanesi Tutachamun'a ait toplam 120 eser Kahire Milli Müzesi'nden getirildi. Tutachamun'un öbür dünyadaki koruyucusu olan çakal başlı iki bekçisi (Anubis) mezar kapısının girişinde ziyaretçileri bekliyor. Önce dışı altın kaplı bir tapınak görümündeki küçük, beyaz badanalı ve karanlık bir odaya; ardından 16 dar basamaklı merdivenden Tutachamun'un Mısır'daki gerçek mezar odasına iniliyor ve kral mezar odaları beliriveriyor. Amenofis II, JuJa ve Tuja (Amenofis III 'ün kayınvalide ve kayınpederi), Echnaton ve Tutanchamun 'a ait eserler serginin ilk durakları. Tarihi sıralamanın esas alındığı sergide, Mısır krallarına ait örnek eserlerle yapılan bir ön yolculuk sizi Tutachamun'a götürüyor. Altının, tahtanın, granitin, camın, fayansın ve mısır alabastarlarının el emeğinde yeniden değer bulması heyecan verici. Mezarında kendisi için yapılan çeşitli hediyeler, asma katta kendine ait özel eşyaları ve mezar odasının temsili duvar resimleri ile serginin mezar odası sona eriyor. Mezar odasında bulunan taş lahit, içiçe geçmeli üç tabuttan oluşuyor. En dışında tahtadan ve üstü altın yapraklardan oluşan kısım yer alıyor. İkinci tabut yine tahtadan ve altın kaplamalı ve daha süslü. İçinde Tutanchamun'un mumyası bulunan saf altından oluşan 110 kiloluk lahit ve altın maske yer alıyor. Hemen yanındaki odada muhteşem altın sandığı, yine minyatür altın sandıkta mumyalama sırasında çıkarılan organların bulunduğu küçük bir tabut duruyor. İnanışa göre öbür dünyada kullanmak üzere yerleştirilen eşyalar içerisinde sandalyeler, altın sandaleti, yiyecekler -çok düzensizcedir ve yerde de kırıntıları bulunmuştur- yatağı, oyun tahtası, çok sayıda elbise, 145 adet peştemal, ipek gibi ince dokunmuş keten bezler, 12 adet tunik , 28 adet sandalet, 4 adet işlenmiş çorap, 130 adet altın kaplamalı baston yer almaktadır. Aşağı yukarı 3 bin adet çok değerli eserin bulunduğu çalışmalar sonrası bütün eşyaların listelenmesi, yeniden onarılması 10 yıl kadar sürer. Araştırmalar sırasında karısına ait bir eşya bulunamaz. Sonradan yerine geçen generali Horemheb'in cinayeti işlediği ve karısı ile evlendiği öne sürülen savlardan biridir.

Tutachamun kimdir? Tarihteki adı çocuk kraldır ve zayıf karakterli bir yaradılışı olduğu yazılmıştır. Değiştirilen adı, babasını lanetlemesi, kısacık süren ömrü, çarçabuk öbür dünyada kullanılmak üzere atılan ölü hediyeleri, kaliteli olmayan mumyalama biçimi, silinen isimleri, basit bir mezara konulup adına özel bir mezar inşa edilmemesi, biraz da çok değerli eserlerin konulması sanki işlenen bir cinayetin üstünün kapatılmasını amaçlar gibidir. Ama 3000 yıl sonra da olsa, arkeoloji dünyasında ilk defa hırsızlardan önce bilimsel bir kazı tekniğiyle açılan mezarı ve babasının yaptıklarının bedelini hayatı ile ödemek zorunda kalan yaşamı ile işte Tutanchaton yeniden aramızda. Amenophis IV, Mısır'da yüzyıllardır süren geleneksel çok çeşitli tanrılara tapınmayı yasaklayarak, çok tanrılılığa son verip sadece Güneş tanrısı Aton'u tek tanrı olarak kabul eder. Eski tanrılı tapınaklara verilen yardımı keser ve kendi adını da "Akhenaton" olarak değiştirir. Daha önceki kutsal kurallara uymayı reddeden Akhenaton zamanında sanat da gelişir. Akhenaton'un eşi ünlü kraliçe Nefertiti 'den altı tane kızı vardı. Daha sonra bir Babil prensesi olan Kiya'dan oğlu Tutanchaton doğar. Tarih MÖ 1342 yılını göstermektedir. Adı, "güneş tanrısının canlı görüntüsü" anlamını taşımaktadır .Yıllar geçer ve öldüğünde ise sadece dokuz yaşında olan Tutanchaton Mısır'ın tek varisidir.

Ateş tanrısı ya da gizlilikler Tutanchaton küçük bir çocuktur üvey kız kardeşlerinden Ankhesenaton (daha sonraki adı Ankhesenamun) ile evlendirilmiştir. Yıllar geçmesine rağmen, babasının geleneksel tanrılara ve tapınaklara yaptırdıklarını unutmayanlar vardır. Şimdi bir fırsat yakalanmıştır. Böylece restorasyon devri diyebileceğimiz devir başlar. Artık Tutanchaton'un çocuk omuzlarında ve sırtında onu bazen yücelterek, bazen kullanarak ve bazen de onu ezerek geçen bir bedel ödettirilme dönemi yükselmektedir. Önce adınının değiştirilmesi gerekmektedir. Adı artık Tutanchamun olur. Adının anlamı şimdi (gizliliklerin canlı görüntüsü) olmuştur. Şimdi geleneksel tanrılara tekrar geri dönülmesi gerekmektedir. Yönetim tekrar Amon rahiplerin eline geçmiş, geleneksel din yeniden kurulup ve sanatta yeniden tanrıbilimsel kurallar konulmuştur.

Ani Ölüm Tutanchaton'un devri iç savaşların yaşandığı, tapınakların yenilenmesi için harcanan ve çalınan paraların bol bol aktığı bir dönemdir. O çevresini kuşatan kastın ellerinde oynadıkları bir top gibidir. Sadece on yıl daha yaşayabilir. Tarih MÖ 1323 göstermektedir. Hiç bir vâris ve kendine dair bir vasiyet bırakmadan aniden ölür. Adına yapılan mezarlığa öbür dünyada kullanılmak üzere eşyalarıyla birlikte konur ve mumyalanır. Ama binlerce yıl geçse de, bilmeceli geçitler yapılsa da, mezarı açanın öleceğini yazan tablet ve işaretler bırakılsa da, üzerine binlerce ton kaya yığılsa da gerçeğin üstü kapanmıyor. Onun şansı bir kral olarak basit bir mezara konulması oldu. Ne hırsızlar, ne de bilim adamları bunu düşünememişlerdi. Krallar Vadisi'nde hiç bozulmadan keşfedilen kral mezarı, arkeoloji de bilimsel anlamda ilk olarak açılan mezardır.


Howard Carter'in macerası Tutanchamun'u mezarını Howard Carter, 19.yüzyılda keşfetti. 4 Kasım tarihinde Carter'ın işçisi bir basamak bulur, herkes heyecanlanır ertesi gün 12 basamak, sonra buranın krala ait olduğunu gösteren bir mühür bulurlar. Mühürde bir isim yazılıdır: Tutanchamun. Bu arada İngiltere'den gelen Lord Carnarvon da çalışmalara katılır. Lord heyecanlı bir sesle sorar: Bir şeyler görüyor musun? Nefesler kesilmiş verilecek cevabı beklemektedirler. "Evet olağanüstü şeyler görüyorum" diye cevap verir. Bundan sonrası bir firavunun trajik yaşam öyküsünün adım adım aydınlanmasıdır artık...

ÖNCEKİ HABER

Diyarbakırlılarla buluşan Nilüfer:
   Acı çekmiş bir halk vardı karşımda

SONRAKİ HABER

İstanbul'un gece halleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...