23 Mayıs 2004 21:00

Bilim cepheye sürülüyor

NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, 28-29 Haziran'da yapılacak olan İstanbul zirvesinin önemini "Bu zirveyle birlikte NATO'yu yenileyeceğiz" sözleriyle ifade etmişti. Bu sözlerle, ABD yönetimindeki bu saldırı ittifakının hem "yeni döneme uygun bir biçimde yeniden yapılanacağı", hem de "geleneksel görev alanı" olan Avrupa'nın ötesine uzanacağı dile getirilmekteydi. Ancak NATO, yeniden yapılanma çalışmalarını çoktan başlattı. Geçtiğimiz haziran ayından itibaren, ittifakın Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) kapsamında kullanılmaya elverişli bir hale getirilmesi için ciddi adımlar atılmaya başlandı.

İsim değişikliği Bu adımlardan biri de, NATO'nun "bilim programı"nın değişmesi. Kurumun internet sitesindeki duyuruya göre NATO Bilim Programı, artık "NATO Bilim Yoluyla Güvenlik Programı" (BYGP) olarak anılacak. Bu kapsamda, programın erişim alanı genişletildi ve "NATO ile ortaklık içindeki ülkeler" dahil edildi. Bu ülkelerin tamamının, ABD'nin Büyük Ortadoğu Projesi ile hedef aldığı bölgede bulunması dikkat çekiyor. BYGP, NATO'nun bilim dünyasıyla işbirliğini daha dar ve esas olarak askeri alanla sınırlıyor. Sitede, "Mali destek, bundan böyle sadece güvenlikle ilişkili öncelikli araştırma konularına verilecektir" deniliyor. Bu "öncelikli konular" ise; "terörizme karşı savunma", "güvenliğe yönelik diğer tehditlere karşı koyma" ve "NATO ortağı ülkelerin öncelikleri" olarak üçe ayrılmış durumda. Böylelikle ABD, bilim dünyasını, "terörle mücadele"de "hazır asker" olarak kullanma niyetini ortaya koyuyor. Bilimciler, araştırmacılar ve bilimsel kurumlar, mali teşvikler yoluyla ABD'nin önceliği olan bu konulara odaklanmaya sevkediliyor.

Büyük Ortadoğu Programın "Büyük Ortadoğu"ya odaklandığının en önemli göstergesi, "Akdeniz Diyaloğu" adı altında NATO ile işbirliği yapan ülkelerin de, bu "bilimsel teşvik ve prim sistemi"ne dahil edilmesi. Söz konusu ülkeler İsrail, Cezayir, Fas, Mısır, Moritanya, Tunus ve Ürdün olarak sıralanıyor.Bunların yanı sıra; "Barış İçin Ortaklık" adı altında NATO ile işbirliği yapan çok sayıda ülke de, programın kapsamı içinde. Bu ülkelerin çoğunluğu Kafkasya, Orta Asya ve Doğu Avrupa'da bulunuyor. NATO sitesinde, "öncelikli araştırma konuları" şöyle sıralanıyor: 1. Terörizme karşı savunmada bilimsel işbirliği 2. Güvenliğe yönelik diğer tehditlere karşı bilimsel işbirliği 3. Ortak ülkelerin öncelikleri Bu konu başlıkları altında, "teşvik ve prim" mekanizmasının nasıl işleyeceği ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor. Bilim dünyasını satın almak için kurulan mekanizmalar; "bağış mekanizmaları, işbirliği ve bağlantı fonları, ülkeler arası uzman ziyaretleri, ileri çalışma enstitüleri, ileri araştırma atelyeleri, barış için bilim ar-ge, yeniden entegrasyon bağışı" olarak belirtilmiş.

Öncelikli konu 'terör' Hangi bilimsel araştırmaların NATO'dan mali destek alacağı da; "kimyasal, biyolojik veya radyolojik nükleer silah veya bileşenleri saptama, böylesi silahlara karşı fziksel korunma, bu tür silah veya bileşenlerin güvenli imhası için yeni yöntemler geliştirme, böylesi silahlara karşı aşı teknolojileri, bilgisayar ve çevre terörizmine karşı önlemler" gibi ifadelerle örnekleniyor. Bütün bunlar, "öncelikli konu" olarak niteleniyor, yani bu konularda araştırma yapıp NATO'nun hizmetine sunan araştırmacılar, "öncelikli" olarak fonlanıyorlar. Diğer öncelikler arasında "çölleşmeye, erozyona, su kirliliğine karşı önlemler" sıralanıyor ve bu gibi sorunların "bölgesel veya sınırlar arası çatışmalara yol açabileceği" belirtiliyor.

Gıda güvenliği onlara var! IMF eliyle Türkiye gibi ülkeleri ulusal tarımı yok etmeye sevkeden ABD, bu konu başlığı altında Batılı devletlerin "gıda ve iletişim güvenliğine" sahip olmasının önemine dikkat çekmiş. Aynı bölümde; "terörist eylemlerin ekonomik etkisi, risk çalışmaları, bilim politikası konuları" gibi, NATO'nun önem verdiği diğer araştırma konuları aktarılıyor. 2004 yılı içinde bu alanlardaki bilimsel çalışmalara mali destek verecek olan NATO, Türkiye'de bu alanda TÜBİTAK üzerinden işbirliği geliştiriyor. TÜBİTAK'ın internet sitesinde, BYGP ile ilgili bilgilerin Türkçe çevirisi yer alıyor ve kullanıcılar NATO sitesinin ilgili bölümlerine yönlendiriliyor. NATO'nun "beğendiği" projelere, proje başına 250-300 bin Euro'ya kadar çıkabilen astronomik paraları "destek" olarak verebileceği belirtiliyor.


Hedefteki ülkeler NATO'nun "kanatları altına almayı" hedeflediği araştırmacıların bulunduğu ülkeler şöyle sıralanıyor: 1. NATO mensupları: ABD, Almanya, Türkiye, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Fransa, Hollanda, İngiltere, İspanya, İtalya, İzlanda, Kanada, Lüksemburg, Macaristan, Norveç, Polonya, Portekiz, Yunanistan. 2. Ortaklık/ İşbirliği ülkeleri: Arnavutluk, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Bulgaristan, Ermenistan, Estonya, Gürcistan, Kazakistan, Kırgızistan, Letonya, Litvanya, Makedonya, Moldova, Özbekistan, Romanya, Rusya Federasyonu, Slovakya, Slovenya, Tacikistan, Türkmenistan, Ukrayna. 3. Akdeniz Diyaloğu ülkeleri: Cezayir, Fas, İsrail, Mısır, Moritanya, Tunus, Ürdün.


EİNSTEİN BARIŞIN SİMGESİ OLMUŞTU Bilimin askeri amaçlarla kullanılmasına karşı çıkan ünlü fizikçi Albert Einstein, Amerika'nın Hiroşima'yı bombalamasının ardından, "İnsanın öldürülmesi, bende tiksinti doğurmaktadır. Benim teorim, entelektüel bir teoriden doğmuyor, bilakis her türlü kan dökücülük, vahşet ve kine karşı duyduğum derin nefretten ileri geliyor" demişti. Hiroşima, Einstein'in kalan yaşamını savaş karşıtı faaliyetlere ayırması için yeterli bir sebepti. Nobel ödülü aldıktan sonra yaptığı şu konuşma, bugün savaş karşısındaki biliminsanlarının düsturu oldu: "Güvenlik ulusal silahlanmada görüldüğü sürece hiç bir ülke savaşta zafer getireceğine inandığı herhangi bir silahtan vazgeçmez. Bana göre, güvenlik ancak tüm ulusal askeri savunmaların terk edilmesiyle kazanılabilir... Şimdi savaş kazanıldı, ama barış henüz değil."

Evrensel'i Takip Et