19 Mayıs 2004 21:00

Müzelere ağıt haftası

Müzeler personel ve bütçe sıkıntısı nedeniyle zor günler yaşarken, Kültür ve Turizm Bakanlığı, kadro ve bütçe ile sorunları çözmek yerine, "özel sektöre" ve "sponsor"lara sığınıyor.

Paylaş
23. Müzeler Haftası, bütün yurtta tören ve etkinliklerle kutlanıyor, ancak kutlamalara "sevinç" değil, sorunların getirdiği "mutsuzluk" havası hakim. Müzeler, başta personel ve bütçe olmak üzere pek çok sorunla boğuşurken, yetkililer "özel sektör" ve "sponsorluk"tan dem vuruyor, Kamu Yönetimi Temel Kanunu ve "turizm" merkezli bir tarih anlayışı için zemin hazırlamaya çalışıyor. Müzeler Haftası nedeniyle düzenlenen etkinliklerde, müze yetkilileri sorunlarından söz etmeyi, "resmi erkan" ise "bürokrasi eleştiri yapmayı" ve "özel sektörü çağırmayı" yeğlediler.

Kapatma kaçınılmaz Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Nadir Avcı, 23. Müzeler Haftası nedeniyel Göreme Açıkhava Müzesi'nde düzenlenen törende, "Pek çok müzenin ziyarete kapatılması kaçınılmaz olmuştur" dedi. Avcı, bunun nedeni olarak da; "kısıtlı bütçe ve personel nedeniyle araştırma, yayın, sergileme, belgeleme, restorasyon ve koruma çalışmaları arzulanan düzeyde yapılamaması", "yetersiz sergileme olanakları", "onarım bekleyen müze yapıları", "güvenlik sorunları ve uzman personel ihtiyacı" gibi sorunları sıraladı.

Müzemiz bile yok Denizli Müze Müdürü Hüseyin Baysal da, Mimarlar Odası'nda düzenlenen ''Denizli'deki Müzeciliğin Gelişimi ve Yeni Müze Gereksinimi'' konulu konferansta, "Çıkarılan eserleri sergileyecek müzemiz bile yok" diye konuştu. Dünyanın sayılı antik kentleri arasında gösterilen Laodikya ve Hierapolis'te, kazı çalışmalarının devam ettiğini, ancak Denizli'de buralardan çıkarılan eserlerin sergilenebileceği bir müzenin bulunmadığını vurgulayan Baysal, şöyle devam etti: "Müze için hazırladığımız projeyi Denizli Belediye Meclisi'ne sunduk. 5 defa görüşülmesine rağmen, Belediye Meclisi'nden geçmedi. Denizli'de, Laodikya ve Hierapolis kazılarından çıkan eserleri koruyacak ve sergileyecek müzemiz yok". Mimarlar Odası Şube Başkanı Süleyman Boz da, kazılardan çıkan eserlerin kışın yağmur ve kar, yazın ise güneş altına bırakılarak ''kaderine terk edildiğini'' söyledi.

Salonlar kapalı İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürü Halil Özek de bu müzenin 1 milyonu aşkın eserle dünyanın sayılı müzeleri arasında bulunduğunu ifade ederek, ancak personel eksikliğinin işlerin aksamasına neden olduğunu anlattı. Özek, eserlerin korunabilmesi için bazı salonların kapalı olduğunu ya da dönüşümlü açıldığını anlattı.


Müze güvenliği özel sektöre emanet! Türkiye'nin pekçok kentinde yetersiz personel nedeniyle "müze soygunu" haberleri gelirken, İstanbul'da bir bekçi ataması bile yapılmayan dünyaca önemli müzeler, özel güvenlik şirketlerine emanet edilecek. İstanbul İl Kültür müdürü Ahmet Emre Bilgili, müzelerin güvenlik sorununun kökünden çözüldüğünü iddia ederek, "Döner Sermaye İşletmeleri Merkezi (DÖSİM) bize müzelerin güvenliğini özel güvenlikle sağlamak gibi bir lojistik hizmet sunacak" dedi. Müzeler Haftası kutlama programı çerçevesinde İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde düzenlenen törende konuşan Bilgili, müzelerin birtakım sıkıntıları bulunduğunu ve bunları gizlemenin bir yararı olmadığını söyledi. Mevcut durum ortaya konulduktan sonra tedbirlerin alınması gerektiğine işaret eden Bilgili, "Müzelerin en önemli sorunu güvenlik. Personel yetersizliğinden dolayı birtakım hizmetleri veremiyorduk. DÖSİM, bize müzelerin güvenliğini özel güvenlikle sağlamak gibi bir lojistik hizmet sunacak" dedi.


BAKANIN İTİRAFI: Müzeler sahipsiz! Kültür ve Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Müzeler Haftası dolayısıyla yapılan etkinlikte, "Türkiye'deki bütün müze ve ören yerlerinin sahibi Kültür Bakanlığı'dır, ama aslına bakarsanız hiçbirinin sahibi falan yoktur, hepsi sahipsiz durumdadır" dedi. Mumcu, "Acı da olsa bir itiraf" dediği bu sözlerinin hemen ardından, Kamu Yönetimi Temel Kanunu'na gönderme yapan gerekçeler sıralamayı ihmal etmedi. "Bütün merkezden yönetim yapılarının uğradığı verimsizlik, uğradığı atalet bu kurumlar için de geçerlidir. Dolayısıyla bunların her birinin bir sahibinin olması lazımdır. Dünyada böyledir, müzelerin sahipleri vardır. Yani müzelerin kaderlerinden sorumlu kişiler, kurumlar, organlar vardır ve çoğu zaman bu mütevellilerdir" diyen Bakan Mumcu, 2863 sayılı Yasa çerçevesinde müzelerin yönetimine ilişkin bir çalışma yaptıklarını söyledi. Mumcu, bu yasa kapsamında kültür yatırımları ve kültür girişimlerinin özel surette teşvik edileceğini belirterek, "Müze ve ören yerlerinde hizmetin görülmesinden ve sürdürülmesinden sorumlu üç ayrı yapıda alan yönetimi yapısının oluşması bizden talep ediliyor. Bu üçlü yönetim yapısı içinde hizmetlerin görülmesinden sorumlu yapı, bir vakıf olabilir, belediye olabilir, il özel idaresi, bir şirket, bir gerçek kişi olabilir" diye konuştu. Bakan Mumcu, ''Sponsorluk Yasası'' çıkartılması için çalışmaların sürdüğünü, konunun bütün taraflarıyla görüşmelere devam ettiklerini söyledi.

ÖNCEKİ HABER

Bana eli kınalı gelin getirdiler

SONRAKİ HABER

Bağımsızlık yürüyüşü

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...