16 Mayıs 2004 21:00

Toplama kampı zihniyeti

Kırmızı kurdela ile Adalet Bakanlığı'na sunulan ve kamuoyuna "Türkiye'nin şu ana kadar sahip olduğu en iyi ve adil yasalar" olarak açıklanan Ceza İnfaz Yasa Tasarısı ile TCK Tasarısı, cezaevlerini "toplama kampları"na dönüştürüyor.

Paylaş

Ceza İnfaz Yasa Tasarısı ile Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı, tutuklu ve hükümlülere yönelik sert yaptırımlar getirirken bu uygulamalara direnen kişiler ise en ağır şekilde cezalandırılıyor. Söz konusu tasarıların kabul edilmesi halinde, hükümlüler zorla çalıştırılabilecek, tek tip elbise giydiribilecek ve bu uygulamaları kabul etmeyenlere başta hücre cezası olmak üzere üç yılı kadar hapis cezaları verilebilecek.

Hükümlü zorla çalıştırılacak Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan Ceza ve Tedbirlerin İnfazı Hakkında Kanun Tasarısı, TBMM Adalet Alt Komisyonu'nda görüşülmeyi bekliyor. Türk infaz sistemininde köklü değişiklikler öngören tasarı, hükümlülere çalışma zorumluluğu getiriyor. 12 Eylül darbesi sonrası cezaevlerinde uygulamaya konulan ancak yoğun tepkiler sonucu kaldırılan tek tip elbise uygulamasını da geri getiren tasarı, sesli ya da sessiz gerçekleşen her türlü protestoyu cezaya bağlıyor. Eylemde bulunan hükümlülere haberleşme yasağı getiren infaz tasarı, açlık grevinde bulunan tutuklu ve hükümlüye zorla müdahale edilmesinin de düzenliyor. İnfaz Yasa Tasarısı'nı hazırlayan Prof.Dr. Sulhi Dönmezer, söz konusu tasarıyı Adalet Bakanlığı'na kırmızı kurdaleli hediye paketi içinde vermişti ve "Çok iyi bir yasa" demişti.

Direnene üç yıl hapis Ceza İnfaz Yasa Tasarısı ile bir bütünlük teşkil eden ve TCK Tasarısı da tutuklu ve hükümlülere sert yaptırımlar getiriyor. İnfaz Yasa Tasarısı ile getirilen ve siyasi hükümlülerin sert tepkisine neden olması beklenen "çalışma zorumluluğu", "tek tip elbise uygulaması" ve "açlık grevine müdahaleyi" gibi düzenlemeleri rahat hayata geçirmeyi planlayan TCK Tasarısı, her türlü direnişin en ağır şekilde cezalandırılmasını öngörüyor. TCK Tasarısı'nın "hükümlü veya tutukluların direnişi" başlıklı 299. maddesinde, infaz mevzuatına toplu direnen hükümlülerin nasıl cezalandırılacağı şöyle düzenleniyor:

Ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis hükümlüsü ise, iki ay boyunca tek başına bir hücrede tutulacak ve hakkında sıkı güvenlik tedbirleri uygulancak.

Süreli hapis cezası hükümlüsü ise, infaz edilecek olan hapis cezası altıda biri oranında arttırılacak. Ancak, bu durumda artırma üç aydan az ve bir yıldan fazla olmayacak.

Toplu direniş sırasında cebir ve tehdit yöntemlerinin kullanılması halinde altı ay hücre cezası verilecek. Ayrıca, infaz edilecek olan hapis cezası üçte bir oranında arttırılacak. Ancak, bu durum da artırma bir yıldan az üç yıldan fazla olmayacak. Bu hükümler, direniş göstermesi halinde tutuklulara da uygulanabilecek.

Ölüm orucuna ceza TCK Tasarısı'nda cezaevlerindeki örgütler tarafından engellendiği iddia edilen iyileştirme (tredman) programının uygulanmasına ilişkin hükümler de yer alıyor. 301. maddedeki düzenlemeye göre; mahkumların iyileştirme programları çerçevesinde eğitim, spor, ve diğer sosyal faliyetler ile işyurdunda çalışmalarını engelleyenler, bu yönde talimat verenler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasıyla ile cezalandırılacak. TCK Tasarısı'nda açlık grevi ve ölüm orucuna ilişkin düzenlemeler de bulunuyor. Buna göre; açlık grevi ve ölüm orucu yapılmasını teşvik edenler, talimat verenlere iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası verilecek. Ölüm orucu ve açlık grevi sonucu meydana gelen sakatlık ve ölümlerin de cezaya bağlandığı tasarıya göre, bu durumun oluşmasına neden olanlar kasten yaralama veya kasten öldürme suçlarından cezalandırılacak.

ÖNCEKİ HABER

Dış ticarete AB ambargosu

SONRAKİ HABER

Sınavlar rant kaynağı mı?