16 Mayıs 2004 21:00

İşkencecibaşı Rumsfeld

Irak ve Afganistan'daki işkencelerin Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in onayından geçtiği ortaya çıktı. Guantanamo'dan kurtulabilen tutsaklar da, kendilerine yapılan işkencelerin videoya kaydedilip arşivlendiğini açıkladı.

Paylaş
ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld, Irak'taki işkencelerdeki belirleyici rolünü gizleyemiyor. Araştırmacı gazeteci Seymour Hersh, Rumsfeld'in, işkencelere onay veren gizli bir programı bizzat onayladığını ortaya çıkardı. The New Yorker dergisinde yayınlanan haberde, söz konusu programın Afganistan'dan sonra Irak'ta da uygulanması için Rumsfeld'in onay verdiği belirtiliyor. Program, "istihbarat elde etmek" amacıyla tutsaklara cinsel aşağılama ve çeşitli işkenceler uygulanmasını mümkün kılıyor.

Komando sorgusu Hersh'e konuşan Amerikalı istihbarat yetkilileri, "Bu program, terörle savaşta 'önemli hedefler'in öldürülmesi veya yakalanarak sorgulanmasına imkan tanıyordu. Ortaya çıkma nedeni ise, Afganistan'da yürütülen operasyonlarda El Kaide liderlerini ele geçirememiş olmaktı" dediler. Haberde, Amerikalı komandoların, çeşitli ülkelerdeki CIA üslerinde "gerektiğinde şiddet kullanarak", sorgular gerçekleştirmesine izin verildiği vurgulandı. Rumsfeld ile yardımcısı Stephen Cambone, geçen yıl programı genişleterek, Bağdat'taki Ebu Garib Cezaevi'ne taşıdılar. The New Yorker'ın cumartesi günü yayımladığı haber, ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon) tarafından reddedildi. Pentagon sözcüsü, "Bu haber, bakanlığımızın faaliyetleriyle hemen hiçbir ilişkisi olmayan birkaç kişinin hezeyanlarını yansıtıyor" diye konuştu.

Özel işkence timi Bu arada, Küba topraklarındaki ABD toplama kampı Guantanamo'da da, işkence ve aşağılamaların filme çekildiği ortaya çıktı. Mart ayında kamptan serbest bırakılan İngiliz vatandaşı Tarık Dergul, yaşadıklarını The Observer gazetesine anlattı. Buna göre, işkence görüntüleri kamp yönetimi tarafından sınıflandırılıp depolanıyor. Dergul, Guantanamo'da 22 ay geçirdi. 26 yaşındaki eski tutsak, işkencelerin, "ERF" adıyla bilinen "Aşırı Tepki Gücü" adlı birim eliyle yapıldığını anlattı ve 5 kişilik bir ERF biriminin kendisine nasıl saldırdığını şöyle aktardı: "Yüzüme biber gazı sıktılar. Kusmaya başladım. Üzerime çullandılar. Parmaklarını gözlerime sokmaya çalıştılar. Başımı tuvalete sokup sifonu çektiler. Beni bir hayvan gibi bağladılar ve sonra dövdüler. Zincirli bir halde hücreden dışarı sürüklediler ve sakallarımı, saçımı, kaşlarımı tıraş ettiler."

Video kayıtları Yine geçen mart ayında serbest bırakılan Şefik Resul, Asıf İkbal ve Ruhal Ahmed de, benzer ERF saldırılarından bahsetmişti. Üç tutsak, kamptaki esirlerin "ERFlenmek" adlı bir ifade icat ettiklerini söyleyerek, bu terimin anlamının "kalkanlı bir asker tarafından yere vurulmak ve 5 asker tarafından dövülmek" olduğunu belirtmişlerdi. Tarık Dergul ise, her ERF saldırısında, altıncı bir askerin işkenceleri videoya kaydettiğini açıkladı. Guantanamo'dan çıktığından bu yana sessizliğini koruyan Dergul'un açıklamaları, Amerikan işkencelerinin münferit değil, sistematik ve "kurumsal" niteliğini ortaya koyuyor.

Pentagon'dan 'sınırlama' İşkence skandalının neden olduğu tepkileri dindirmek isteyen ABD ordusu, Iraklı esirlere karşı kullanılan bazı "sorgulama tekniklerini" yasakladı. Yasaklanan 'teknikler' 72 saatten uzun süre uyanık tutmak, başa çuval geçirmek ve rahatsız edici pozisyonda tutmak olarak sıralandı. Pentagon, geçen yıl bunları 'meşru sorgu teknikleri' olarak onaylamıştı.


'BUSH AF DİLESİN' Venezüela Devlet Başkanı Hugo Chavez, ABD Başkanı Bush'unn işkenceler nedeniyle Papa'dan af dilemesi gerektiğini söyledi. Chavez, Bush'a, temmuz ayında yapacağı Vatikan ziyaretini, ABD birliklerinin Irak'tan çekileceğini ilan etmek için kullanması çağrısında bulundu. Kuzey Kore Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili de, "Irak'taki işkenceler, ABD'nin uluslararası hukuku ve tüm dünyanın kabul ettiği ahlaki değerleri ihlal eden vahşi bir zalim olduğunu gösteriyor" diye konuştu. Adı belirtilmeyen yetkili, "Bu olay, ABD'nin diğer ülkelerdeki insan hakları hakkında konuşacak ahlaki niteliği olmadığını bir kez daha gösterdi" dedi.


Çok eğlenmişler! İşkenceci kadın asker Lynndie England, ifadesinde, işkence fotoğraflarını, "yapılanın eğlenceli olduğunu düşündükleri için çektiklerini" söyledi. 21 yaşındaki England, 5 Mayıs'ta verdiği ifadede, "esirlere kötü muamelede bulunmanın rutin görevleri olduğunu" vurguladı ve "Bu bazen eğlenceliydi ve asla sınırı aştığımız hissine kapılmadık" dedi. England, ifadesinde esirlerin üzerine bastığını, onları "itip kaktığını", 4-6 saat boyunca koşması ya da yerde sürünmesi için bir esirin boğazını sıktığını kabul ederek, bir askerin de kafalarına çuval geçirilmiş esirleri korkutmak için onlara futbol topu fırlattığını anlattı. England, bir diğer askerin de vücutlarında açık yaralar oluşması için esirleri tekmelediğini, "yaraları çok ciddi olmayan esirlere dikiş attığını" söyledi. England'a göre, cezaevindeki Çavuş İvan Frederick de esirleri bir neon lambasının kırıkları üzerinde sürüklenmeye zorluyordu.

ÖNCEKİ HABER

ACELE EDİN...

SONRAKİ HABER

İsrail ihale iptalinden memnun değil

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...