20 Nisan 2004 22:00
Doğanın sesi
Doğanın bize verdiği en güzel armağanlardır bitkiler
Yeşilin en güzel tonları onlardadır. Kimi zaman bir ağacın dalında dans ederler rüzgârla, kimi zaman ise birbirine sarılmış sevgililer gibidirler. Bitkiler, hep büyümek ve yükseklere doğru çıkmak isterler. Bazen o kadar yakın dururlar ki birbirlerine, önünüzü ya da arkanızı göremeyebilirsiniz
Bazense gökyüzünü ya da yeri
Nadide Akdeniz'in Ravelli Sanat Galerisi'nde 3 Mayıs'a kadar izlenebilecek olan sergisi, sanatçının son dönem çalışmalarından oluşuyor. Yeşil ve yeşilin tonlarının hâkim olduğu resimlerde, gökyüzüne ve yeryüzüne dair ancak hayaller kurabilirsiniz
Eserlerde sadece bitkilerden oluşan bir şehir ya da dünyada hissedersiniz kendinizi
Bugünün kasvetli ve doğadan kopuk yaşayan şehirlerine nazire yapar gibi
Serbest sanatçı olarak çalışan Akdeniz, 1966 yılında bitirdiği Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-Grafik Bölümü ve Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Sanat Eğitimi Bölümü'nden diploma aldığı yıllardan bu yana pek çok karma ve kişisel sergi ile sanatseverlerin karşısına çıktı. İlk dönem çalışmalarında kent görünümlü yaklaşımlarda bulunurken, sonraki yıllarda doğayı yeni bir anlayışla yorumlamaya girişti.
Gizemli bir yapı Bitkilerden oluşan bu dünyada, onlar, tuval yüzeyine istiflenirler sanatçının eliyle Bu doluluk hissi, bitkilerin, resmin dışına çıkacağı hissini verir. Plastik bir dil olarak tercih edilen bu yaklaşım, kompozisyonu yoğun ve etkili kılmakla birlikte, bir kavram olarak da doluluğu önplana çıkarır. Gizemlerle örülmüş bir yapıdır bu Bu bitki selinin ardından ne çıkacağı belli olmaz. Bir bakmışsınız ortamla hiç de uyuşmayan bir nesne çıkıvermiş karşınıza. Bu, bir sürprizdir izleyici için. Huzur dolu bitkilerin arasından görülen nesneler, sanatçı tarafından bilinçli olarak seçilmiştir elbet. Nesnelerin görünmesiyle ortama bir gerginlik hâkim olmaya başlar. Azalıp çoğalan bu gerilim, içinde garip bir tedirginlik ve tehlikeyi de barındırmaktadır. Renklerle ve formlarla devam eden aykırı tavır, resimden resime peşi sıra izler birbirini. Zıt yaklaşımlar başlar alışverişe ve bu, beraberinde yeni bir sorgulama sürecini başlatır resimle izleyici arasında. "Kurmalı Kuşlar Serisi"nden "Kırmızı Sandalye"ye, "Garden Party"den "Doğada Natürmort"a kadar hep varolan kontraslık, ardından düşünüyü getirir. Pür yaklaşımlarla elde edilen bu düşünsel yorum, kendiliğinden akar izleyiciğe Tıpkı bitkilerin, rüzgârın ahengine kendisini kaptırması gibi Doğal ve olağan bir biçimde
Gerçeküstücü öğeler Hiçbir şeye geçit vermeyecekmiş gibi duran bu yapı, etrafıyla konuşur sanki. İstediği anda aralar yapraklarını ve gösterir belki bir ayakkabıyı ya da bir kuşu. Tuval yüzeyinde bir gösteri vardır adeta. Tiyatro izler gibi hisseder insan kendisini. Sanki birazdan perdeler kapanacak ve selamlamaya çıkacaklar izleyicileri. Bitkilerin başrolde olduğu bir oyun bu. Gerçeküstücü öğelere gönderme yapan bu oyunun tekrar izleneceği bellidir. Anlatacak o kadar çok şey vardır ki, yetmemektedir tuvaller ve boyalar Bir bilinmezliğin hâkimiyeti altında, huzurlu ama gizemli, rahat ama rahatsız, yumuşak ama katılığı da içeren Nadide Akdeniz bitkilerin dünyasından sesleniyor bizlere. Derinden gelen sesi, Ravelli Sanat Galerisi'nin duvarlarında yankılanarak, büyüyen hareler şeklinde ulaşıyor izleyicisine
Gizemli bir yapı Bitkilerden oluşan bu dünyada, onlar, tuval yüzeyine istiflenirler sanatçının eliyle Bu doluluk hissi, bitkilerin, resmin dışına çıkacağı hissini verir. Plastik bir dil olarak tercih edilen bu yaklaşım, kompozisyonu yoğun ve etkili kılmakla birlikte, bir kavram olarak da doluluğu önplana çıkarır. Gizemlerle örülmüş bir yapıdır bu Bu bitki selinin ardından ne çıkacağı belli olmaz. Bir bakmışsınız ortamla hiç de uyuşmayan bir nesne çıkıvermiş karşınıza. Bu, bir sürprizdir izleyici için. Huzur dolu bitkilerin arasından görülen nesneler, sanatçı tarafından bilinçli olarak seçilmiştir elbet. Nesnelerin görünmesiyle ortama bir gerginlik hâkim olmaya başlar. Azalıp çoğalan bu gerilim, içinde garip bir tedirginlik ve tehlikeyi de barındırmaktadır. Renklerle ve formlarla devam eden aykırı tavır, resimden resime peşi sıra izler birbirini. Zıt yaklaşımlar başlar alışverişe ve bu, beraberinde yeni bir sorgulama sürecini başlatır resimle izleyici arasında. "Kurmalı Kuşlar Serisi"nden "Kırmızı Sandalye"ye, "Garden Party"den "Doğada Natürmort"a kadar hep varolan kontraslık, ardından düşünüyü getirir. Pür yaklaşımlarla elde edilen bu düşünsel yorum, kendiliğinden akar izleyiciğe Tıpkı bitkilerin, rüzgârın ahengine kendisini kaptırması gibi Doğal ve olağan bir biçimde
Gerçeküstücü öğeler Hiçbir şeye geçit vermeyecekmiş gibi duran bu yapı, etrafıyla konuşur sanki. İstediği anda aralar yapraklarını ve gösterir belki bir ayakkabıyı ya da bir kuşu. Tuval yüzeyinde bir gösteri vardır adeta. Tiyatro izler gibi hisseder insan kendisini. Sanki birazdan perdeler kapanacak ve selamlamaya çıkacaklar izleyicileri. Bitkilerin başrolde olduğu bir oyun bu. Gerçeküstücü öğelere gönderme yapan bu oyunun tekrar izleneceği bellidir. Anlatacak o kadar çok şey vardır ki, yetmemektedir tuvaller ve boyalar Bir bilinmezliğin hâkimiyeti altında, huzurlu ama gizemli, rahat ama rahatsız, yumuşak ama katılığı da içeren Nadide Akdeniz bitkilerin dünyasından sesleniyor bizlere. Derinden gelen sesi, Ravelli Sanat Galerisi'nin duvarlarında yankılanarak, büyüyen hareler şeklinde ulaşıyor izleyicisine
Evrensel'i Takip Et