17 Nisan 2004 22:00
Rektöre serbest, öğrenciye yasak!
'Üniversiteler siyasallaştırılamaz' diyerek parasız ve bilimsel eğitim isteyen öğrencilere ceza veren Çukurova Üniversitesi Rektörü Yalçın Kekeç, üniversite kampusü girişine Kıbrıs bayrakları astırdı ve yarın da Denktaş'a destek amacıyla Öğrenci Konseyi ile beraber miting düzenleyeceğini açıkladı.
Öğrenciler, "Irak'ta savaşa hayır" dedikleri için üniversiteyi siyasallaştırdıklarını söyleyerek öğrenciler hakkında soruşturma açan ve okuldan uzaklaştırmaya kadar varan cezalar veren rektörleri için şu soruyu soruyorlar: "Kekeç soruşturulacak mı?"
'Kekeç soruşturulacak mı?' Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Özlem Yüksel, "Okulda siyasetin yeri yoksa Kıbrıs bayraklarının üniversite girişinde ne işi var?" diye sordu. Yüksel, Kekeç'in uygulamalarının da politik olduğunu ve üniversitede şovenist bir dalga yaratılmak istendiğini söyledi.
'Üniversiteler statükocu olmamalı' Üniversitelerin toplumsal değişimin öncüsü olması gerektiğini söyleyen İnşaat Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Uğur Dündar da, "Üniversiteler statükoyu koruyan bir çehreye büründürülüyor" dedi. Kıbrıs'ta her şeye, orada yaşayan halkların karar vermesi gerektiğini dile getiren Dündar, üniversitelerde Kıbrıs üzerinden şovenist bir yaklaşımın yayılmasını kaygı verici bulduğunu ifade etti. Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Şahin Artık, Rektör Yalçın Kekeç'in, üniversiteye Kıbrıs bayraklarını astırması nedeniyle kendisiyle çeliştiğini belirtti. Türkiye ve dünya gündemini oluşturan gelişmeler karşısında üniversitelerde tartışma kürsülerinin açılması gerektiğini vurgulayan Artık, "Kekeç, 'Kıbrıs Türk'tür Türk kalacak' anlayışını üniversiteye hakim kılmaya mı çalışmaktadır?" diye sordu. Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Öğretmenliği Bölümü 2. sınıf öğrencisi Özgür Dursun ise, "Üniversitede Kıbrıs bayraklarının asılması, bugüne kadarki statükocu durumun devam etmesini arzulayan ve bundan nemalanmak isteyen bazı güç odaklarıyla üniversite yönetiminin birlikte hareket etmesinin belgesidir" şeklinde konuştu.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


TTB: Mücadele sürmeli İstanbul Tabip Odası Genel Kurulu dün başladı. Odanın Cağaloğlu'ndaki merkezinde yapılan genel kurulun açılış konuşmasını yapan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, seçimlerin İTO'nun toplumsal muhalefet içindeki yerini belirleyeceğini bildirdi. ABD ve İngiltere'nin Irak'a müdahalesiyle Türkiye'de de savaş rüzgârlarının estiği bir dönemde göreve geldiklerini ifade eden Gürsoy, hekim sorumluluğu içinde savaş karşıtı etkin bir muhalefet yürüttüklerini, hekim hareketinin barış yanlısı hareketin taşıyıcısı olma onurunu taşıdığını kaydetti. Ortadoğu'nun bir barut fıçısı olduğunu ve sürekli kan aktığını ifade eden Gencay Gürsoy, Türkiye'nin, siyasi iktidarın isteğine rağmen bu durumun dışında kaldığını belirtti.
İktidara karşı muhalefet İstanbul Tabip Odası adına gerçekleştirdikleri savaş ve "Sağlıkta Dönüşüm Programı" karşıtı eylemlerin iktidara karşı yürütülen açık bir muhalefet olduğunu söyleyen Gürsoy, "Bu nedenle hekim hareketinin toplumsal muhalefeti, bugünkü iktidarı açığa çıkaran önemli bir harekettir" diye konuştu. İktidara karşı kararlı mücadelenin sürmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Gencay Gürsoy, "Bu seçimde ya hekimlerin muhalefet hareketinin sürdürüleceği ya bu mücadeleden vazgeçileceği ya da mücadelenin siyasi iktidarın değirmenine su taşıyan bir mecrada eriyeceği belirlenecek" dedi.
Kararlar alındı Daha sonra İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun çalışma, denetleme kurulu ve mali raporları okunarak aklandı. Ardından ise karar önerileri oylandı. Aile hekimliğine ilişkin hükümetin hazırladığı programının hekim ve halk açısından zararlı olduğu ve gelecek yönetim kurulunun bu programı desteklememesi, genel pratisyenlik enstitüsünün çalışmalarının desteklenmesi ve hekim dinlence evi çalışmalarının sürdürülmesi karar altına alındı. Ulusal Güçbirliği, Hekim Hakları Platformu, Ulusal Hekim Birliği, Demokratik Katılım Grubu olmak üzere 4 listenin yarışacağı Genel Kurul'da bugün Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi'nde seçimler gerçekleştirilecek.
ATO'da tek liste Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Kurulu'nda AKP hükümetinin özelleştirmeci sağlık politiklarına geçit vermeyeceği bildirildi. Çadaş Hekimler grubunun karşısına başka listenin çıkmadığı Genel Kurul bugün yapılacak seçimler ile sona erecek. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda yapılan genel kurulda konuşan ATO eski Başkanı Sinan Adıyaman, AKP Hükümeti'nin sağlık alanında özelleştirmeci politikaların hayata geçirilmeye çalışıldığını belirtti. Hekimlerin hastaları ile Sağlıkta Dönüşüm Projesi ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu gibi olumsuz yasalara karşı birlikte mücadele etmesi gerektiğini belirten Adıyaman, hastanelerin şirket yapılmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Adıyaman "10-11 Martları yaratan bizlerle oturup konuşmak yerine bizleri marjinal olmak ve ideoloji yapmakla suçladılar. Evet çalışandan halktan yana tavır almak ideolojiktir" dedi. SES Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise ATO'nun bir üyesi olduğunu hatırlatarak, odanın mesleki sorunlar ve halkın parasız sağlık hizmeti alması için çalıştığını kaydetti. Tombul, "ATO'nun hem meslek etik değerlerine ve halka sahip çıktığını bilmek ve kutlamak gerekiyor" diye konuştu. TTB Merkez Konseyi üyesi Haluk Başçıl da AKP hükümetinin "değişim" maskesi altında hak gasplarını gündeme getirdiğini dile getirdi. Irak'ta yaşanan işgal nedeniyle Ortadoğu'nun hareketlendiğini belirterek, savaşa karşı hekimlere büyük görevler düştüğünü vurguladı.
'Kekeç soruşturulacak mı?' Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Özlem Yüksel, "Okulda siyasetin yeri yoksa Kıbrıs bayraklarının üniversite girişinde ne işi var?" diye sordu. Yüksel, Kekeç'in uygulamalarının da politik olduğunu ve üniversitede şovenist bir dalga yaratılmak istendiğini söyledi.
'Üniversiteler statükocu olmamalı' Üniversitelerin toplumsal değişimin öncüsü olması gerektiğini söyleyen İnşaat Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Uğur Dündar da, "Üniversiteler statükoyu koruyan bir çehreye büründürülüyor" dedi. Kıbrıs'ta her şeye, orada yaşayan halkların karar vermesi gerektiğini dile getiren Dündar, üniversitelerde Kıbrıs üzerinden şovenist bir yaklaşımın yayılmasını kaygı verici bulduğunu ifade etti. Eğitim Fakültesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü 2. sınıf öğrencisi Şahin Artık, Rektör Yalçın Kekeç'in, üniversiteye Kıbrıs bayraklarını astırması nedeniyle kendisiyle çeliştiğini belirtti. Türkiye ve dünya gündemini oluşturan gelişmeler karşısında üniversitelerde tartışma kürsülerinin açılması gerektiğini vurgulayan Artık, "Kekeç, 'Kıbrıs Türk'tür Türk kalacak' anlayışını üniversiteye hakim kılmaya mı çalışmaktadır?" diye sordu. Eğitim Fakültesi Felsefe Grubu Öğretmenliği Bölümü 2. sınıf öğrencisi Özgür Dursun ise, "Üniversitede Kıbrıs bayraklarının asılması, bugüne kadarki statükocu durumun devam etmesini arzulayan ve bundan nemalanmak isteyen bazı güç odaklarıyla üniversite yönetiminin birlikte hareket etmesinin belgesidir" şeklinde konuştu.
src=/resim/b1.gif width=5>



TTB: Mücadele sürmeli İstanbul Tabip Odası Genel Kurulu dün başladı. Odanın Cağaloğlu'ndaki merkezinde yapılan genel kurulun açılış konuşmasını yapan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gencay Gürsoy, seçimlerin İTO'nun toplumsal muhalefet içindeki yerini belirleyeceğini bildirdi. ABD ve İngiltere'nin Irak'a müdahalesiyle Türkiye'de de savaş rüzgârlarının estiği bir dönemde göreve geldiklerini ifade eden Gürsoy, hekim sorumluluğu içinde savaş karşıtı etkin bir muhalefet yürüttüklerini, hekim hareketinin barış yanlısı hareketin taşıyıcısı olma onurunu taşıdığını kaydetti. Ortadoğu'nun bir barut fıçısı olduğunu ve sürekli kan aktığını ifade eden Gencay Gürsoy, Türkiye'nin, siyasi iktidarın isteğine rağmen bu durumun dışında kaldığını belirtti.
İktidara karşı muhalefet İstanbul Tabip Odası adına gerçekleştirdikleri savaş ve "Sağlıkta Dönüşüm Programı" karşıtı eylemlerin iktidara karşı yürütülen açık bir muhalefet olduğunu söyleyen Gürsoy, "Bu nedenle hekim hareketinin toplumsal muhalefeti, bugünkü iktidarı açığa çıkaran önemli bir harekettir" diye konuştu. İktidara karşı kararlı mücadelenin sürmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Gencay Gürsoy, "Bu seçimde ya hekimlerin muhalefet hareketinin sürdürüleceği ya bu mücadeleden vazgeçileceği ya da mücadelenin siyasi iktidarın değirmenine su taşıyan bir mecrada eriyeceği belirlenecek" dedi.
Kararlar alındı Daha sonra İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu'nun çalışma, denetleme kurulu ve mali raporları okunarak aklandı. Ardından ise karar önerileri oylandı. Aile hekimliğine ilişkin hükümetin hazırladığı programının hekim ve halk açısından zararlı olduğu ve gelecek yönetim kurulunun bu programı desteklememesi, genel pratisyenlik enstitüsünün çalışmalarının desteklenmesi ve hekim dinlence evi çalışmalarının sürdürülmesi karar altına alındı. Ulusal Güçbirliği, Hekim Hakları Platformu, Ulusal Hekim Birliği, Demokratik Katılım Grubu olmak üzere 4 listenin yarışacağı Genel Kurul'da bugün Sultanahmet Endüstri Meslek Lisesi'nde seçimler gerçekleştirilecek.
ATO'da tek liste Ankara Tabip Odası (ATO) Genel Kurulu'nda AKP hükümetinin özelleştirmeci sağlık politiklarına geçit vermeyeceği bildirildi. Çadaş Hekimler grubunun karşısına başka listenin çıkmadığı Genel Kurul bugün yapılacak seçimler ile sona erecek. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Morfoloji Binası'nda yapılan genel kurulda konuşan ATO eski Başkanı Sinan Adıyaman, AKP Hükümeti'nin sağlık alanında özelleştirmeci politikaların hayata geçirilmeye çalışıldığını belirtti. Hekimlerin hastaları ile Sağlıkta Dönüşüm Projesi ve Kamu Yönetimi Temel Kanunu gibi olumsuz yasalara karşı birlikte mücadele etmesi gerektiğini belirten Adıyaman, hastanelerin şirket yapılmasına izin vermeyeceklerini dile getirdi. Adıyaman "10-11 Martları yaratan bizlerle oturup konuşmak yerine bizleri marjinal olmak ve ideoloji yapmakla suçladılar. Evet çalışandan halktan yana tavır almak ideolojiktir" dedi. SES Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul ise ATO'nun bir üyesi olduğunu hatırlatarak, odanın mesleki sorunlar ve halkın parasız sağlık hizmeti alması için çalıştığını kaydetti. Tombul, "ATO'nun hem meslek etik değerlerine ve halka sahip çıktığını bilmek ve kutlamak gerekiyor" diye konuştu. TTB Merkez Konseyi üyesi Haluk Başçıl da AKP hükümetinin "değişim" maskesi altında hak gasplarını gündeme getirdiğini dile getirdi. Irak'ta yaşanan işgal nedeniyle Ortadoğu'nun hareketlendiğini belirterek, savaşa karşı hekimlere büyük görevler düştüğünü vurguladı.
Evrensel'i Takip Et