14 Nisan 2004 21:00

Berlin artık gurbet değil

"Berlin gurbet olmaktan çoktan çıktı: Bu kent, kimileri için epeydir ikinci vatan, çocuklar içinse ‚anavatan' artık" Berlin'de yaşayan şair-yazar Gültekin Emre, son kitabı "Türk Edebiyatı'nda Berlin"i bu görüş etrafında şekillendiriyor.

Paylaş
"Berlin gurbet olmaktan çoktan çıktı: Bu kent, kimileri için epeydir ikinci vatan, çocuklar içinse ‚anavatan' artık. Türkiye'ye kesin dönüş düşleri, kaç yıldır geçerliliğini yitirdi. Kentin kültür tarihi, siyasal ve ekonomik yaşamı artık bizsiz bir anlam ifade etmiyor. Bizden birilerinin gözüyle, kalemiyle, resmiyle Berlin dipdiri duruyor karşınızda." 1980 yılından beri Berlin'de yaşayan şair-yazar Gültekin Emre, geçtiğimiz aylarda yayımlanan son kitabı "Türk Edebiyatı'nda Berlin" adlı çalışmasını bu sözlerle anlatıyor. Titiz ve yoğun emek harcanarak hazırlanan kitap, 1701 yılında kenti 6 aylığına ziyarete gelen Osmanlı Büyükelçisi Said Efendi'den günümüze kadar, onlarca yazarın, şairin Berlin'i konu alan gözlemlerini veya eserlerinden parçaları içeren metinlerinden oluşuyor. Nâzım Hikmet'ten Halide Edip Adıvar'a, Mehmed Akif Ersoy'dan Sabahattin Ali'ye, Haldun Taner'den Salah Birsel'e, Aras Ören'den Ataol Behramoğlu'na, Güney Dal'dan Adnan Binyazar'a, Zafer Şemocak'tan Cengiz Bektaş'a birçok edebiyatçının kalemiyle Berlin'de keyifli bir yolculuğa götüren kitabın fotoğraflarında ise Ara Güler imzası bulunuyor. Tarihselliğiyle dikkat çeken eser, Berlin'le Türkiyeliler arasında kurulan ilişkilerin dökümünü vermekle kalmıyor, aynı zamanda Türkiyelilerin nasıl Berlinlileştiğinin öyküsünü de okurun önüne getiriyor. İkinci Dünya Savaşı yıllarında kadar, tanımaya, anlaşılmaya çalışılan Berlin, özellikle 60'lı yıllarda başlayan işçi göçüyle birlikte yaşanmaya başlanan bir mekâna dönüşüyor Türkiyeliler için. Kimi zaman hayranlık, kimi zaman yalnızlık hissi uyandıran Berlin, her yazarda farklı bir yönüyle karşımıza çıkıyor. Önceleri dışardan misafir gözüyle bakılan Berlin'i, bizim de yaşadığımız bir kent olarak konu alan yazıların azlığı dikkat çekiyor kitapta; ama Berlin'de doğup büyüyen Türkiye kökenlilerin Berlin'i tanıyıp anladığı ölçüde kentin ta içinden yazılan edebiyat ürünlerinin çoğalacağı da açık. Gültekin Emre, 21 yıl önce yayımlanan "300 Jahren Türken an der Spree" adlı kitabında Berlin ve Türkiyeliler arasındaki ilişkiyi daha çok tarihsel ve sosyal açıdan ortaya koyan bir çalışma sunmuştu. Son kitabıyla buna bir de edebiyat boyutunu ekleyen yazar, böylece bütünlüklü bir tablo oluşturuyor. İnsan, sosyal yaşamı, tarihi, kültürü, mimarisiyle bir kenti anladığı ve yaşadığı ölçüde kendini zenginleştirecektir kuşkusuz. Her gün önünden geçtiğimiz heykellerden, metroda otobüste karşılaştığımız insanların tarihine, kültürüne kadar bir kenti bildiğimiz ölçüde ona kendimizden bir şeyler katabiliriz aynı zamanda. Gültekin Emre'nin eseri, buna ilgi duyanların işini kolaylaştırıyor.

ÖNCEKİ HABER

'SU'daki izlerden kalan

SONRAKİ HABER

Think tank bombardımanı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa