14 Nisan 2004 02:00
Derviş ekibi istifa etti
GÜNÜN YAZILARI
DSP'den kendisini Amerika'dan Türkiye'ye getirerek Türkiye ekonomisinin koltuğuna oturtan Ecevit'e bayrak açarak ayrılan Kemal Derviş, CHP'deki Merkez Yönetim Kurulu (MYK) ve Genel Başkan Yardımcılığı görevinden de istifa etti. Derviş, CHP'nin dün sabah başlayan basına kapalı grup toplantısında bir konuşma yaptı. Derviş, toplantı sürerken yaptığı yazılı açıklamada, genel başkan yardımcılığı ve MYK'dan istifa ettiğini açıkladı. Derviş, "CHP Bilim Yönetim Kültür Platformu'ndaki koordinatörlük görevinden de ayrıldığını açıkladı. Derviş, "Bu kararı yerel seçimlerden sonra bu görevleri sürdürmemin bir yarar sağlamayacağı kansına vararak aldım" dedi.
Kemal Derviş, istifasıyla ilgili olarak basına yaptığı yazılı açıklamasında şunları kaydetti: "Önümüzdeki genel seçimlerin yapılması öngörülen tarihe kadar 3.5 yılı aşkın bir süre bulunmaktadır. Bu dönem içinde CHP ve Türk sosyal demokrasisinin, özellikle üyelik ve örgüt yapısı, yurttaşlarla iletişim, aydınlarla ve sivil toplum kuruluşlarıyla ilişkiler, düşünsel temellerin netleştirilmesi, zenginleştirilmesi ve 21. yüzyılda değişen ekonomik ve sosyal sorunlara yaklaşım, kadınların siyasal etkinliği, gençlik ve Avrupa'daki kardeş partilerle dayanışma gibi konularda kendini yenilemesi gerektiğine inanıyorum. Bu sürenin iyi değerlendirilmesi, 2007'de yapılması öngörülen seçimlere güçlü bir şekilde değişen koşullara uygun somut politika ve projelerle ve geniş bir kitle desteğiyle girmeye olanak sağlayacaktır. Bu doğrultudaki çalışmalara öncelikle, düşünce ve kavramların katılımcı bir biçimde üretilmesi alanında yoğun bir şekilde katılmayı öngörüyorum. Türkiye'de demokratik sol, hem dünyadaki fikir akımlarından yararlanmalı hem de evrensel sosyal demokrasinin gelişmesine katkıda bulunmalıdır. Bunu CHP'li bir sosyal demokrat milletvekili ve bu konularda Türkiye'de ve dünyada çalışmış biri olarak Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda hızla dönüşüp modernleşebilmesi, daha güçlü, daha çağdaş, insanlarına daha mutlu bir yaşam sağlayabilen bir ülke olması için gerekli görüyorum. CHP için doğru yaklaşımın siyasal alanda sosyal demokrat dünya görüşünü çok iyi anlatıp, parti olarak etkili bir muhalefet yapmak, ulusal hedef niteliğindeki konularda da gereğinde temel ilkeler uyarınca partizan bir anlayıştan uzak bir biçimde ulusal çabaları desteklemek olduğu düşüncesindeyim."
'Genel başkanlığa talip değilim' Derviş, istifasının herhangi bir kişisel amaçla ilişkisi olmadığını da ifade ettiği açıklamasında, bugüne kadar kendisine bu görevde çalışma fırsatı veren parti üyelerine, yöneticilere ve Baykal'a teşekkür etti. Derviş, CHP TBMM Grup toplantısının öğleden önce gerçekleştirilen basına kapalı bölümünden çıkarken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Derviş, Türkiye'de tüm sosyal demokratların CHP çatısı altında toplanmasının gereğine inandığını ve parti içinde bu yönde çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti. Derviş, "Genel başkanlığa aday olacak mısınız?" sorusuna karşılık da "Yok öyle bir şey. Kaç kez söyledim. Niye kimseyi inandıramıyorum?" yanıtını verdi.
Gürel de istifa etti İstanbul milletvekili Zeynep Damla Gürel de basına kapalı toplantı sürerken, Derviş'in konuşmasının ardından salondan çıkarak MYK üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Gürel, MYK görevinde arzu ettiği sevgi ve bilgi paylaşımını bulamadığını ve bu nedenle milletvekilliği görevine döndüğünü, partinin başarısı için çalışmalarına bundan sonra da tüm gücüyle devam edeceğini bildirdi. Gürel, Kemal Derviş'in önerdiği belirtilen diğer İstanbul milletvekili Bihlul Tamayligil'in de MYK üyeliğinden istifa edip etmeyeceğine ilişkin soruya karşılık,"Bu benim kararım, herkes kararını kendi verecek" yanıtını verdi. Gürel, Derviş ile birlikte siyasete girdiğini, bundan da büyük onur ve gurur duyduğunu söyledi.
src=/resim/b1.gif width=5>
Başa dön


Tebeşir tozları arasında
BİR DİL YEŞERİYOR Derya Karaçoban Yasaklamalar, engeller ve uzun süren bürokratik mücadelenin ardından Urfa, Van ve Batman'da açılan Kürtçe dil kursları, 1 Nisan'dan itibaren öğretime başladılar. Kursların açılmasıyla birlikte sınıfları dolduran yüzlerce kişi, Kürtçe'yi ve Kürt kültürünü öğrenmenin heyecanını yaşıyor. "Özel Batman Kürtçe Kursu"ndayız. Kursun hemen girişinde bulunan Atatürk büstünün altına, Atatürk'ün eğitimin önemine dikkat çektiği bir sözü Kürtçe yazılmış. Dersliklerde bulunan yazı tahtasının sol üst köşesindeki tarih, ders ve konuları da Kürtçe yazılmış. Dersin başlamasına daha 10 dakika var ama çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu öğrenciler, çoktan sınıflardaki yerlerini almış. Aralarında sedece bir kadın öğrenci var. Bir ders 45 dakika sürüyor. Yerine oturan her kelime... Ve ders başlıyor. Öğretmenler Kürtçe'yi öğretiyor. Başka bir dil, başka kültür... Kelimelerin farklı yörelerdeki kullanımı tartışılıyor öncelikle, akademik anlamıyla ortak bir noktaya varılıyor. Şimdiye kadar yanlış telaffuz edilen kelimeler anlatılıyor. Gençler derse katılımıyla da canlılık katıyorlar sınıfa. Gülüşmeler, bilmemekten kaynaklanan hırslanmalar ve her öğretilenle birlikte daha çok çalışma isteği... Öğrencilerin gözlerinde şimdiye kadar konuştukları ama yazıp çizemedikleri dillerini öğrenmenin sevinci var. Kurs müdürü Abdurrahman Özer, kursa ilginin her geçer gün arttığını anlatıyor. İnsanların üzerlerindeki korkuyu attığını ifade eden Özer, "Kürtçe kurslar, yıllardır verilen mücadelenin bir ürünü ve hakkıdır" diyor. Doğru yerine oturan her kelime, her cümle ile birlikte yıllardır yok sayılan bir dil, tebeşir tozları arasından yeniden yeşeriyor...
MÜHTİŞ BİR DUYGU Veysi Evren (37 yaşında): Kendi dilimizde eğitim-öğretim görmemiz güzel bir duygu. Kürtçe'yi konuşma dilinde zaten biliyoruz. Annelerimizden öğrendiğimiz Kürtçe, Arapça ve Türkçe ile karışmış. Kursla dilimizi bütünlüklü olarak öğreneceğiz. İsteğimiz Kürtçe'nin okullarda da seçmeli ders olarak verilmesi. Cemal Bozan (Üniversite öğrencisi): Yıllardır yok sayılmış bir halkın dilinde eğitim görmek müthiş bir duygu. Derslerde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Üniversitede bir ders içerisinde en az üç-dört kez saate bakıyoruz. Ama burada dersin nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Bilal Erdoğan (Azadiye Welat gazetesi): Karanlıkta kalan bazı şeylerin aydınlanması güzel. Bir halkın tarihinin aydınlanması güzel. Kendi dilimize, kültürümüze ve halkımızın verdiği emeğe sahip çıkmak güzel. Sevil Üneşi (Ev hanımı): Üç çocuk annesiyim. Evde, evlenmeden önce hep Türkçe konuşulurdu. O zaman yasak vardı. Çok zorunlu olmadıkça Kürtçe konuşulmuyordu. Eşim vesilesiyle Kürtçe'mi geliştirdim. Gramerini de öğrenerek çocuklarım ve çevremle daha iyi iletişim kurabileceğimi düşünüyorum.
'Genel başkanlığa talip değilim' Derviş, istifasının herhangi bir kişisel amaçla ilişkisi olmadığını da ifade ettiği açıklamasında, bugüne kadar kendisine bu görevde çalışma fırsatı veren parti üyelerine, yöneticilere ve Baykal'a teşekkür etti. Derviş, CHP TBMM Grup toplantısının öğleden önce gerçekleştirilen basına kapalı bölümünden çıkarken gazetecilerin sorularını yanıtladı. Derviş, Türkiye'de tüm sosyal demokratların CHP çatısı altında toplanmasının gereğine inandığını ve parti içinde bu yönde çalışmalarını sürdüreceğini ifade etti. Derviş, "Genel başkanlığa aday olacak mısınız?" sorusuna karşılık da "Yok öyle bir şey. Kaç kez söyledim. Niye kimseyi inandıramıyorum?" yanıtını verdi.
Gürel de istifa etti İstanbul milletvekili Zeynep Damla Gürel de basına kapalı toplantı sürerken, Derviş'in konuşmasının ardından salondan çıkarak MYK üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. Gürel, MYK görevinde arzu ettiği sevgi ve bilgi paylaşımını bulamadığını ve bu nedenle milletvekilliği görevine döndüğünü, partinin başarısı için çalışmalarına bundan sonra da tüm gücüyle devam edeceğini bildirdi. Gürel, Kemal Derviş'in önerdiği belirtilen diğer İstanbul milletvekili Bihlul Tamayligil'in de MYK üyeliğinden istifa edip etmeyeceğine ilişkin soruya karşılık,"Bu benim kararım, herkes kararını kendi verecek" yanıtını verdi. Gürel, Derviş ile birlikte siyasete girdiğini, bundan da büyük onur ve gurur duyduğunu söyledi.
src=/resim/b1.gif width=5>



Tebeşir tozları arasında
BİR DİL YEŞERİYOR Derya Karaçoban Yasaklamalar, engeller ve uzun süren bürokratik mücadelenin ardından Urfa, Van ve Batman'da açılan Kürtçe dil kursları, 1 Nisan'dan itibaren öğretime başladılar. Kursların açılmasıyla birlikte sınıfları dolduran yüzlerce kişi, Kürtçe'yi ve Kürt kültürünü öğrenmenin heyecanını yaşıyor. "Özel Batman Kürtçe Kursu"ndayız. Kursun hemen girişinde bulunan Atatürk büstünün altına, Atatürk'ün eğitimin önemine dikkat çektiği bir sözü Kürtçe yazılmış. Dersliklerde bulunan yazı tahtasının sol üst köşesindeki tarih, ders ve konuları da Kürtçe yazılmış. Dersin başlamasına daha 10 dakika var ama çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu öğrenciler, çoktan sınıflardaki yerlerini almış. Aralarında sedece bir kadın öğrenci var. Bir ders 45 dakika sürüyor. Yerine oturan her kelime... Ve ders başlıyor. Öğretmenler Kürtçe'yi öğretiyor. Başka bir dil, başka kültür... Kelimelerin farklı yörelerdeki kullanımı tartışılıyor öncelikle, akademik anlamıyla ortak bir noktaya varılıyor. Şimdiye kadar yanlış telaffuz edilen kelimeler anlatılıyor. Gençler derse katılımıyla da canlılık katıyorlar sınıfa. Gülüşmeler, bilmemekten kaynaklanan hırslanmalar ve her öğretilenle birlikte daha çok çalışma isteği... Öğrencilerin gözlerinde şimdiye kadar konuştukları ama yazıp çizemedikleri dillerini öğrenmenin sevinci var. Kurs müdürü Abdurrahman Özer, kursa ilginin her geçer gün arttığını anlatıyor. İnsanların üzerlerindeki korkuyu attığını ifade eden Özer, "Kürtçe kurslar, yıllardır verilen mücadelenin bir ürünü ve hakkıdır" diyor. Doğru yerine oturan her kelime, her cümle ile birlikte yıllardır yok sayılan bir dil, tebeşir tozları arasından yeniden yeşeriyor...
MÜHTİŞ BİR DUYGU Veysi Evren (37 yaşında): Kendi dilimizde eğitim-öğretim görmemiz güzel bir duygu. Kürtçe'yi konuşma dilinde zaten biliyoruz. Annelerimizden öğrendiğimiz Kürtçe, Arapça ve Türkçe ile karışmış. Kursla dilimizi bütünlüklü olarak öğreneceğiz. İsteğimiz Kürtçe'nin okullarda da seçmeli ders olarak verilmesi. Cemal Bozan (Üniversite öğrencisi): Yıllardır yok sayılmış bir halkın dilinde eğitim görmek müthiş bir duygu. Derslerde zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorum. Üniversitede bir ders içerisinde en az üç-dört kez saate bakıyoruz. Ama burada dersin nasıl geçtiğini anlamıyoruz. Bilal Erdoğan (Azadiye Welat gazetesi): Karanlıkta kalan bazı şeylerin aydınlanması güzel. Bir halkın tarihinin aydınlanması güzel. Kendi dilimize, kültürümüze ve halkımızın verdiği emeğe sahip çıkmak güzel. Sevil Üneşi (Ev hanımı): Üç çocuk annesiyim. Evde, evlenmeden önce hep Türkçe konuşulurdu. O zaman yasak vardı. Çok zorunlu olmadıkça Kürtçe konuşulmuyordu. Eşim vesilesiyle Kürtçe'mi geliştirdim. Gramerini de öğrenerek çocuklarım ve çevremle daha iyi iletişim kurabileceğimi düşünüyorum.
Evrensel'i Takip Et