9 Nisan 2004 22:00
Irak'ın kardeşlik konvoyu
Irak'ın başkenti Bağdat'tan, kuşatma altındaki Felluce'ye ilerleyen binlerce kişilik konvoy, işgale karşı Sünni-Şii birliğinin simgesi haline geldi. Konvoyu takip eden Batılı gazeteciler dahi, tanık oldukları kardeşlikten etkileniyorlar.
Amerikan kuşatması ve saldırısı altıncı gününe girerken, ABD kuvvetleri, yardım konvoyuna ateş açtı. Felluce'ye gıda ve ilaç götüren konvoy, önceki gün Ramadi'de durduruldu. Askerler, konvoydakilere, daha fazla ilerleyemeyeceklerini söylediler.
Ancak beklenmedik bir şey oldu ve civar köylerden gelen binlerce kişi, işgalcilere taş atmaya başladı. İki ABD cipi bu "destek kuvveti" engellemeye çalıştı, ancak grupların birleşmesini önleyemedi.
Barikatlar yıkıldı Halkın geri püskürttüğü Amerikalılar, birkaç kilometre sonra yeni bir barikat kurdular. Ama Iraklılar, barikatı taş yağmuruna tuttuktan sonra delip geçti. Bu sırada "Sünni-Şii yok, İslam birliği var", "Vatanımızı satmayacağız" gibi sloganlar atıldı. ABD kuvvetleri, konvoy yolu üzerinde direnişçilerin pususuna da düştü. İki aracı imha eden direnişçiler, daha sonra yanan araçların çevresinde sevinç gösterileri yaptı. Amerikan kaybı konusunda bilgi alınamadı. Konvoy, en önde "Felluce'deki kardeşlerimiz: Bizim ölülerimiz cennete, onlarınki cehenneme gider" pankartı eşliğinde, kentin girişine dek ilerlemeye başladı. Amerikalılar burada, gıda ve ilaçların içeri girişine izin vermek zorunda kaldı. Ancak toplanan kan ve yara bandı gibi tıbbi malzemeler alınmadı.
Her şeylerini verdiler Bağdatlıların taşıdığı 90 araç dolusu gıda ve ilacın çoğu, yoksul Şiilerden geldi. Yardım, bir Sünni camisinde toplandı. Batılı gazeteciler, Şii mahallesi Kazımiye'de yardım toplanması sırasında büyük bir dayanışmaya tanık oldular. Lemiya Van adlı yaşlı kadın, "Bu evdeki son yiyecekti" diyerek; el arabasıyla getirdiği pirinç, şeker ve yemeklik yağı gösterdi. Van, "Felluce'deki kardeşlerime feda olsun. Allah onları korusun" diye konuştu. Ardından, cebindeki son para olan 5000 dinarı verdi. Yaşlı kadın, "Şii misiniz, Sünni mi?" sorusuna "Müslümanım" yanıtını verdi. Bağış toplayan Şii din adamı Hasan Tueyme, kan veren yüzlerce kişinin yanında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Irak halkı, Sünni ve Şii arasındaki savaşı, daha başlamadan bitirdi. Tüm Iraklılara; Yahudilere, Hıristiyanlara, herkese çağrı yapıyoruz. Felluce, Kerbela, Musul, Nasıriye, Basra'dakilere yardım etsinler" dedi.
'Biz kardeşiz' Kan verenlerden Muhammed Masumi, "Camiden çağrı yapmalarına bile gerek yok. Biz kardeşiz" dedi. Masumi, "Sünni misiniz, Şii mi?" sorusunu yanıtlamayı reddetti. Sünni din adamı Ziyad Hamid de, "Hepimiz birlikteyiz. Daha önce de birliğimiz vardı, ama artık daha da güçleniyor" diyerek memnuniyetini ifade etti. Sadr Kenti'ndeki Sünni camisinin imamı Huder Anbari, direnişçilerin ortak bir komuta altında olmadığını belirterek, "Bir bağlantı yok. Ama nihayet, ülkenin çıkarı için birleşmeye yöneliyorlar. Çünkü düşmanımız bir" dedi. Kazımiye semtinden tabelacı Hüseyin Ali Tukmaci, gazetecilere bir Irak atasözünü hatırlattı: "Ben ve kardeşim kuzenime karşı. Ben ve kardeşim ve kuzenim yabancılara karşı!"
Barikatlar yıkıldı Halkın geri püskürttüğü Amerikalılar, birkaç kilometre sonra yeni bir barikat kurdular. Ama Iraklılar, barikatı taş yağmuruna tuttuktan sonra delip geçti. Bu sırada "Sünni-Şii yok, İslam birliği var", "Vatanımızı satmayacağız" gibi sloganlar atıldı. ABD kuvvetleri, konvoy yolu üzerinde direnişçilerin pususuna da düştü. İki aracı imha eden direnişçiler, daha sonra yanan araçların çevresinde sevinç gösterileri yaptı. Amerikan kaybı konusunda bilgi alınamadı. Konvoy, en önde "Felluce'deki kardeşlerimiz: Bizim ölülerimiz cennete, onlarınki cehenneme gider" pankartı eşliğinde, kentin girişine dek ilerlemeye başladı. Amerikalılar burada, gıda ve ilaçların içeri girişine izin vermek zorunda kaldı. Ancak toplanan kan ve yara bandı gibi tıbbi malzemeler alınmadı.
Her şeylerini verdiler Bağdatlıların taşıdığı 90 araç dolusu gıda ve ilacın çoğu, yoksul Şiilerden geldi. Yardım, bir Sünni camisinde toplandı. Batılı gazeteciler, Şii mahallesi Kazımiye'de yardım toplanması sırasında büyük bir dayanışmaya tanık oldular. Lemiya Van adlı yaşlı kadın, "Bu evdeki son yiyecekti" diyerek; el arabasıyla getirdiği pirinç, şeker ve yemeklik yağı gösterdi. Van, "Felluce'deki kardeşlerime feda olsun. Allah onları korusun" diye konuştu. Ardından, cebindeki son para olan 5000 dinarı verdi. Yaşlı kadın, "Şii misiniz, Sünni mi?" sorusuna "Müslümanım" yanıtını verdi. Bağış toplayan Şii din adamı Hasan Tueyme, kan veren yüzlerce kişinin yanında gazetecilere yaptığı açıklamada, "Irak halkı, Sünni ve Şii arasındaki savaşı, daha başlamadan bitirdi. Tüm Iraklılara; Yahudilere, Hıristiyanlara, herkese çağrı yapıyoruz. Felluce, Kerbela, Musul, Nasıriye, Basra'dakilere yardım etsinler" dedi.
'Biz kardeşiz' Kan verenlerden Muhammed Masumi, "Camiden çağrı yapmalarına bile gerek yok. Biz kardeşiz" dedi. Masumi, "Sünni misiniz, Şii mi?" sorusunu yanıtlamayı reddetti. Sünni din adamı Ziyad Hamid de, "Hepimiz birlikteyiz. Daha önce de birliğimiz vardı, ama artık daha da güçleniyor" diyerek memnuniyetini ifade etti. Sadr Kenti'ndeki Sünni camisinin imamı Huder Anbari, direnişçilerin ortak bir komuta altında olmadığını belirterek, "Bir bağlantı yok. Ama nihayet, ülkenin çıkarı için birleşmeye yöneliyorlar. Çünkü düşmanımız bir" dedi. Kazımiye semtinden tabelacı Hüseyin Ali Tukmaci, gazetecilere bir Irak atasözünü hatırlattı: "Ben ve kardeşim kuzenime karşı. Ben ve kardeşim ve kuzenim yabancılara karşı!"
Evrensel'i Takip Et