06 Nisan 2004 21:00
Yurtbay'da direniş sürüyor
Kristal-İş Sendikası'na üye oldukları için işten çıkartılan Yurtbay Seramik işçilerinin direnişinde bir hafta geride kaldı. İşten atılan işçilerin sayısı 27'ye yükselirken, Yurtbay patronu sendikayı tanımamakta ısrar ediyor.
Kristal-İş Sendikası'na üye oldukları için işten çıkartılan Yurtbay Seramik işçilerinin direnişinde bir hafta geride kaldı. İşten atılan işçilerin sayısı 27'ye yükselirken, Yurtbay patronu sendikayı tanımamakta ısrar ediyor. Patronun işten atmalara gerekçe olarak "performans düşüklüğü" iddiasında bulunduğunu belirten İşyeri Baştemsilcisi Hasan Hüseyin Doğruk, "komik" diye nitelendirdiği bu iddia karşısında şunları söyledi: "Atılanlar arasında yer alan iki arkadaşımız geçen ayın performans göstergelerinde birinci ve ikinci sırada. Yine atılanlar arasında teknisyen olarak görev yapan arkadaşlarımız var. Yine bant va vardiya sorumluları da işten atılanlar arasında. İşverenin iddiaları gerçekçi değil." Doğruk, fabrikada çalışmayı sürdüren yaklaşık 500 işçiden 350'sinin sendika üyesi olduğuna dikkat çekerek, "Anayasal haklarımızı korumaya kararlıyız" diye konuştu.
Eşitlik ve adalet Fabrika kurulduğundan bu yana, yani 8 yıl boyunca, aralıksız çalışan işçilerden Mustafa Dayran, Yurtbay yöneticilerinin kendilerini köle olarak gördüğünü ve adaletsiz bir yönetim anlayışı sergilediklerini ifade etti. Dayran, mücadelelerinin başarıyla noktalanıncaya kadar süreceğini dile getirdi. Celil Yılmaz da fabrikada 8 yıl aralıksız çalışmış. Ayrım ve paketleme servisinde çalışan Yılmaz, "Aldığımız maaş hiçbir şeye yetmiyor. Bir de hiç hak etmediğimiz halde ağır hakaretlere ve küfürlere maruz kalıyoruz. Yöneticiler, hiçbir iş bilmedikleri halde kendi yakınlarını işe yerleştiriyorlar ve bizden fazla ücret almalarını sağlıyorlar. Biz eşitlik ve adalet istiyoruz" diye konuştu. Hüseyin Ak, makine bakım bölümünde çalışıyor. Ak da yöneticilerin işçileri aşağılayıcı konuşmalarından şikâyetçi: "Birçok şeyi biz daha iyi bildiğimiz halde, hiçbir konuda bize danışılmıyor. İşin daha iyi olmasını istiyoruz, ama önerilerimizi dikkate almıyorlar. Yapılan yanlışların sorumluluğunu da bize yıkmaya çalışıyorlar."
Karşılığı bu değil Fatma Ünlü, 5 yıldan bu yana paketleme servisinde. Yıllardır ücretlerde hiçbir iyileştirme olmadığını ifade ederek, "Vardiya saatlerinde yetiştiremediğimiz işler oluyor. Çoğu kez onları eve götürüp tamamlamak zorunda kalıyoruz. Bu kadar fedakârca çalışmanın karşılığı olarak kapının önüne konuluyoruz" dedi. İnsanca yaşamak için insanca bir ücret talep ettiklerini söyleyen Ünlü, ailelerinin de kendilerini desteklediğini belirtti. Tülay Sönmez ile Nilgün Togay da 'performans düşüklüğü' gerekçesiyle işten atılan işçiler. "Biz bu gerekçeyle işten çıkartıldığımız gün rekor üretim yapıldı. Hiçbir gerekçeleri inandırıcı değil. Bizi 'hallederiz', "problem değil' cümleleriyle geri çağırıyorlar. Oysa ortada bir anlaşma yok" dediler.
Eşitlik ve adalet Fabrika kurulduğundan bu yana, yani 8 yıl boyunca, aralıksız çalışan işçilerden Mustafa Dayran, Yurtbay yöneticilerinin kendilerini köle olarak gördüğünü ve adaletsiz bir yönetim anlayışı sergilediklerini ifade etti. Dayran, mücadelelerinin başarıyla noktalanıncaya kadar süreceğini dile getirdi. Celil Yılmaz da fabrikada 8 yıl aralıksız çalışmış. Ayrım ve paketleme servisinde çalışan Yılmaz, "Aldığımız maaş hiçbir şeye yetmiyor. Bir de hiç hak etmediğimiz halde ağır hakaretlere ve küfürlere maruz kalıyoruz. Yöneticiler, hiçbir iş bilmedikleri halde kendi yakınlarını işe yerleştiriyorlar ve bizden fazla ücret almalarını sağlıyorlar. Biz eşitlik ve adalet istiyoruz" diye konuştu. Hüseyin Ak, makine bakım bölümünde çalışıyor. Ak da yöneticilerin işçileri aşağılayıcı konuşmalarından şikâyetçi: "Birçok şeyi biz daha iyi bildiğimiz halde, hiçbir konuda bize danışılmıyor. İşin daha iyi olmasını istiyoruz, ama önerilerimizi dikkate almıyorlar. Yapılan yanlışların sorumluluğunu da bize yıkmaya çalışıyorlar."
Karşılığı bu değil Fatma Ünlü, 5 yıldan bu yana paketleme servisinde. Yıllardır ücretlerde hiçbir iyileştirme olmadığını ifade ederek, "Vardiya saatlerinde yetiştiremediğimiz işler oluyor. Çoğu kez onları eve götürüp tamamlamak zorunda kalıyoruz. Bu kadar fedakârca çalışmanın karşılığı olarak kapının önüne konuluyoruz" dedi. İnsanca yaşamak için insanca bir ücret talep ettiklerini söyleyen Ünlü, ailelerinin de kendilerini desteklediğini belirtti. Tülay Sönmez ile Nilgün Togay da 'performans düşüklüğü' gerekçesiyle işten atılan işçiler. "Biz bu gerekçeyle işten çıkartıldığımız gün rekor üretim yapıldı. Hiçbir gerekçeleri inandırıcı değil. Bizi 'hallederiz', "problem değil' cümleleriyle geri çağırıyorlar. Oysa ortada bir anlaşma yok" dediler.
YAZARLAR
Yücel Özdemir
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
A. Cihan Soylu
Türkiye İslamcı hareketi ve Filistin sorunu
İhsan Çaralan
İsrail’in İran’a ‘meşru müdafaa’ saldırısını açıkça ilan etmesi ne anlama geliyor?
Şebnem Korur Fincancı
Şiddetsiz bir geleceği birlikte inşa edelim
Sultan Özer
Diyanet İsrail’den vize aldı
Erkan Aydoğanoğlu
1 Mayıs’ın tarihi ve 2024 1 Mayıs’ının önemi
Arif Nacaroğlu
Yapay zeka
Mehmet Özyazanlar
Federasyon değişecek, işler düzelecek!..
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
