02 Nisan 2004 21:00

Güney Kıbrıs'a abluka

Rum yönetimi, Annan Planı'nı "felaket" olarak gösteren medyadan ve dışarıdan gelen baskılar altında. Düğümü AKEL'in çözmesi bekleniyor.

Paylaş
Annan Planı'na referandumda "evet" denilmesi için, Güney Kıbrıs'a ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği'nden (AB) baskı uygulanıyor. Kıbrıs Rum kesiminin en büyük partisi olan AKEL ise, kamuoyundan gelecek baskıları nasıl göğüsleyeceğini hesaplıyor.

Toplu baskı ABD ve İngiltere'nin Güney Kıbrıs yönetimine, "referandumda 'evet' sonucu çıkması için çaba göstermemeleri halinde, ekonomik ve siyasi baskı uygulanacağı" tehdidini içeren mesajlar gönderdiği belirtiliyor. Haberlerde, bu baskıların şu şekillerde olabileceği ifade ediliyor: "Turistlere, Güney Kıbrıs'a gitmemeleri için çağrı yapılması", "Kıbrıs Rum yönetiminin kara para aklama konusunda izlemeye alınması", "Kıbrıs bandıralı gemilerin güvenlik standartlarının Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından kontrol edilmesi..." AB Komisyonu, 2005 yılında başlayacak mali görüşmelerde Güney Kıbrıs'a "cömert" davranılmasının, Annan Planı'nın kabulüne bağlı olduğunu iletti. ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Annan Planı'nın son şeklinin her iki taraf için de adil olduğunu savunarak, 24 Nisan'da yapılacak referandumlardan "evet" sonucu çıkması için çaba göstereceklerini söyledi. Powell ayrıca, "AB Komisyonu'nun Kıbrıs'a mali yardım için düzenleyeceği ön konferansa katılacağız ve önemli bir katkı vereceğiz" dedi. Belçika ve Fransa Dışişleri Bakanlıkları ile Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Walter Schwimmer tarafından dün yapılan açıklamalarda da, Annan Planı'nın son şekline destek verildi.

Bir ihtimal daha var... İngiliz gazetesi The Guardian ise, 24 Nisan'da "evet" sonucu çıkmaması halinde, iki referandumun da aralık ayından önce tekrar edilebileceğini yazdı. Gazetenin haberine göre; AB diplomatları, referandumlardan birinde veya ikisinde de "hayır" sonucu çıkması ihtimalini göz önünde bulundurarak alternatif bir plan hazırlıyorlar. Planda, 1 Mayıs'ta Güney Kıbrıs'ın AB üyeliğinin resmiyet kazanmasının ardından dengelerin değişeceği öngörülüyor. AB diplomatları, Türkiye'nin tam üyelik görüşmeleri için takvim beklentisi içinde olduğu aralık ayındaki AB zirvesinin hemen öncesinde referandumların tekrar edilebileceğini düşünüyor. Plana göre; bu süre zarfında Güney Kıbrıslılar AB üyeliğinin avantajlarından yararlanmaya başladıklarından tutumlarını yumuşatacak. Ankara ise, Annan Planı'nda yeni düzenlemeler yapılmasını kabul edecek. Ancak AB ve BM yetkilileri, böyle bir olasılığı resmen dile getirmiyorlar. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, "hiç kimsenin, yakın zamanda başka bir fırsat penceresi açılacağına inanmadığını" söyleyerek Güney Kıbrıs'ı uyarmıştı.

Gözler AKEL'de Öte yandan, Güney Kıbrıs'tan henüz bir yumuşama sinyali gelmiş değil. Güney Kıbrıs lideri Tasos Papadopulos, adaya dönüşünde yaptığı açıklamada, "Onurlu bir uzlaşmaya varılması konusundaki çabalarımız sonuç vermedi. Baskılar uğruna halkımın çıkarlarını feda etmeyeceğim" dedi. Papadopulos, planın son şekli üzerindeki değerlendirmelerini tamamladıktan sonra açık bir çağrı yapacağını ifade etti. Fakat, Güney Kıbrıs'taki sonucu esas belirleyecek olanın Papadopulos değil, iktidardaki AKEL partisi olduğu biliniyor. Sol çizgideki AKEL, geçen yıl yapılan Devlet Başkanlığı seçimlerinde, liberallerin adayı Glafkos Klerides'e karşı, şovenist-milliyetçi Papadopulos'u desteklemişti. AKEL, hem de "evet" çağrısı yapması halinde Kıbrıs Rum kamuoyundan ne kadar tepki alacağını tahmin edememesi nedeniyle sıkıntıda. Kıbrıs Rum basını, Annan Planı'nın son şeklini "felaket" olarak göstermeyi sürdürüyor. Güney Kıbrıs parlamento başkanı ve AKEL Genel Sekreteri Dimitris Hristofyas'ın son Annan Planı hakkındaki ilk ifadelerinde, "soğukkanlılık çağrısı" vardı. İsviçre'den dönen Rum heyetinin planı ayrıntılı olarak inceleyeceğini belirten Hristofyas, "Hem geçmiş hem de geleceğin koşullarını soğukkanlılık ve sorumluluk bilinciyle tartarak, halka planın analizinin sonucunu açıklamalıyız" diye konuştu. AKEL Genel Sekreteri, Ulusal Konsey'de görüş ayrılıkları olduğu iddialarını yalanlarken, "Biz de insanız, aramızda gergin anlar yaşandığı olmuştur" dedi.


KKTC'de değerlendirme İsviçre'deki görüşmelere katılan Kıbrıs Türk heyeti ile, bu görüşmelere katılmayı reddeden heyet başkanı Rauf Denktaş dün bir araya gelerek, referanduma sunulacak Annan Planı'nı ele aldı. Bu arada, Toplumcu Kurtuluş Partisi referandumdan "evet" sonucu çıkması için kampanya başlattığını açıkladı. Ulusal Birlik Partisi ise planı eleştirerek, AKP hükümetinin bu sürece müdahil olmamasını istedi.

ÖNCEKİ HABER

Film olacak hayatlar

SONRAKİ HABER

Avrupa ayağa kalktı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa