25 Mart 2004 23:00

Basit paralı asker hesabı

Gazze Şeridi'nde Şeyh Ahmed Yasin ve 8 Filistinliye, İsrail Başbakanı Şaron'un verdiği yetkiyle suikastte bulunulmasının arkasında basit bir mantık ve basit bir sebep var. İsrail Başbakanı; Hamas ve diğer intihar bombacılarına; susamış birinin suya, banka müdürünün mudiye, dükkân sahibinin müşteriye ihtiyaç duyduğu kadar ihtiyaç duyuyor. Hamas veya diğer Filistinli gruplar, şüphesiz, Şeyh Yasin'in katline şiddet yoluyla misillemede bulunacaklar Ekranlar ve medya, İsrailli ölü ve yaralı sivillerle dolacak. Peki ya sonuç?

Sökülün paraları! Sonuç geçmişteki emsallerden açıkça belli: ABD'de İsrail'e yönelik yeni bir sempati dalgası, ABD Kongresi ve Senato'da İsrail'e daha çok destek oyu, İsrail'e daha çok siyasi ve mali destek, ABD'den İsrail'e daha çok askeri yardım... Bunun anlamı, ABD'deki vergi mükelleflerinin ceplerinden İsrail hazinesine daha fazla ucuz kredi ve yardım, İsrail ekonomisine daha fazla dolar ve İsrail'e daha fazla askeri destektir. Gerçekten de bu tip suikastler oldukça kârlı oluyor; her yıl milyarlarca ABD doları İsrail devletinin kasalarına akıyor! Şeyh Yasin'in öldürülmesinin İsrail devleti için değeri ne kadardır? Eğer Filistinlilerin alacağı öç kanlı olursa; milyarlarca ABD doları ve tabii ki ABD ve İsrail devletleri arasındaki siyasi desteğin güçlenmesi. İsrail devleti, İsrailli sivillere yönelik yeni bir cinayet dalgasını kışkırtıyor. İsrail devleti böylece daha çok kâr, küresel sempati ve eylemlerine daha çok destek topluyor. Bu destek; İsrail devletinin yayılmacı

ideolojisi ve savaş aygıtı için zorunlu. Bu öyle bir aygıt ki, 200 atom bombasının da içinde yer aldığı kitle imha silahları cephaneliğiyle bugün dünyanın dördüncü en güçlü ordusu. Sökülün paraları, İsrail devleti terörle savaşıyor!

Batı'nın ikiyüzlülüğü Batı muhakemesinde garip bir anlam saptırması var: İkinci Dünya Savaşı sırasında, Avrupa'nın büyük bölümü Nazi işgali altındayken, yasadışı Nazi işgaline karşı özgürlüklerini yeniden kazanmak amacıyla bombalama, yıkım ve öldürme eylemlerinde bulunan direniş grupları, savaş kahramanlarıydı. Ama İsrail'in Filistin topraklarında yıllar değil, onyıllardır sürdürdüğü yasadışı işgale karşı yürütülen direniş, BBC ve Amerika'nın Sesi dahil olmak üzere ABD ve İngiltere'deki medyanın büyük bölümünde "terörizm" olarak tanımlanıyor. Hem de, uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler Beyannamesi yasadışı işgale karşı direnme hakkını tanırken! Filistinlilerin misillemelerinde birçok İsrailli sivilin ölmesi ve yaralanması, bugün Başbakan Şaron'un iktidarda kalması ve ABD'nin sempatisini teşvik etmesi için tam olarak ihtiyaç duyduğu şeydir. Şeyh Yasin ve diğer Filistinlilerin öldürülmesi emrini vermesinin sebebi aynen budur.

Hep aynı oyun Çok basit bir düzenek, tıpkı şu "hızlı para kazandıran" piramit sistemi gibi. Önce topraklarını işgal ederek "teröristler" yaratırsınız. Sonra da bu teröristlerle savaşmak zorundasınızdır; ABD'den büyük miktarlarda destek ve siyasi, askeri ve mali yardım alacağınızı bilerek. Hesap, şu kârlı "küresel terörle mücadele"nin devasa bütçesindendir... Şaron, resmin bütününü görebiliyor. Önce "teröristleri" yaratmak ve sonra onlarla savaşmak gerçekten de çok iyi bir iş, çok kazançlı bir iş. Elbette; Filistin'in yasadışı işgalinin kaçınılmaz sonucu olarak yaşanan İsrailli sivil kayıplara yazık. Ölen ve yaralanan Filistinlilerin zaten kıymeti yok! Şaron ve ondan önceki İsrail Başbakanları, hep bu büyük resme konsantre oldular; yani iktidar ve paraya. Nüfusa oranlandığında İsrail, ABD'den, yeryüzündeki tüm ülkelerin aldığından daha fazla yardım alıyor. Üstelik bu yardım; Amerikan vatandaşları arasındaki gelir uçurumunun hızla büyüdüğü bir dönemde geliyor. Geçen yıl, 5 milyon İsrailli Yahudiye yapılan toplam ABD yardımı 4 milyar dolardan fazlaydı. Başbakan Şaron bu akışı sürdürmeyi amaçlıyor; hem kan, hem de para akışını. Filistin'de mutlu günleri garantileyen çok basit bir hikaye işte...

Evrensel'i Takip Et