AKP ile CHP'nin farkı yok

AKP ve CHP, Topkapı Şişecam işçileri için aynı parti. CHP, Şişecam'ın sahibi İş Bankası'nın Yönetim Kurulu'nda. İşçilerin tüm kazanımlarını gasp etmeye çalışıyor. AKP ise cam işçilerinin grevini yasakladı. Cam işçileri için bu iki parti iyi çalışan bir ekip gibi. 3 Kasım genel seçimlerinde AKP'ye oy veren cam işçisi Zafer Darıcı, başından geçen bir olayı şöyle anlattı: "AKP'den anket yapmaya geldiler. AKP'ye oy verdiğimi söyledim. 'Şimdi verecek misin?' diye sordular ben de 'AKP'ye yağmurlu havada su yok. Mağdur etti, grevimizi yasakladı' dedim. Anketi yapan Bağcılar ve Güngören'de bir haftadır anket yapıyormuş ve sürekli bu yanıtları alıyormuş." Suat Çetin de "dünya görüşüyle uyuştuğu için" AKP'ye oy vermiş. Ancak iktidara geldikten sonra AKP'nin de 57. Hükümet'le aynı uygulamaları hayata geçirdiğini görmüş. Çetin, işçilerin sınıf olarak hareket etmesinin sağlanması gerektiğini belirterek şöyle dedi: "İşçilerin işverenler gibi kendi çıkarları için tek yumruk olması gerekiyor. Bizim 5 bin cam işçisinin bir hareket etmesi gerekiyor. O zaman işçi sınıfı güçlü olarak siyasi iradeye müdahale edebilir." AKP'ye oy verdiğini, bir daha vermeyeceğini söyleyen Hakkı Dinç de Çetin'e katılıyor; ama bir noktada itirazı var: "Birey olarak da kendimizi düzeltmeliyiz. Zaten her ne hikmetse bize destek veren partilere oy vermiyoruz, bizim sorunlarımızı yazan gazeteleri almıyoruz. Medya bizi çok etkiliyor." Cafer Öztürk ise "Şimdi AKP'ye oy vermeyeceğiz diyor, sonra gidip ona oy veriyoruz, bu durumu değiştirmemiz gerekir" dedi. Bütün işçiler, AKP'ye yönelik eleştiriler konusunda hemfikir. CHP konusunda da Zafer Darıcı'nın dile getirdiği düşünceleri paylaşıyorlar: "Paşabahçe Fabrikası kapatılırken CHP'ye gittik ve hiçbir yarar gelmedi. En son gittiğimizde ise CHP'den sert tepki gördük. CHP'nin de AKP'den farkı yok." Nasıl bir belediye? İşçiler, belediyenin elindeki gücü emekçilerin çıkarı için kullanmasını istiyor. Yolların çamurdan temizlenmesi, sosyal hayata ilişkin sorunların çözülmesi gibi talepler onların da isteği. Ancak cam işçileri, belediyenin grevci işçilere barınma ve yiyecek konusunda yardımcı olmasını, hatta halkın grev konusunda bilgilendirilmesini de istiyor. İşçilere göre belediye yönetimi şöyle olmalı: "Topkapı Şişecam Zeytinburnu sınırları içinde ama işçiler Güngören, Bağcılar veya başka bir yerde oturuyor. Bunun için Kristal-İş Sendikası'nın bir temsilcisi belediyenin oluşturacağı bir komisyonda temsil edilmeli. Fabrikalarda nasıl temsilciler varsa, sokak ve mahallelerde de halkın temsilcileri olmalı. Kitle örgütleri ve yöre derneklerinin temsilcileri de komisyonlarda yer almalı."

---

'Fabrikada örgütlendiğimiz gibi...' Emeğin Partisi'nin (EMEP) Eskişehir adayları Cam İşçileri Derneği'ni ziyaret etti. EMEP Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Sebahattin Kolata, Odunpazarı Belediye Başkan Adayı Ahmet Yıldız ve Tepebaşı Belediye Başkan adayı Murat Aydoğdu, cam işçileriyle yerel seçimlerle ilgili görüş alış verişinde bulundu. Makina mühendisi olan Sebahattin Kolata, "yerel yönetimlerin gerçekten yerel olması, mahallelerin ve kentlerin halk meclisleri ile yönetilmesi için oy istediklerini" söyledi. Kolata, işçi ve emekçilerin halkın kanını emen partileri sandığa gömmesinin zamanının geldiğini belirtti. Ahmet Yıldız da cam işçilerinin, EMEP'i yakından tanıdığına dikkat çekerek, "Bu emek karşıtı sermaye partileriyle aynı kulvarda yarışmıyoruz, biz halkı birlikte yönetmeye davet ediyoruz" dedi. Sendika seçme hakkını kullandığı için Paşabahçe Cam Fabrikası'ndan atılan Murat Aydoğdu da sadece cam işçilerinin değil, tüm emekçilerin adayı olduğunu dile getirdi. Aydoğdu, arkadaşlarının sadece kendisine oy vermesinin yeterli olmadığını ifade ederek "Direnişimizde 165. gün geride kaldı. Biz fabrikada nasıl komite komite örgütlendiysek, nasıl birlik ve beraberliğimizi bozmadıysak, birlik, dayanışma ve mücadele ruhunu kaybetmediysek, bunun aynısını seçimlere de yansıtmalıyız. Komitelerimizi mahallelerde, sokaklarda kuralım. Kenti hep birlikte yönetmeye talip olalım" diye konuştu. Cam işçileri de direnişleri sırasında en fazla desteği EMEP'ten gördüklerini belirterek, kendi arkadaşlarının aday olmasından memnunluk duyduklarını, oylarını kendilerine vereceklerini söylediler.